Kaldırılan pazarın asıl mağduru mahalle halkıdır

Bakırköy Belediye Meclis kararı ile kaldırılan semt pazarıyla birlikte asıl mağdur olanın halk olduğunu, fikirleri dahi sormadan kendilerini marketlere mahkum eden yönetime tepkileri olduğunu ifade eden Zuhuratbaba Mahallesi sakini bazı vatandaşlar, “Pazarımızı geri istiyoruz” dedi.

Pandemi nedeniyle yasaklanan semt pazarlarının normalleşme süreciyle birlikte açılmasının ardından, Belediye Meclis kararı ile 52 yıllık Zuhuratbaba Mahallesi semt pazarı, hastane civarında ve acil ulaşım yolu üzerinde olduğu gerekçesiyle kaldırılmıştı. Pazarın kaldırılması ile birlikte asıl mağdur olanın semt halkı olduğunu söyleyen vatandaşlar, Bakırköy Dayanışma Ağı çağrısı ile Çamlık Parkı’nda bir araya gelerek, düşüncelerini paylaştı.   Fikir alış verişi yaparak halk olarak istek ve talepleri ilgili makamlara ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Dayanışma Ağı üyeleri, hayat pahalılığının yanı sıra özellikle pandemi süreciyle birlikte zaten dar gelirli olan vatandaşların alım gücünün daha da azaldığını belirttiler.   En temel hakları olan beslenme ihtiyaçlarının büyük kısmını semt pazarlarından ucuz ve taze sebze meyve alarak karşıladıklarını ifade eden vatandaşlar,  “Pazarın kaldırılması sorunu pazarcıların ve belediyenin değil, öncelikle bizim sorunumuzdur” dedi.   Pazarlarının kaldırılması sürecinin doğru yönetilmediğini savunan vatandaşlar, en kısa zamanda hem pazar esnafının hem de mahallelinin mağduriyetinin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirterek düşüncelerini paylaştı.   İLÇEMİZLE İLGİLİ ALINAN KARARLARA MÜDAHİL OLMAMIZ LAZIM   Bakırköy Dayanışma Ağı’nın yaklaşık 2 ay önce sivil halk inisiyatifi ile kurulduğunu söyleyerek söz alan İlhan Yıldırım, Gezi sürecinden sonra oluşan mahalle forumlarının dayanışma geleneğinin devamı olarak dayanışma ağlarının oluşturulduğunu söyledi. Öncesinde de birçok mücadele alanında birlikte hareket ettikleri Bakırköylülerle birlikte Dayanışma Ağı’nı oluşturduklarını söyleyen Yıldırım, ilçeleriyle ilgili alınan kararlara halk olarak müdahil olmaları gerektiğini söyleyerek, “Bu olay tek başına pazarcılar ve belediye arasında bir mesele değil, öncelikle bizimde meselemizdir” diyerek devam etti.   Yıldırım, mahalleli olarak fikir alış verişi yapmak amacı ile bir araya geldikleri ilk toplantılarının ardından, belediye ve pazarcı esnafını da temsil edecek kişilerinde olduğu geniş bir toplantı yapmayı planladıklarını belirtti. Bakırköy Dayanışma Ağı’nın bir yönetimi yahut bir başkanı olmadığının altını çizen İlhan Yıldırım, asıl amaçlarının dayanışma olduğunu, içlerinde her siyasi görüşten kişilerin yer aldığını, önceliklerinin siyaset değil, ilçe halkının refahı ve huzuru olduğunu belirterek, ilçeleriyle ilgili alınan kararlarda halkın söz hakkı olması gerektiğine inandıklarını belirtti.   PAZAR YERLERİ HAKKINDAKİ YÖNETMELİK AÇIKTIR   Semt pazarlarının en önemli tarafının tüketici konumunda olması nedeniyle halk olduğunu, dolayısı ile kurulması, kaldırılması veya başka bir yere taşınması konusunda da öncelikli olarak mahalle halkının görüşlerinin alınması gerektiğini söyleyen Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, “Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik”  hükümleri yasal düzenlemelerle ilgili katılımcılara bilgi verdi.   Bir semt pazarının kurulmasının ya da kaldırılmasının mahalle halkının talebi ile olduğunu söyleyen Koçal, belediyelerin yönetmelik hükümlerine uymadığını ve dolayısı ile de pazar esnafı ve mahalle sakinleri ile sorunlar yaşadığını, faturasının ise yine tüketiciye olan halka kesildiğini belirtti.   Pazar yerlerinin alan büyüklüğü, elektronik tartılar, hoparlör sistemi, güvenlik kameraları, tuvalet (seyyar tuvalet), trafik akışının engellenmemesi ve acil durum giriş çıkışlarının açık tutulması gibi yönetmelikte sıralanan özellikleri semt pazarlarında görmenin mümkün olmadığını belirten Koçal, üstü kapalı çevresi açık yeni tip pazarlarda yönetmelik esaslarına kısmen de olsa uyulduğunu söyledi.   Yerel yönetimlerin, kamusal alanlarda kuracağı yeni pazar yerlerinin mahalle halkının tamamına hitap edebilecek şekilde planlaması, üstü kapalı çevresi açık semt pazarları oluşturması gerektiğini ifade ederek, üreticilerin ve üretici kooperatiflerinin ürünlerini aracısız şekilde tüketiciyle buluşturduğu Pazar yerleri oluşturması gerektiğini söyleyerek Kadıköy örneğini verdi.   MUHATAP PAZARCILAR DEĞİLHALKTIR   Yerel yöneticilerin yeni Pazar alanlarına geçene kadar, mevcut pazarları gözden geçirilerek cadde veya sokaklarda acil durumları göz önünde bulundurulmasını, ambulans ve itfaiye çıkışları ile trafiğin genel akışına engel oluşturmayacak düzenlemeleri yapmasını, özellikle sokakların çakıştığı dört yol denilen yerlerin pazar tezgahları ile kapatılmasına ve Pazar alanlarında araçlarının park edilmesine müsaade etmemesi gerektiğini söyleyen Aziz Koçal, halkın görüşü alınmadan Zuhuratbaba Semt Pazarı’nın kaldırılmasına karşı olduğunu belirtti, “Muhatap pazarcılar değil halktır” dedi.    BU TOPLULUK BAKIRKÖY’DE ÇOK ŞEY BAŞARDI   Diren Bakırköy adı altında Gezi olaylarının hemen ardından, toplantının yapıldığı Çamlık Parkı’nın demokrasi alanı olduğunu söyleyerek, Zuhuratbaba Mahallesi’nde ofisinin bulunması, Bakırköy sorunlarına duyarlılığı ve dayanışma ağını desteklediği için toplantıya katıldığını söyleyerek söz alan geçmiş dönem belediye başkan aday adaylarından Ziya Disanlı, mahallenin ortak sorununa çözüm arayışı ile bir araya gelmenin çok anlamlı olduğunu söyledi.   Dayanışma ağındaki birçok kişinin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin imara açılmasına karşı 30 bin imza topladığını, yapılan eylemler ve açılan davalar sonucunda mahkeme kararı ile hastane arazisinin yeşil kalmasına aracı olduğunu, yine belediye meclis kararı ile Zuhuratbaba top sahasına yapılması planlanan inşaat kararını durdurarak, toplanma alanı olmasına aracı olduğunu söyleyen Disanlı, Bakırköylüler olarak öncelikle insan ve hayvan hakları konusunda örgütlenilmesi gerektiğini belirtti.    Semt pazarı özelinde ise ulaşımı sağlanmayan, tuvaleti olmayan bir pazarın olmayacağını ifade ederek devam eden Disanlı, semt pazarının semtte olması gerektiğini, sorunları çözmenin ise kamunun görevi olduğunu söyledi.   MAHALLE MUHTARI MUZDARİP   Mahalle Muhtarı M. Aykut İncesaraç’ın toplantıya katılamama sebebini katılımcılara aktaran Ziya Disanlı, herkesin muhtara Pazar alanını sorduğunu ama muhtarın ne Kaymakam’dan, ne Belediye yetkililerinden ne de pazarcılar odasından bilgi alamadığı için verecek cevabının olmamasından dolayı muzdarip olduğunu belirtti.   “Ne yazık ki süreç içinde halk dışarıda bırakılmıştır” diyerek konuşmasını sürdüren Disanlı, “Bir takım görüşmeler oluyor, pazarcılarla belediye arasında kavgalar oluyor ama olan halka oluyor. Türkiye genelinde maalesef temsili sistem bitmiştir. Çözüm sizdedir” diyerek Mahalle Muhtarı M. Aykut İncesaraç’ın mesajını iletti.   “Muhtarımız 57 sokaklı Zuhuratbaba Mahallesi’nde, 30 Ağustos 2020 tarihinde saat 08.30 ve 17.30 arasında muhtarlık önüne sandık kurarak semt halkının görüşlerini alacağı bir çalışma yapacak. Yine aynı gün aynı alanda görüşler raporlanacak ve mahallelinin tam olarak ne istediği demokratik olarak tespit edildikten sonra, konuyla ilgili ortak talep daha gür bir sesle dillendirilecek”   HALKA VERECEK CEVABI OLMAYAN MUHTAR UTANIYOR, YETKİLİLER SORUMSUZCA DAVRANIYOR   Toplantıya katılan bazı mahalle sakinleri, mahalle muhtarlarının pazarın en büyük eksiği olan tuvalet için başvurmadığı yerin kalmadığını ama bir türlü çözüme ulaşamadığını söyleyerek, sürecin en masumu olan muhtarının halka verecek cevabı olmadığı için utandığını ama yetki ve sorumluluk taşıyan yöneticilerin ise sorumsuzca davrandığını savundu.   MAHALLEDE SON DÖNEMDE AÇILAN MARKETLERE DİKKAT ÇEKİLDİ   Mahallelerinde son dönemde açılan manavlara da dikkat çeken mahalle halkı, pazarın kaldırılmasının dayanıklı dövüş gibi olduğunu, planlanmış gibi görünen bir sürecin hayata geçirildiğini düşünmeye başladıklarını söyleyerek, “Halkın en temel hakkı olan beslenme ihtiyacı için ucuz ve taze sebze meyve almasının önüne geçen bir yönetim anlayışını kabul etmiyoruz” dedi.   YENİ PAZAR YERİ ARAYIŞLARI KARŞILIK BULMADI   Hem mahalleli, hem emekli öğretmen, hem de pazarcı esnafı olduğunu söyleyerek toplantıya katılan bir vatandaşta, kaldırılan Pazar alanına ilişkin yapılan görüşmelerde yeni Pazar yeri olarak Zuhuratbaba Top Sahası, Sinan Erdem Spor Alanı’nın bir bölümü ya da Cumartesi Pazarı’nın kurulduğu alana Salı Pazarı kurulması ve mahalleli için ring seferleri konulması gibi önerilerin konuşulduğunu duyduklarını ama belediyeden herhangi bir açıklama olmadığını söyleyerek, “Esnaf olarak mağduruz. Ürünlerimiz elimizde kaldı” dedi.   SÖZDE SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYE SORUNLARI ÇÖZMÜYOR, YOK EDİYOR   Bakırköy Kent Savunması aktivistlerinden olan dayanışma ağı üyesi Ümran Serhan, Zuhuratbaba Top Sahası’na dahi Bakırköy Belediyesi’nin rant gözü ile baktığını, planlarda spor alanı olarak görünen sahanın yaptıkları mücadele sonucu planlara deprem toplanma alanı olarak geçtiğini ve tescillenerek planlara işlemesi için mücadeleye devam ettiklerini söyledi.   Sözde sosyal demokrat olan Bakırköy Belediyesi’nin sorunları çözmek yerine yok etmesini kabul etmediklerini belirten Serhan, “Belediyeden öncelikli talebimiz Kadıköy örneğindeki gibi, üreticiden tüketiciye direk ulaşacak tanzim satış alanları oluşturmasıdır. Mevcut sorunumuz içinde halka konuşulmalı. Mahalleli olarak ortak sorunumuza ortak çözüm bulup sahip çıkarsak, hepimizin memnun olacağı bir sonuca ulaşırız” dedi.   MAHALLELİ GAZETECİ, ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SIRALADI   Zuhuratbaba Mahallesi sakinlerinden olan Yurt Haber Ajansi çalışanlarından Gazeteci Mahmut Erdinç, 46 yıllık Bakırköylü olduğunu, CHP’nin ilçe kuruluşundan beri çeşitleri kademelerinde görev aldığını, halkı CHP’nin ilkeleriyle birlikte tartıştıran bir yönetim anlayışını kabul etmediğini söyleyerek, sürecin tehlikeli bir hal almasından dolayı duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.   Söz konusu pazarın 52 yıldan beri mahalleliye hizmet ettiğini, pazarın kurulacağı alanı tartışmaya açmanın tehlikeli olduğunu söyleyen Erdinç, söz konusu pazarın hastanenin giriş kapısı ile çıkış kapısı arasında kurulduğunu belirterek, söz konusu sokağın ambulans yolu veya afetlerde kullanılacak olan “acil ulaşım yolu” olma özelliğini taşımadığını ve pazarında buna engel olmadığının altını çizdi.   YEREL YÖNETİCİLERİN İŞİ YOK ETMEK DEĞİL, REHABİLİTE ETMEKTİR   Pazar alanıyla ilgili çözüm önerilerini sıralayan Erdinç, “Vatandaş olarak öncelikli ihtiyacımız sebze ve meyvedir. Pazar tahtası sayısı fazla ise, giyim ve zücaciye gibi temel ihtiyaç olmayan satışların yapıldığı tahta sayısı azaltılabilir. Hastanenin giriş ve çıkış kapısı arasında kurulan Pazar tek taraflı oluşturulabilir. Belediye zabıtaları denetimlerini düzenli yapabilir. Semt pazarımız sonuna kadar korunmalıdır ve mahalle halkı manavlara mahkum edilmemelidir. Pazar alanı için ikinci bir yer arayışına girmek, işi sulandırmaktan başka bir şey değildir. Yerel yöneticilerin işi yok etmek değil, rehabilite etmektir”  dedi.   CHP İLÇE BAŞKAN YARDIMCISINA TEPKİ   Toplantıya CHP Bakırköy İlçe Başkan Yardımcı sıfatı ile katıldığını söyleyen Barış Kaptan, ilçe yöneticileri olarak kendi içlerinde yaptıkları değerlendirme sonucu, Belediye Başkanları Bülent Kerimoğlu aracılığı ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na üstü kapalı Pazar alanı yapımı için talepte bulunduklarını ve konuyla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.   Mevcutta kaldırılan Zuhuratbaba Semt Pazarı le ilgili somut bir çalışma yapmadıklarını belirten Kaptan, pazarın kaldırılmasından dolayı da memnuniyetini dile getirdi.   Kaptan’a tepki gösteren toplantıya katılan mahallelilerden bazıları, uzun vadede yapılacak olan kapalı Pazar alanının mevcuttaki sorunu çözmeyeceğini ve kamu otoritesi tarafından ıslah çalışması değil, yok etme operasyonu ile sorunların çözülmeyeceğini söyleyerek, “Bakırköy’de halka CHP’yi tartıştırdınız. Bundan sonra CHP’ye oy yok” dedi.   RANT HİKAYESİ AKP İLE BAŞLADI, CHP KARŞI ÇIKIYOR-MUŞ GİBİ YAPARAK DEVAM ETTİ   Toplantıya katılan Demokrat Parti İlçe Başkanı İnşaat Mühendisi Necmettin Dönmez, geçmiş dönemde Bakırköy Belediye Başkan Adayı olduğunu, kaybettikleri halde aynı yerde olduklarını ve ömürlerinin yettiği sürece de halkın yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.   Ataköy’ün şehrin dışında bir bataklıkken, İstanbul’un en değerli bölgelerinden biri haline dönüşme serüveninin 1950’lerin başlarında Adnan Menderes Başbakanlığındaki Demokrat Parti (DP) hükümeti ile başladığının ve sahil yolunu da yine Menderes’in planladığının unutulmaması gerektiğini belirten Dönmez, Bakırköy’de ki rant hikayesinin AKP ile başladığını, CHP’li belediyenin ise karşı çıkıyor -MUŞ gibi yaptığının altını çizdi.   Necmettin Dönmez, “Yaşam alanlarımıza önce biz sahip çıkacağız. Zuhuratbaba top sahasının bir şekilde ranta açmanın yolları aranıyor. En azından Pazar kurulursa belki ranttan kurtarırız” diyerek düşüncesini ifade etti.   Hastanelerin bahane edilerek kaldırılan semt pazarlarının, özellikle Devlet Hastanesi’ne dayanan alanında iki girişinin olduğunu ve bu girişlerin pazar yoğunluğundan etkilenmediğini çünkü giriş ve çıkış kapısı arasında kurulduğunu belirten mahalleli, gelinen süreçte yeni bir pazar alanı arayışında Zuhuratbaba top sahasının betonlaşmasına razı olmadıklarını belirtti.   Pazarın top sahasına kurulması önerisinin yine alanın betonlaşması demek olduğunu belirten bazı vatandaşlar, “Top sahasına beton dökülmesi bizim için yeterli bir karşı çıkış sebebidir. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bakırköy Belediyesi, seçim öncesi vaatlerini gerçekleştirmeli; sözünü verdiği pazar alanlarını hayata geçirmelidir. Salgın koşulları ve önümüzdeki sürecin salgınlar dönemi olacağı gerçeğinden hareketle, nefes alınan açık alanlar ve yeşil bir Bakırköy istiyoruz” diyerek, mevcut Pazar alanlarının rehabilite edilerek yeniden açılmasını istediklerini belirttiler.   Toplantıyı yöneten mahalle sakini ve savunma aktivistlerinden olan Ş. Şeyda Ataş, sorunlarını konuşmak ve ortak çözüm arayışları için bir araya gelecekleri toplantılar düzenlemeye devam edeceklerini söyleyerek, tüm katılımcılara teşekkür etti.     Selvi Sarıtaç