“Bu ülkenin değişmeyen tek vergi rekortmeni var, o da Tüketiciler’dir”

15 Mart ‘Dünya Tüketici Hakları Günü’ nedeniyle TÜKODER Merkez Yönetim Kurulu, Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda bir araya gelerek, “Türkiye’nin vergi rekortmenleri olarak yine KUT-LA-MI-YORUZ” dedi.

AZİZ KOÇAL DÜNYA TÜKETİCİ HAKLARI GÜNÜ’NÜN TARİHÇESİNİ ANLATTI   TÜKODER Genel BaşkanıAziz Koçal, Dünya Tüketiciler Günü tarihçesinin 1962'ye dayandığını ifade ederek, "1962'de ABD Başkanı J.F.Kennedy, Temsilciler Meclisinde yaptığı konuşmasında, herkesin birer tüketici olduğunu ve tüketicilerin kamusal alanda ve özel sektörde alınan ekonomik kararları etkileyen ve bunlardan da etkilenen çok önemli bir ekonomik grup olduğunu, buna rağmen seslerini duyuramadıklarını, dolayısıyla örgütlenerek haklarına sahip çıkmaları gerektiğini ve onların belirli çerçevede korunmasının gerekliliğini savunarak, geleceğin, tüketici merkezli politikalar uygulayanlar için daha parlak olacağını ileri sürmüş, bir anlamda günümüz dünyasına yönelik önemli bir öngörüde bulunmuştur. Bu konuşma nedeniyle, Birleşmiş Milletler tarafından, 15 Mart tarihi "Dünya Tüketici Hakları Günü" olarak ilan edilmiş ve ilk olarak 1983 yılında kutlanmıştır"     Ülkemizde de 1985 yılından itibaren kutlanmaya başlayan Dünya Tüketici Hakları Gününün, bütün dünyada tüketici haklarının daha da ileriye götürdüğünü belirten Koçal, Anayasamız, 172'nci maddesinde yer alan "Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder" hükmü ile tüketicinin korunması konusunu Devlet güvencesine almıştır. Gerek anılan hüküm, gerekse 1987 yılında Avrupa Topluluğu'na yapılan tam üyelik başvurusundan sonra topluluk mevzuatına uyum çerçevesinde, tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler, Avrupa Topluluğu'nun tüketici odaklı yaklaşımı, tüketiciyi koruma politikaları ve Türk tüketicisinin yaşadığı sorunlar dikkate alınarak hazırlanan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 1995 yılında yürürlüğe girmiş ve 14 Mart 2003 tarihinde toplumsal bir mutabakat ile değişikliğe uğrayarak AB normlarına getirilmiştir. Kanun 2014 yılı mayıs ayında yeniden düzenlenerek, 6502 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir" dedi.   BASIN AÇIKLAMASINI AYDAN KARA  OKUDU   Pandemi sürecinde zor bir süreç yaşayan tüketicinin, fırsatçılık yapan ve fahiş fiyat uygulayan bazı esnaf konusunda da mağdur olduğunu dile getiren Aziz Koçal, en önemli konunun da denetim olduğunu dile getirerek, halkın şikayetlerini yüksek sesle dile getirmesi, yöneticilerin de denetim görevlerini eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini ifade ederek, basın açıklaması için TÜKODER Yönetim Kurulu Üyesi Aydan Kara’ya mikrofonu uzattı.     Ülkemizde her yıl vergi rekortmenlerinin liste halinde ilan edildiğini söyleyen Aydan Kara, bu listeye dikkatle baktıklarını ve listeleri hatalı olarak hazırlayanları şiddetle kınadıklarını söyleyerek, “Zira, bu ülkenin yıllardır değişmeyen tek vergi rekortmeni var, o da biz Tüketiciler’dir” dedi.   VATANDAŞLARA SESLENEREK, “BİR SES DE SENDEN BEKLİYORUZ”   TÜKODER adına yaptığı basın açıklamasını sürdüren Aydan Kara, federasyon olarak zam, zulüm, işkence altında; vergi, zam ve pahalılık sarmalında toplumun mağdur olduğunu her platformda yükseke sesle haykırdıklarını, tüketicinin sesini duyurmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Bir ses de senden bekliyoruz” ifadeleriyle vatandaşlara seslendi.     Aydan Kara şöyle devam etti;   Yediğimizden, içtiğimizden, bindiğimizden, binmediğimizden, geçtiğimizden geçmediğimizden ya vergi alıyorlar ya da hizmet alalım diye verdiğimiz vergilerimizle ihale rekortmenlerine ödeme yapıyorlar, bunu KABUL ETMİYORUZ.   Verginin vergisi, vermediğimizin vergisi derken bir araba aldığımızda bu arabanın da ¾’ünü vergi olarak ÖDÜYORUZ.   Elmas ve değerli taşlarda “0” vergi alınırken, gıda, ulaşım, enerji, elektronik alet derken zorunlu tüketim kalemlerinde Allah ne verdiyse yönetenlere VERİYORUZ.   Mutfak tüpünde özel tüketim vergisi, Bebek bezinde, mamada, tekneden fazla vergi ÖDÜYORUZ.   İnanması güç ama kamyon, otobüs, taksi, traktör mazotunda, tekne mazotundan fazla vergiyle MARUZ KALIYORUZ.   Bu zamana kadar ödenenlerin nerede olduğunu bilmediğimiz deprem vergisini bile öyle de böyle de ÖDÜYORUZ.   Geçmediğimiz köprüyü de ödüyoruz, ekonomi bozuldu mu yeni vergilerle karşılaşıyoruz, bizi yönetenler üreticiyi bitiriyor bu sefer biz pahalılığı da ÇEKİYORUZ.   Dolaylı verginin dolaylı vergisini ödeyen tek ülkenin Tüketicileri olarak İSYAN EDİYORUZ.   Pandemi döneminde bütün dünya, halkına dolar / euro veriyor biz sadece IBAN ALIYORUZ.   Sermayeye bol sıfırlı rakamların olduğu ekonomik paketler açıklanırken, biz tüketiciler olarak ise bol bol NASİHATLER ALIYORUZ.   Pazarda tek çeşit meyve ALABİLİYORUZ.   En düşük meyve fiyatını kilogramı 8-10 TL’den aşağıya BULAMIYORUZ.   Yani bizler bu ülkenin VERGİ REKORTMENLERİYİZ.   Bu ülkeyi tek başına sırtlayan GREKOROMENDE ŞAMPİYON GÜREŞÇİLERİZ   Zam, zulüm, işkence altında; vergi, zam, pahalılık sarmalında birer MAĞDUR BİREYLERİZ.   Yani, BİZLER TÜKETİCİLERİZ!   Bugün “15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü”   Ve biz bu günü yine KUTLAYAMIYORUZ, ama artık SES ÇIKARIYORUZ.   Artık SUSMUYORUZ, sırtımıza binen yükleri sırtımızdan ATIYORUZ.   BATIYORUZ, BİTİYORUZ.   Battığımızı, bittiğimizi HAYKIRIYORUZ.   Bir ses de, senden BEKLİYORUZ.   15 Mart Dünya Tüketici Hakları’nı Saygıyla ve Özlemle “ANIYORUZ”!