KADIKÖY’DE MİLYONLAR CUMHURİYET İÇİN YÜRÜDÜ
Cumhuriyet’in ilanının 102. yılı, Kadıköy’de bu yıl da büyük bir coşku ve katılımla kutlandı. Kadıköy Belediyesi’nin “Cumhuriyet Özgürlüktür” temasıyla düzenlediği etkinliklerin finali niteliğindeki Cumhuriyet Yürüyüşü, 30’uncu kez Bağdat Caddesi’nde gerçekleştirildi.
Saat 19.00’da Suadiye Işıkları mevkiinde başlayan yürüyüşe, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Vekili Nuri Aslan, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Caner Sarıtaş ile çok sayıda partili katıldı. Yürüyüşe ayrıca, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu da destek verdi.
Yürüyüş güzergâhı boyunca marşlar, şarkılar ve ışık gösterileri eşliğinde büyük bir coşku yaşanırken, Kadıköylüler bayram sevincini hep birlikte, omuz omuza yaşadı.
2 milyona yakın yurttaşın katıldığı yürüyüş, Göztepe Işıkları’nda son buldu. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın hep bir ağızdan söylenmesinin ardından, üniversite öğrencisi Özge Güner Cumhuriyet’e Bağlılık Andı’nı okudu.
Cumhuriyet Yürüyüşü’ne, tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinden gönderdiği sevgi ve selamlar iletildi. İmamoğlu’nun çeşitli zamanlarda yaptığı konuşmalardan oluşan video dev ekranlardan gösterildi; bu görüntüler büyük alkış topladı.
“KADIKÖY CUMHURİYET’İN AYNASIDIR”
Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, yürüyüş sonunda yaptığı konuşmasına şu sözlerle başladı:
“Cumhuriyet’in kalesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri, Cumhuriyet’in yılmaz bekçileri… Hepiniz hoş geldiniz. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun! Bugün en büyük bayramımızı kutluyoruz. Bugün bağımsızlığın, özgürlüğün, eşitliğin ve umudun adını bir kez daha haykırıyoruz: Yaşasın Cumhuriyet!”
Cumhuriyet’in yalnızca bir rejim değil, aynı zamanda bir özgürlük mücadelesi olduğuna dikkat çeken Kösedağı şöyle devam etti: “Cumhuriyet; mavi gözlü bir liderin emperyalizme karşı başlattığı varoluş destanıdır. Kadınların eşit yurttaş olduğu, çocukların geleceğe umutla baktığı bir hayalin adıdır. Cumhuriyet özgürlüktür; kadınların seçme ve seçilme hakkıdır, gençlerin düşünme ve sorgulama cesaretidir, gazetecilerin ve akademisyenlerin kalemini özgürce kullanabilmesidir. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk bu topraklarda insanın insana kulluğunu bitirmiştir.”
Kösedağı, Cumhuriyet’in tarihsel bedeller üzerine kurulduğunu vurgulayarak isimleri tek tek andı:
“Hasan Tahsin’i, Uğur Mumcu’yu, Kubilay’ı, Hrant Dink’i; darağacında ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye’ diyen Deniz Gezmiş’i, Yusuf Aslan’ı, Hüseyin İnan’ı hatırlamaktır. Türkan Saylan’ı, barış için konuşurken vurulan Tahir Elçi’yi, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Abdi İpekçi’yi, Bahriye Üçok’u ve Çetin Emeç’i hatırlamaktır.”
Cumhuriyet’in adalet arayanların sesi olduğunu söyleyen Kösedağı sözlerine şöyle devam etti:
“Cumhuriyet, adalet arayanların sesidir; Nâzım Hikmet’in ‘memleket’ diye haykıran yüreğidir. Silivri zindanlarında tutulan Ekrem İmamoğlu ve yol arkadaşlarını unutmamaktır.”
Cumhuriyet mirasını korumanın önemine değinen Kösedağı, Kadıköy’ün Cumhuriyet değerlerinin aynası olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Kadıköy Cumhuriyet’in aynasıdır. Burada farklılıklar çatışmaz, konuşur. Kadınlar korkmadan yaşar, gençler düşüncelerini özgürce ifade eder, çocuklar oyun oynarken bile özgürlüğü öğrenir. Kadıköy’de yüz binler Cumhuriyet’le nefes alır. Biz Kadıköy’ü; demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün, kültür ve sanatın merkezi olduğu için seviyoruz. Daha iyisini inşa etmek için çalışıyoruz.
Ve buradan sizlere bir söz veriyoruz: Emeğe değer veren, doğayı ve hayvanları koruyan, gençlere umut veren, adaletin ve demokrasinin güçlü olduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Bunu sizlerden aldığımız güçle yapacağız. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
Konuşmasının finalinde halkı Cumhuriyet’e sahip çıkmaya çağıran Kösedağı, meydandaki yüzbinlere seslendi: “Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği bu Cumhuriyet’i sonsuza kadar korumaya söz veriyor musunuz?”
Meydandan yükselen “Evet!” sesleri Bağdat Caddesi boyunca yankılandı.
Kösedağı sözlerini şöyle tamamladı: “O halde ben de Kadıköy Belediye Başkanı olarak sizlere söz veriyorum: Bu Cumhuriyet’i, bu demokrasiyi, bu şanlı bayrağı sizlerle birlikte sonuna kadar korumak için var gücümle çalışacağım. Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Cumhuriyet. Atatürk’ün izinde, Cumhuriyet’in ışığında sizleri saygıyla selamlıyorum.”
“UMUDU DİRENİŞE DÖNÜŞTÜREN BİR HALKIZ”
Kösedağı’nın ardından, CHP cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu yurttaşları selamladı. Cumhuriyet’in kurucu değerlerini hatırlatan İmamoğlu, Atatürk ve mücadele arkadaşlarını anarak konuşmasına başladı.
“Cumhuriyet bize özgürlüğü, eşit yurttaşlık hakkını verdi” diyen İmamoğlu, Cumhuriyet’in yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda aklın ve bilimin ışığında kurulmuş bir medeniyet projesi olduğunu ifade etti.
“Cumhuriyet ile bu topraklara hak, hukuk ve adalet geldi. Bu değerlerimize sonsuza kadar sahip çıkacağız.” dedi.
Türkiye’de demokrasinin temel unsurlarının aşındırıldığını belirten İmamoğlu, yargı bağımsızlığının zedelendiğini ve adalet duygusunun toplumda derin yaralar açtığını söyledi. “Her yeni güne bir adaletsizlik haberiyle uyanıyoruz. Hukukun üstünlüğü yerine gücün hukuku tesis edilmeye çalışılıyor.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında kararlılık mesajı veren İmamoğlu, “Biz umudumuzu kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Cumhuriyet’in değerlerini korumak için eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyet bizim vicdanımızdır, yolumuzu aydınlatan ışıktır. Milletin iradesinin üzerinde hiçbir güç tanımıyoruz.” dedi.
Dilek Kaya İmamoğlu’nun konuşmasının ardından “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları atıldı.
“TARİHE DAMGANIZI VURDUNUZ”
Cumhuriyet Yürüyüşü’nde yurttaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasına, “Cumhuriyet meşalesini hiç elinden bırakmayan, mücadeleyi her sene daha ileriye taşıyan güzel Kadıköy, canım İstanbul; hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Bu güzel akşamda bize söyleyecek söz bırakmadınız. Ne söylenecekse, bu tarihi akşamda buraya gelerek bu caddeyi baştan sona doldurarak, yüz binler değil milyonlar olarak tarihe damganızı vurdunuz. Hepinizi yürekten kutluyorum.” diyerek başladı.
Özel, Cumhuriyet’in sadece bir yönetim biçimi değil, halkı koruyan ve birleştiren bir çatı olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Cumhuriyet hepimiz için bir çatıdır. Cumhuriyet, haksızlık tam tepemizdeyken o bizi kavurmasın diye; adaletsiz rüzgârları fırtınaya dönmüşken bizi savurmasın diye üzerimize kurulu bir çatıdır. Bu çatıyı, 15 Mayıs 1919 günü İzmir işgal edilince son kararını veren; 16 Mayıs’ta Şişli’deki evinden çıkıp Bandırma Vapuru’na binen ve 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkarak bağımsızlık mücadelesinin meşalesini eline alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları inşa etmiştir.
Cumhuriyet çatısı dört kolondan oluşur. Dört taşıyıcı kolon cumhuriyetimizi taşımaktadır. Bunlardan biri demokrasi, biri adalet, birisi sosyal devlet, bir tanesi de laikliktir.
Bugün ülkeyi yönetenler demokrasi kolonunu, sizin seçtiklerinize kayyumlar atayarak, seçtiğiniz belediye başkanlarını zindanlara atarak ve seçilme hakkını elinden alarak kesmektedirler.”
Sandığı ortadan kaldırarak demokrasi kolunun kesilmeye çalışıldığını vurgulayan Özel, sosyal adalet kolonu ile ilgili şöyle konuştu: “Ve son olarak sosyal adalet kolonu… Her çocuğun eşit doğmasını, kimsenin hayata kapatamayacağı kadar bir farkla geriden başlamamasını Cumhuriyet dert etmişken; Cumhuriyet eşitlik, adalet, hakkaniyet demekken; Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesiyken… Bir yanda derin yoksulluğun pençesinde milyonlar; öte yanda artık ortadan kalkmış orta direk; barınma sorunu, yaşama sorunu… Ülke, bu iktidarın elinde ‘yaşanamaz bir âlem’ hâline gelmiş; Cumhuriyet’i taşıyan kolonlar adeta inceltilmiş, yıpratılmış, hedef alınmıştır.”
“BİZ KAZANACAĞIZ”
Cumhuriyet’in değerlerinin yok edilmeye çalışıldığını belirten Özel, 100 yıl öncesine dayanan yönetim anlayışlarının Türkiye’ye telkin edilmesini eleştirerek şöyle devam etti:“İşte tüm bunlara cevabımız, bu geceki milyonlardır; 81 ildeki Cumhuriyet coşkusudur; bu milletin gönlündeki Cumhuriyet ve Atatürk sevgisidir. Şundan emin olunuz ki asla ve asla teslim olmayacağız. Bu zulme yenilmeyeceğiz. Bu baskıya sonuna kadar direneceğiz. Eninde sonunda biz kazanacağız.
Çünkü biz, 100 yıl önce işgale teslim olmayanların, 100 yıl önce emperyalizme yenilmeyenlerin, 100 yıl önce bağımsızlıktan vazgeçmeyenlerin Türkiye’siyiz. Biz hep birlikte Türkiye’yiz ve bu ülkeyi kimselere bırakmayız. Türk ve Kürt’ün, Laz’la Çerkes’in; tüm etnisitelerin, tüm mezheplerin kardeşçe yaşayacağı, birlikte başaracağı yarınlar için inançlıyız, kararlıyız. Gücümüzü tarihten, haklılığımızdan, insan sevgimizden; birbirimize ve ülkemize duyduğumuz bağlılıktan alıyoruz.
Bu güzel gecede, burada tarihe geçen bu milyonlara bütün Türkiye’ye dosta güven, olmayana kaygı veren ve bütün dünyaya ‘Türkiye neymiş, Cumhuriyetine nasıl bağlıymış’ gösteren bu muhteşem fotoğrafı çektiren milyonlara söz veriyorum ki asla ve asla kaybetmeyeceğiz. Kaybetmeyeceksiniz. Kötülük kazanamayacak. Biz kazanacağız. Türkiye kazanacak.
Tarih 29 Ekim 2025. Yer Kadıköy, yer İstanbul. Soruyorum, duysun: Yer gök inlesin. Birlikte miyiz? Mücadele edecek miyiz? Kazanacak mıyız? Hep birlikte yürüyecek miyiz? Yürümeye hazır mıyız?
O zaman haydi bakalım. Yürüyelim arkadaşlar.”