CHP'de VEFA BOZACIDIR... Değişen Yıllar, Değişmeyen Gerçekler
Yıllar önce bir yazı yazmıştım.
Adını da koymuştum:
“CHP'de Vefa Bozacıdır.”
Aradan yıllar geçti…
Bugün o yazıya tekrar baktığımda görüyorum ki çok şey değişmiş ama bir şey hiç değişmemiş:
Vefasızlık.
Ben siyaset yazılarımda, Cumhuriyet’in kazanımlarından, Atatürkçülükten taviz vermedim, vermem de.
Seçilmiş görevlileri, belediye başkanlarını, meclis üyelerini, bu memlekete katkı veren bürokratları, herkesi destekledim.
Çünkü en doğru siyasal mücadelenin yolu “her işi onlardan daha iyi yapmaktan” geçer.
Ama o gün de söylemiştim, bugün de söylüyorum:
Hata yapanları, kişisel çıkarı için partiyi kullananları, örgütü kıranları eleştirmek, hakkımdır borcumdur.
O eski yazımda bir gerçek daha vurgulamıştım:
“SİZ DÜN GELDİNİZ,YARIN GİDECEKSİNİZ...AMA BİZ HEP BURADA YAŞAYACAĞIZ"
Öldüğümüzde de muhtemelen Pierloti'ye gömüleceğiz..
Bu söz bugün de geçerlidir.
Bugün eski genel başkan “CHP yolsuzluklardan arınmalı” diyor, yeni genel başkan “CHP eskilerden arınmalı” diyor.
Peki o “eski” dedikleri kim?
Kurultayda ön sıralarda oturan İsmet İnönü'den kalan delegeler mi?
Yoksa; biz miyiz?
Biz isek;
Bu kapının elektriğini cebinden ödeyen,
sekreter maaşını aramızda toplayan,
gece yarısı sandık başında nöbet tutan,
kimsenin kapıyı çalmadığı günlerde o kapıyı terk etmeyenleriz…
Ve iki ilçe binası alınmasına katkı sunanlarız...
Parti bugün güçlüyse, bunun temelinde o günlerin emeği vardır.
Bugün Eyüp’teyim…
Sokakta selamımı alan, halimi soran, emeğe saygı duyan, çay ısmarlayan insanlarla karşılaşmak, muhabbet etmek bana iyi geliyor.
Ama Eyüp örgüt toplantılarında duyduğum bazı tavırlar, maalesef geçmişte benzer süreçlerde yaşadığımız bozulmaları hatırlatıyor.
Partiye hiçbir emeği olmadan yeni gelmiş yöneticiler, insanlara bağırıp çağırması, yıllardır alın teri döken insanları kırıyor.
Belediyecilik her yerde aksar, bundan söz etmiyorum; benim derdim örgütün kültürü, geleneği ve emeğe saygısıdır.
Eyüp’te sevgi ve saygı vardı; bu kültür kaybolmasın istiyorum.
Her gelen genel başkan “ön seçim” der, “temayül” der, "eğilim"der...
Ama iş uygulamaya gelince yine aynı düzen başlar.
Partiye ömrünü verenler dışarıda kalır, örgütü hiç bilmeyenler en öne yazılır.
Filler tepişir, olan yine örgütün emekçilerine olur.
Bir söz duymuştum, çok doğru:
“Dünya ölüyor, filler ölüyor, arılar ölüyor… Biz de ölüyoruz.”
Çünkü siyasette ilke, ideoloji ve emek unutuldukça geriye sadece menfaat kalıyor.
Ben o gün de söylemiştim:
“Geçmişe vefasızlık fayda getirmez…”
Bugün daha yüksek sesle söylüyorum:
CHP’yi eskiler yıpratmaz.
Bu partiyi vefasızlık yıpratır.
Bu parti bugün ayaktaysa, bunun bedelini dün de bugün de emeği olanlar ödedi.
Ve son söz…
Unutmayın: Halk, vefayı unutanı vefasız kılar...
Çünkü siyasette ilke, ideoloji ve emek unutuldukça geriye sadece menfaat kalıyor.