Bakırköy Belediyesi ile Toplu Sözleşme Görüşmeleri Tıkandı: DİSK Genel-İş’ten Tepki
Süreyya Doğan, Bakırköy Belediyesi bünyesinde Destek Hizmetleri, Sağlık, Temizlik İşleri, Fen İşleri ve Park Bahçeler Müdürlükleri gibi birçok birimde çalışan 1.113 işçiyi kapsayan görüşmelerde, sendika temsilcileri sürecin işçi lehine ilerlemediğini ifade etti.
Doğan, belediyenin 2025 bütçesinde %80 artış öngörüldüğünü vurgulayarak, “İşçi arkadaşlarımız gece gündüz, dışarda, büroda Bakırköy’e hizmet veriyor. Ancak karşılık olarak, günlük brüt 186 TL, aylık 5.580 TL maaş teklifi yapılıyor. Bu rakamla kimse ailesini geçindiremez” dedi.
Doğan, vergi ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerek, işçilerin aldığı ücretin insanca yaşam koşullarını karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti.
“Zam değil, sefalet dayatılıyor”
Gelirlerinin %40'ının vergiyle kesildiğini belirten Doğan, “Aldığımız zammın büyük kısmı zaten kesintilere gidiyor. Evimize giren gerçek gelir değişmiyor. İşverenin teklif ettiği günlük 285 TL yemek, 360 TL yakacak, 270 TL çocuk yardımı ve 35 kuruş kıdem zammı kabul edilemez” diyerek, Bugün Bakırköy Belediyesi'nde çalışan bir işçinin eline 30 bin TL geçtiğini belirterek, “Bu ücretle İstanbul’da ne barınma ne de temel ihtiyaçlar karşılanabilir. Kiraların 25-30 bin TL olduğu bir kentte bu rakamlar açlık sınırıdır” ifadelerini kullandı.
“Saygı ve adalet talep ediyoruz”
DİSK Genel-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Süreyya Doğan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı.
Gelir adaletsizliğinin, vergi adaletsizliğinin yaşandığı ülkemizde %40 üstünde bir oran maaşlarımızdan kesilmektedir. Alacağımız zammın %40’lık gibi büyük bir kısmı tekrar kesilecek, bizlere verilmeyecektir. Bizlerin evimize sokacağı bir gelir olmayacaktır. Bu anlamda işverenin verdiği teklif kabul edilebilir değildir.
Bize teklif edilen 285 TL yemek parası, 360 TL yakacak parası, 270 TL çocuk yardımı ve kıdem zammı olan 35 kuruşu kabul edecek durumda değiliz. Bu artış oranlarının yeniden değerlendirilmesini, zam teklifinin işçilerin daha yaşanır bir ücret anlayışıyla edilmesini istiyoruz.
Bugün Bakırköy Belediyesi'nde çalışan bir işçinin aldığı ücret 40 bin civarındadır. Bunun içerisinden yol ve yemek parasını kestiğiniz zaman 30 bin civarında bir para kalmaktadır. Bu da bugünün şartlarında sefalet ücreti dediğimiz açlık sınırıdır. Arkadaşlarımız bu aldıkları ücretlerle barınma sorununu çözemez. Bu aldıkları ücretlerle temel ihtiyaçlarını karşılayamaz.
Çoluğunun çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayamaz, faturalarını ödeyemez. İstanbul gibi bir yerde kiraların geldiği durumu ve artış oranlarının ne olduğunu biliyoruz. 25-30 bin lira kira olduğu yerde bu rakamlar konuşulabilecek rakamlar değildir.
Biz işverenin toplu sözleşme sürecine, sendikal haklarımıza, evrensel ve anayasal haklarımıza saygı duymasını istiyoruz. İnsan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz. Toplu sözleşme masasında toplu sözleşme sürecini bitirmek ve iş yerlerimize iş barışını getirmek istiyoruz. Bizim bundan başka bir talebimiz yoktur. Fakat iş veren, bu işi çıkmaza sokan taraf olmuştur.
Bilgi kirliliğine izin vermeyelim
Konuyla ilgili yakın tarihte bir açıklama yapacaklarını ve olası bir bilgi kirliliğinin önüne geçmek için de işçi arkadaşlarına seslenen Başkan Süreyya Doğan, konuyla ilgili sendikaları dışındaki hiçbir yerden bilgi alınmamasını istedi.