Kırmızı Karanfillerle Dayanışma Çağrısı: “Bir kentin yeniden inşası için buluşuyoruz”

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Trakya Bölge Temsilciliği, 19. Dönem Yönetim Kurulu’na aday olan Kırmızı Liste adına görüşlerini aldığımız Mimar Kardelen Taş, kırmızı karanfille oluşturdukları simgesel çağrının yalnızca bir seçim rengi değil, bir duruş olduğunu vurgulayarak, ekip olarak mimarlığı yalnızca yapı üretimi değil, yaşamın tüm hücrelerine temas eden politik bir eylem olarak gördüklerini söyledi.

Bu anlayışı, 1993’te Yugoslavya’yı bölen savaşın gölgesinde kaleme alınan Lebbeus Woods’un Mimarlık Manifestosu’na atıfla güçlendiren Taş, ekip olarak yaptıkları çağrıda şu cümleye dikkat çekti:

“Mimarlık savaştır, savaş mimarlıktır. Ben çağımla, tarihle, sabit ve korkutucu biçimler içinde barınan tüm otoriteyle savaştayım.”

Kardelen Taş, bu sözlerin bugünün dünyasını da tarif ettiğini belirterek, “Neoliberalizmin sabit ve korkutucu biçimlerle gündelik hayatın her alanına sızdığı bir çağda, biz insan onurunu ve yaşamı önceleyen bir mimarlık anlayışını savunuyoruz. Bu duruş, yalnızca bir meslek tutumu değil; aynı zamanda etik bir sorumluluk” dedi.

Kırmızı Listedeki yol arkadaşları adına açıklamalarda bulunan Kardelen Taş, şu ifadelere yer verdi:

- “En dar ölçekte, mahallelerde tek bir toplanma alanı bırakmayan betonlaşmaya,

- Orta ölçekte, su havzalarının, tarım alanlarının ve doğal örtünün imara açılarak kentlerin kanserli dokularla sarılmasına,

- En geniş ölçekte ise küresel ısınma ve ekolojik krizi mimarlık pratiğinin dışında gören anlayışa,

- Ve toplumsal ölçekte, gökdelenlerin gölgesinde yıkıma uğrayan gecekondu mahallelerine, renkli panolarla örtülen eşitsizliklere karşı sesimizi birleştiriyoruz.”

“Bu sesi büyütmek, itirazlarımızı yükseltmek, insanca bir yaşamı birlikte tasarlamak için yola çıktık” diyen ekip, tüm meslektaşlarını 21 Aralık 2025 Pazar günü yapılacak seçimlerde kırmızı pusulada birleşmeye çağırdı.

“Kent, emeğin ve yaşamın mekânsal karşılığıdır; mimarlık bu mücadelenin dışında kalamaz”

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Trakya Bölge Temsilciliği Yönetim Kuruluna aday olan Kırmızı Liste'nin, yönetimi merkezileştiren değil; sözü ve sorumluluğu paylaşan bir anlayışla oluşturulduğu belirten Taş, kendisini de emeğe, mücadeleye ve dayanışmaya inanan, mimarlığı üretim süreçleriyle ve emek ilişkileriyle birlikte düşünen bir mimar olarak tanımladığını ifade etti.

Kadın bir mimar olarak mekanla kurduğu ilişkinin eşitsizliklerini doğrudan deneyimlediğini de vurgulayan Taş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Hepimizin bildiği gibi kent, tarafsız bir zemin değil.”

“Henri Lefebvre’nin de dediği gibi kent; hazır bir nesne değil, gündelik hayatla, emekle ve toplumsal ilişkilerle sürekli yeniden üretilen bir süreçtir. Bu yüzden ‘kent hakkı’, sadece erişim hakkı değil; kentin nasıl üretileceğine dair söz ve karar hakkıdır. Ve bugün bu söz hakkı ciddi biçimde daraltılıyor.”

“Kenti adil bir yaşam alanına dönüştürmenin yolu, kadınların kente dair deneyimini merkeze almaktan geçiyor. Bu, mimarlık pratiğinin ve kent mücadelesinin asli bir parçası olmalı” diyen Kardelen Taş, tüm meslektaşlarını dayanışmayı büyütmeye ve mücadeleyi birlikte örmeye davet etti.

Kentlerin artık kamusal ihtiyaçlara göre değil, sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendiğini söyleyen Taş, “Rant, talan ve mülksüzleştirme kendiliğinden gelişmiyor; bunlar bilinçli kentsel tercihler” diyerek, kentte yaşanan dönüşümün yalnızca mekânın değil, emeğin ve yaşamın da metalaştırılması anlamına geldiğini vurguladı.

“Kent mücadelesi sadece planlama ya da tasarım meselesi değildir. Emeğin güvencesizleşmesine, barınmanın piyasaya teslim edilmesine karşı verilen toplumsal bir mücadeledir. Ve mimarlık bu mücadelenin dışında kalamaz” diyen Taş, meslek odasının bu alandaki duruşunun daha görünür, daha sürekli ve daha güçlü biçimde sahaya yansıması gerektiğini belirtti.

Açıklamasında kent politikalarının cinsiyetsiz olmadığını da vurgulayan Taş, “Kadınların kamusal alandan dışlanması, görünmeyen bakım emeği ve maruz kaldıkları güvensizlik, kentle kurdukları ilişkinin ne kadar eşitsiz olduğunu açıkça gösteriyor” dedi. Bu nedenle kadınların deneyimlerinin mimarlık ortamında daha güçlü ve daha görünür biçimde ele alınması gerektiğini söyledi.

Kardelen Taş: “Bu sadece bir seçim değil, hayatın her alanını kuşatan anlayışa karşı bir itiraz”

Mevcut yönetim anlayışlarına itirazının yalnızca meslek örgütüyle sınırlı olmadığını, hayatın tüm alanlarını kuşatan bir yaklaşıma karşı durduğunu belirten KardelenTaş, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Karar alma süreçlerinin kapalı, yukarıdan aşağı işlediği, dar çevrelerde şekillendiği bir yapıdan söz ediyoruz. Temsiliyet üretmek, her zaman demokrasi üretmek anlamına gelmiyor. Ben ‘yönetme’yi değil, birlikte karar alma fikrini savunuyorum” dedi.

Genç mimarların, kadınların ve sahada çalışan mimarların sözünün açılmadığı, katılım mekanizmalarının gerçek anlamda işlemediği bir odanın geleceği şekillendiremeyeceğini vurgulayarak, meslek örgütündeki aidiyet ilişkisinin de yeniden tanımlanması gerektiğini söyleyen Taş, “Aidiyet, yönetime yakınlıkla ya da belli çevrelerde yer almakla kurulmaz. Geride kalanlar için dışlanma hissi üreten değil, eşit söz hakkıyla kurulan bir ilişki inşa etmeliyiz. Kendini temsil edilmiş hissettiğin yerde aidiyet doğar” dedi.

Açıklamasında mesleğin emek boyutuna da dikkat çeken Kardelen Taş, şantiyede, ofiste ve sahada çalışan mimarların sesinin karar mekanizmalarında yer bulmadığını hatırlatarak, meslek odasının emeği yalnızca söylemde değil, somut koşullarıyla birlikte merkeze alması gerektiğini vurguladı.

“Tabanından kopuk bir meslek örgütü, temsiliyet üretse bile dayanışma üretemez. Emekten kopan bir oda, kentten ve toplumdan da kopar. Kentte rant sürerken, emek güvencesizleşirken, genç mimarlar ve kadınlar karar süreçlerinin dışında bırakılırken sadece ‘yönetiyoruz’ demek yetmez. Taraf olmak gerekir” ifadelerini kullandı.

“Ben tarafımı; emekten, dayanışmadan, kent hakkından ve bu odayı tabandan kurmak isteyenlerden yana koyuyorum. Değişim, birkaç kişinin iyi niyetiyle değil, kolektif bir iradeyle olur. Çağrım bir kişiye, bir listeye değil; sözünün karşılık bulmasını isteyen herkese. Bu mücadelede sorumluluk almaya hazırım” diyen Taş, tüm meslektaşlarını birlikte üretmeye, birlikte değiştirmeye davet etti.

Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği | BAKIRKÖY Yönetim Kurulu Aday Ekibi ise şu şekilde belirlendi:

Özlem Aydın

Ergün Şimşek

Kardelen Taş

Ahmet Muradoğlu

Rahmi Ümit Bayrak

Betül Atan

Arda Erden

Alev Öztürk

Anıl Utku Yıldırım

Burak Hancıoğlu