Rayiç Bedeller Sosyal Adaletle Çelişiyor

Sayın Başkan, arsa rayiç bedelleri birçok yurttaş tarafından oldukça yüksek bulundu. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ne yazık ki belirlenen rayiç bedellerin, bazı bölgelerde gerçek piyasa değerlerini ve halkın alım gücünü yansıtmadığını görüyoruz. Dört yıl öncesine oranla, ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve işsizlik gibi ağırlaşan koşullarda bu denli artışlar kamu vicdanını yaralıyor. Konseyimize bu konuda ciddi sayıda şikayet ulaştı.

Bu süreçte halkın ya da sivil toplumun görüşünüze başvuruldu mu? Kent Konseyi bu sürece dahil edildi mi?
Hayır, ne yazık ki edilmedi. Oysa ki kent konseylerinin varlık sebebi tam da budur: halkın sesi olmak ve katılımcı yerel yönetim anlayışını güçlendirmek. Rayiç bedellerin tespit süreci ve takdir komisyonları karar süreçleri ile ilgili bir bilgimiz yok. Bildiğimiz sadece sürecin takvimi ve takdir komisyonlarında yer alan kurum ve kuruluşlardır. Komisyonlar rayiç bedelleri belirlerken hangi doneler ya da veriler üzerinden yüzde beşyüze varan artışları belirlemiştir? Bilgi edinme hakkı çerçevesinde yetkililer tarafından Bakırköy halkının bilgilendirilmesi gerekir. Aksi takdirde bu tür uygulamalar halk ile yönetim arasında kopukluk yaratır. Mahalle muhtarlarımıza bir sunum yapıldığı, ancak görüş ve önerileri değerlendirilmeden imzaya gönderildiği, muhtarların da bu nedenle şerh koyarak imzaladıklarını öğrendik.

Bu artışlar özellikle dar gelirli yurttaşları nasıl etkiler?

Çok ciddi biçimde etkiler. Bu artışlar sadece emlak vergilerini değil, ileride tapu harçlarını, miras intikal işlemlerini ve satış bedellerini de artırıyor. Bu da sosyal adaletle ciddi biçimde çelişiyor. Her ne kadar tek konut sahibi olan emekliler, engelliler, şehitlerin dul ve yetimleri emlak vergisinden muaf olsa da, bu harçlardan muaf değildir. Bu nedenle bazı mağduriyetler yaşanmaktadır. Örneğin, emeklisiniz ve tek konutunuz var, ancak herhangi bir yerde mirasçı olarak bir dairede hisseniz varsa bu muafiyetten yararlanamıyorsunuz.

Peki takdir komisyonları nasıl oluşuyor, şeffaflar mı?

Büyükşehir belediyesi olan yerlerde, ilçelerde takdir komisyonu; belediye başkanı veya yetkilendirdiği bir memur başkanlığında, vergi dairesi, ticaret odası, tapu sicil müdürlüğü kurumlarınca belirlenen temsilciler ve ilgili mahalle muhtarından oluşur. Bu komisyonların oluşturduğu listeler, büyükşehirlerde merkez komisyonlara verilir.

Merkez Komisyonlar ise; vali veya vekalet vereceği bir memurun başkanlığında, defterdarlık, valilik, tapu sicil müdürlüğü, ticaret odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşmaktadır.

Merkez komisyonu, kendilerine tebliğ edilen kararları on beş gün içinde inceler ve belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Farklı bir değer belirlenmişse, ilgili komisyon yeniden değer takdiri yapar. Görüldüğü üzere bu iki aşamalı yapı yeterince şeffaf değildir. Mahalle veya sokak rayiç bedelleri belirlenirken sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamaktadır.

Vatandaşlar bu kararlara nasıl itiraz edebilir? Bu konuda yeterli bilgilendirme yapılıyor mu?
Bu konuda da vatandaş maalesef mağdurdur. Tek yol vergi mahkemesine dava açmaktır. Oysa mahkeme öncesi vatandaşın itiraz edebileceği bir merci olmalıdır. Kanunda bu yönde bir eksiklik bulunmaktadır. Emlak vergisi mükelleflerine doğrudan bir karar tebliği yapılmadığı için dava hakkının nasıl kullanılacağı tartışmalıdır.

Dava süreci, komisyon kararının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içindedir. Muhtarlıkta askıya çıkması, tebliğ yerine geçeceğinden, tespit edilen rayiç bedellerin fahiş olduğunu düşünen vatandaşlar 30 Temmuz 2025 tarihine kadar dava açabilir. Bu tarih adli tatile denk geldiğinden süre 7 Eylül 2025'e uzamaktadır.

Dava açmak masraflıdır. Kaybedilirse karşı tarafa avukatlık ücreti ödenir. Bu nedenle aynı sokakta oturanlar, masrafları ortaklaştırarak bir kişi adına dava açabilir. Çünkü dava kazanılırsa, o sokaktaki değerleri etkileyerek sokağın tamamının rayiç bedelinin değişmesini sağlıyor. Çoğu komşu itiraz yerinin belediye olduğunu düşünüyor. Oysa itiraz yeri vergi mahkemesidir.

Sürecin daha adil ve katılımcı olması için neler yapılmalı?

Kent konseyleri, muhtarlar, meslek odaları ve tüketici örgütleri bu sürece doğrudan dahil edilmelidir. Takdir komisyonları kararları öncesi mahalle halkı bilgilendirilmelidir. Halkın yaşamına dokunan kararlar halktan gizlenerek alınamaz. Katılımcı, şeffaf, denetlenebilir bir sistem kurulmalıdır.

Rayiç bedellerin halk üzerindeki diğer etkileri neler olacak?

Bu sadece emlak vergisini değil; satış, miras, intikal, bağış gibi işlemlerde tapu harçlarını da doğrudan etkileyecektir. Bugün sessiz kalınırsa, yarın çok daha büyük bedellerle karşılaşacağız. Şunu da hatırlatmak gerekir: belirlenen rayiç bedeller inşaat maliyetleri ile birleştirilerek emlak vergisi matrahını oluşturmaktadır. Bu matrah her yıl yeniden değerleme oranının %50'si kadar artmaktadır. Yani bu değerler dört yıl boyunca sabit kalmıyor, her yıl artıyor. Bir nevi verginin vergisi de söz konusudur.

Dar gelirli yurttaşlara özel bir çağrınız var mı?

Mutlaka muhtarlıklara gidip kendi sokaklarının rayiç bedelini kontrol etsinler. Yüksekse yada yüksek olduğunu düşünüyor ise, aynı sokakta bulunan diğer komşularla birleşerek bir kişi adına vergi mahkemesine dava açsınlar.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir: arsa rayiç bedelleri emlak vergisi matrahı hesaplamasında, beyanname verecek kişinin dairesine düşen arsa payı kadar yansımaktadır. Örneğin, 100 metrekare bir arsa üzerine inşa edilmiş 5 katlı, beş daireli bir binada, 100 m2 arsa rayiç bedelinin beşte biri her bir dairenin matrahına yansıyacaktır.

Son olarak yerel ve merkezi yönetime bir çağrınız var mı?
Rayiç bedel belirleme süreci, halkla birlikte müzakere edilerek yürütülmelidir. Merkezi idare, düşük gelirli vatandaşları koruyacak yasal düzenlemeleri hayata geçirmeli; yerel yönetimler ise şeffaf, katılımcı modelleri uygulamaya koymalıdır. Vergi Usul Kanunu’nda arsa rayiç bedellerinin belirlenmesine dair hükümler günün ihtiyacına uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.