Geçtiğimiz günlerde İzmir’de yaşanan deprem sonrası yaşanan can ve mal kaybına dikkat çeken platform üyeleri, basın açıklaması öncesi depremde hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Tüm dünyanın doğal afet ve salgın hastalıkla mücadele ettiği şu günlerde, uzmanların konuyla ilgili farklı fikirlerinin olduğunu ama İstanbul depremiyle ilgili hepsinin ortak fikirde birleştiğini söyleyerek platform adına basın açıklamasını okuyan Feyza Özbir, uzmanların ısrarla Büyük İstanbul Depremi’nin artık çok yaklaştığı konusunda kamuoyunu uyardığını belirtti.

“BAKIRKÖY’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM TERCİH DEĞİL, MECBURİYETTİR”

Son olarak yaşanan İzmir depreminden yola çıkarak beklenen İstanbul depreminde, kentin yapı stoku ve zemin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, çok sayıda can ve mal kaybıyla birlikte, Türkiye ekonomisinin de büyük bir çöküşe sürükleyeceğini belirten Özbir, kentsel dönüşümün artık mecburiyet haline geldiğini ifade ederek devam etti.

1999 depreminde bu yana geçen 20 yıllık süreçte, İstanbul’un konut yapı stokunda yeterli iyileştirme yapılmadığını ve bu konutlarda yaşamak zorunda olan büyük bir nüfusun risk altında bırakıldığını söyleyen Feyza Özbir, İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü tarafından hazırlanan, ‘İlçe Olası Deprem Kayıp Tahmini Kitapçığı’na göre, 7,5 büyüklüğündeki olası bir depremde, Bakırköy özelinde çok ağır ve ağır hasar alması beklenen toplam bina sayısının 2088 olarak tahmin edildiğini söyledi.

Yaklaşık 230 bin nüfusu olan Bakırköy’ün merkezi bir ilçe olması nedeniyle, farklı ilçelerden gelen ziyaretçilerle birlikte gündüz nüfusunun 1 milyonu geçtiğini ve olası bir depremde ciddi bir can kaybı yaşanmasının da kaçınılmaz olduğunu söyleyen Bakırköy Kentsel Dönüşüm Dayanışma Platformu Sözcüsü Feyza Özbir, öncelikle ilçenin siyasi partilerine, sivil toplum kuruluşlarına, demokratik kitle örgütlerine ve meslek odalarına seslenerek, ilçelerinde bir güç birliği oluşturmaları gerektiğinin altını çizdi.

Platform Sözcüsü Feyza Özbir, açıklamasına şu şekilde devam etti.

“İlçemizin tüm mahallelerinde, riskli yapılarda yaşayan mahalle sakinlerinin büyük bir bölümü dar gelirli, emekli ailelerdir. Bu aileler, binalarının yeniden yapım ya da güçlendirme bedelini ödeyebilecek ekonomik güce sahip olmadıkları gibi, müteahhide pay verecek kadar bir imar hakkına da sahip değildir.  Bu sebeplerden dolayı büyük bir çıkmazla karşı karşıya olan halkımız, yıllardır gerekli iyileştirmelerin yapıldığı bir imar planı umuduna kilitlenmiş olarak beklemektedir.

6306 Sayılı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un, 1999 depreminden tam 13 yıl sonra, 2012 yılında yürürlüğe girdiği ve bugüne kadar konuyla ilgili somut bir adım atılamadığı dikkate alındığında, artık kaybedecek zaman kalmamıştır. Zararın neresinden dönülürse kârdır.

“Yaşam hakkı” en temel insan hakkı olup, bundan daha öncelikli hiçbir konu bulunmaması dolayısıyla siyaset üstüdür. “Kendi mahallemizde yaşam hakkı” ise, insani bir haktır. Şu an korona virüs salgını nedeniyle dışarı rahatça çıkamazken, deprem riski nedeniyle evlerimizde güvenle oturamamanın endişesi içindeyiz. Özetle, ya hep birlikte kurtulacağız ya da hep birlikte öleceğiz!

Bu anlamda, bizleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Bakırköy Belediyesi’nde temsil eden meclis üyelerimizi, çözümü hızlandırarak yanımızda olmaya davet ediyor ve Bakırköy’de yaşayan herkesin, bizimle beraber çözüme katkı sunmasını bekliyoruz. Süreci hızlandırmak için gerekli tüm çalışmaları tamamlayarak, Aralık ayında yapılacak ilk İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’na, Bakırköylüler olarak toplu katılım sağlamayı planlıyoruz.”

TALEPLERİNİ SIRALADILAR

Basın açıklamasında platformun taleplerini de sıralayan Feyza Özbir, “Büyük İstanbul Depremi’ne kadar yapısal dönüşüme girebilecek riskli binalar için halkın mağduriyetini mümkün olan en azami ölçüde gideren imar hakkı artırımına gidilmesi ve çeşitli sebeplerle sonradan oluşmuş imar hak kayıplarının iade edilmesi gibi iyileştirmelerin yapılarak, imar planlarının bir an önce tamamlanması ve planlama sürecine katılımımızın sağlanması” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

BAŞKAN KERİMOĞLU’DA AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Bakırköy Kentsel Dönüşüm Dayanışma Platformu’nun yaptığı basın açıklaması sonrası meydana gelen Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’da, dönüşümle ilgili düşüncelerini paylaşarak konuyla ilgili yaşanılanları anlattı.

Bakırköy halkının sorunlarını ilgili mercilere ilettiğinde, kendisine, “İmar artışına gerek yok, Bakırköy halkı zengindir, parsını verip yenilesin” cevabının verildiğini söyleyen Başkan Kerimoğlu, “Bana Bakırköy’de yenilenen bina var mı diye soruyorlar, ‘-Evet var. Vatandaş cebinden para vererek yeniliyor’ diyorum. Bakırköy halkının çoğunluğunun emekli olduğunu, maaşının yetmeyeceğini söylüyor,  lütfen bir kat artış verin biz sorunu çözelim diyoruz. Ama kat artışı vermiyorlar, Bakırköylü ’nün zengin olduğunu söylüyor” dedi.

“BAKIRKÖY HALKI ZENGİN, VERSİN PARASINI YAPSIN EVİNİ DİYORLAR”

Bakırköy’ün 7 mahallesinde yaklaşık 150 bin nüfusu ve 250 bin metrekare alanı ilgilendiren metrekare nüfus yoğunluğunu 750’den 820’ye çıkaracak bir imar artışı istediklerini ama buna izin verilmediğini belirten Kerimoğlu, “Biz 7 mahallenin tamamı ile ilgili planları 1 yıl önce yaptık. İlçe meclisten tüm siyasi partilerin ortak imzası ve onayı ile geçirdiğimiz teklifi İBB’ye sunduk. Bakırköy deprem için en riskli binaların olduğu bir ilçe dedik. Katında, konumunda ve cebimizden para çıkmadan yenileyelim dedik. İBB Meclisinde ne yazık ki kararlar AK Partili meclis üyelerinin kararıyla kabul edilmedi. Ekrem Başkanımız konunun çözümü için üstün bir gayret gösteriyor. Tüm ilçelerde bu sorunun çözülmesi için ortak bir anlayış yaratmaya çalışılıyor. İnşallah bu mecliste bende bu taleplerinizi iletip, halk ayağa kalktı artık eylem yapıyor diyeyim” dedi.

Bakırköy için istenen kat artışı ve dönüşüm talebini Pazartesi başlayacak olan İBB Meclis görüşmelerine katılarak sesli olarak ifade etmeleri gerektiğini söyleyen vatandaşlar, Başkan Kerimoğlu’nun kendilerine öncülük etmesini ve hep birlikte İBB’ye gitmeleri gerektiğini söyledi.

“İBB BAŞKANIMIZA BEN İFADE EDEYİM, ÇÖZÜLMEZ İSE BİR DAHAKİ AY HEP BİRLİKTE GİDERİZ”

İBB meclisine bu durumları hep birlikte ifade etmenin erken olduğunu söyleyen Başkan Kerimoğlu, “Ben İBB Başkanımıza gidip yükseltilen sesi ve itirazı ifade edeyim. O da Ak Parti Grup Başkan Vekilleri ile konuyu konuşsun. Çözülemezse hep birlikte gidip oturma eylemi yapalım” dedi.

Vatandaşların Bakırköy’ün 5 binlik planlarının yapıldığıyla ilgili sorulara ise, bunun ‘İpe un sermek için’ için söylenmiş bir ifade olduğunu belirten Başkan Kerimoğlu, vatandaşların taleplerini Çevre Balanlığına ve İBB’ye ileteceğini ama genel anlayışın “Bakırköy halkı zengin, versin parasını yapsın evini anlayışı” olduğunun altını çizdi.

Bakırköy’ün Basınköy, Şenlikköy, Yeşilköy ve Yeşilyurt planlarının da bir an önce ilçe belediyesi tarafından yapılmasını isteyen vatandaşlara, Başkan Kerimoğlu, gerekli çalışmaları yapacağını söyledi.

“TABAN ALANINDA BİR İMAR ARTIŞI SÖZ KONUSU DEĞİL”

Oturdukları binaları iskan sorunu olmadığı halde, ticari alanda bulunduğu için parasını verseler dahi evlerini yaptıramadığını söyleyen bazı vatandaşlara da cevap veren Kerimoğlu, bireysel değil toplumsal konuştuğunu, ‘benim apartmanım, benim katım’ denilirse işin içinden çıkamayacaklarını, parsel bazında yüzde 25 oturumunu yüzde 40’a çıkarttıkları anda yeşil alanın, sokak alanının ve sosyal donatı alanlarının eksileceğini ve bu yüzden de taban alanında bir imar artışının söz konusu olmadığını belirtti.

Çok sayıda mahalle muhtarı ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin destek verdiği basın açıklamasına, CHP İlçe Başkanı Celal Sevinç ve yönetimin yanı sıra, Demokrat Parti Bakırköy İlçe Başkanı Necmettin Dönmez, MHP’li Meclis Üyesi Ahmet Altun, CHP’li Meclis Üyeleri Tarkan Ellergezen, Şebnem Yükeb, Arzu Gezent ve Nebahat Civan da katıldı.

Selvi Sarıtaç / Mahmut Erdinç