Kavuncu: “Turpun büyüğü İstanbul depremi”

Gündem 24.04.2025 - 21:24, Güncelleme: 24.04.2025 - 21:24
 

Kavuncu: “Turpun büyüğü İstanbul depremi”

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, deprem riskine dair “Görünen o ki, biz bu işi bir türlü toparlayamıyoruz. Tedbir alamıyoruz ve unutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede; Sayın Bahçeli ise beka meselesi diyordu. Trupun büyüğünü de beka meselesini de 6.2 şiddetinde yaşadığımız depremle gördük.” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de gündeme dair basın toplantısı düzenledi. Geçtiğimiz yıllarda 24 Nisan tarihinde şehit olan askere Allah’tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Kavuncu, sözlerinin devamında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na değindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Genel Kurulu’nda düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’na katılmadığını ve Erdoğan’ın özel oturum sırasından çocuklarla basın toplantısı gerçekleştirdiğini hatırlatan Kavuncu, özel oturum yerine basın toplantısının ön plana çıkarıldığını söyledi. Kavuncu “Bu; tek adam rejiminin ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hadiseye nasıl baktığının, millet iradesini zihinlerinde nereye konumlandırdıklarının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ne kadar önem verdiklerini göstermeleri açısından ibret vericidir. Böylesine özel bir günde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yürütmenin başı cumhurbaşkanının olmaması, yasamanın yapıldığı bu meclise ne kadar saygı duyulduğunun da açık bir göstergesidir.” dedi. Yabancı misyon temsilcileri ve büyükelçilerin de Meclis’e duydukları saygı ile oturumuna katıldıklarına işaret eden Kavuncu, “Ne acıdır ki; yabancı misyonun sayısı bizim bakanların sayısının çok çok üzerindeydi” şeklinde konuştu. Kavuncu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milli iradeye bakışı, gösterdikleri tavırla net olarak ortaya çıkmıştır” değerlendirmesini yaptı. “Hezimeti unutturmak için toplanacakları aşikar” Dış politikada da hezimetler yaşandığını savunan Kavuncu, “Akraba devletlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki haklı davamıza sahip çıkmasını bile sağlayamadık. Şimdi bir haber dolanıyor. Neymiş aksakallılar konseyi başkanları KKTC’de toplanacakmış. Günü mü kurtarmaya çalışıyorlar, bu hezimeti mi unutturmaya çalışıyorlar? Umarım o toplantının hemen ertesinde Çin'in Doğu Türkistan'da yaptığı zulümden dolayı Çin'i haklı bulacak bir karar açıklanmaz. Aksakallılar konseyi başkanları toplantısının, bir hezimeti unutturmak için yapıldığı aşikar” diye ekledi. “Görünen o ki, biz bu işi toparlayamıyoruz” İstanbul’da yaşanan depreme dair Kavuncu, “Görünen o ki biz bu işi bir türlü toparlayamıyoruz. Bir tedbir alamıyoruz ve unutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede diyordu. Turpun büyüğünü dün hep beraber gördük. Sayın Bahçeli beka meselesi diyordu. Beka meselesini de 6.2 şiddetinde yaşadığımız depremle gördük. Peki nedir bu turpun büyüğü ve beka meselesi? Aslında beklenen İstanbul gerçekliğin ta kendisi.” dedi. “Görevinin başında olması gereken İmamoğlu cezaevinde” İstanbul’daki riskli bina sayısının bakanlığa göre 600, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne göre 350 bin civarında olduğunu aktaran Kavuncu, “İstanbul’da kaç tane riskli binanın olduğunu tespit etme konusunda bile sıkıntı yaşıyoruz. Deprem konusu öyle gözüküyor ki ciddiye alınmıyor. Olabilecek en kötü senaryoya hazırlanmak durumundayız. Devlet depreme hazır değil. Vatandaştan sadece deprem çantasına hazır bulundurmasını istiyor. Yetmiyor, bu konuyla ilgili görevinin başında olması gereken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile Şehir Plancısı ve IBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman da cezaevinde” şeklinde konuştu. “Kayyumdan sonra toplama alanına bina yapılmasına karar verildi” Vatandaşların tahliye riski ile doğalgaz ve elektrik kesintisi yaşamamak için karot testinden uzak durduklarını, kentsel dönüşüm sırasında ihtiyaç duyulacak finansal desteğin sağlanması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kredi çağrısına ise kamu bankalarının cevap vermediğini hatırlatan Kavuncu, “İstanbul'un en büyük meselesi. Bu finansman problemini yani kentsel dönüşümü finanse edecek mekanizmayı eğer kurmazsak olası bir deprem ihtimali karşısında çok büyük sıkıntılar yaşayacağız. Deprem toplanma alanları da maalesef yok. Şişli Belediyesi’ne kayyum atanmasından sonra toplama alanı olarak belirlenen meydana bina yapılmasına karar verildi. Vatandaşlarımız Gezi Parkı’na da korkudan çadır kurdular ama bu çadırlar da çevik kuvvet eliyle yerlerinden söküldü” dedi. “Kanal İstanbul, İstanbul'a ihanet projesidir” Kanal İstanbul Projesi’ne değinen Kavuncu, “Bugüne kadar Kanal İstanbul'un neden bu ülkeye ve bu kente gerekli olduğunu bana izah edecek bir yetkili çıkmadı. Bu konuda İstanbul İl Başkanı olduğum dönemde de çağrı yapmıştım. ‘Bunu isteyenler gelsin ve bu projenin ne tür bir fayda sağlayacağını anlatsınlar’ demiştim. Kimse kapımızı çalmadı. Zararının çok konuşulduğu ama faydasının hiç bilinmediği bir proje. Kanal İstanbul İstanbul'a ihanet etme projesidir” diye ekledi. Ulaştırma Bakanı’na çağrı Deprem ardından yaşanan iletişim sorunu kapsamında operatörlerin bantlarını genişletmek zorunda olduğunu söyleyen Kavuncu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da biz telefonla yakınlarımıza ulaşmaya çalışırken kendisi Suriye’nin internet altyapısını geliştirmek üzerine bir proje konuşuyormuş. Sayın Bakan, Suriye’deki internet altyapısını bırak, gel bu ülkede yakınlarımıza kolayca ulaşabileceğimiz altyapı çalışmalarına yap. Bu ülkenin, ulaştırma bakanı olduğunu sana bir kez daha hatırlatıyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Güler’in tepki çeken sözleri Basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kavuncu’ya, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan askere dair "Bu arada dün bir tane dron attılar, o da bizim Mehmetçiğe çarptı ve hastaneye götürdük. Kurtaramadık şehit oldu" diyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in sözleri soruldu. “Bizim ihanet süreci olarak yorumladığımız bu süreç içerisinde hem işitme hem de görme kaybı yaşanıyor” diyen Kavuncu, “Savunma Bakanı’nın yapmış olduğu açıklama da oradaki terör örgütü yapısını görmeyen, görmek istemeyen; belki de bu bütün süreçle ilgili bugün yaşadıklarımızı da doğrulamak adına böyle bir ifadedir. Bu açıklama şu anda yürütülmekte olan süreçte ısrarla görülmek istenmeyen, duyulmak istenmeyen oradaki bu terör yapılanmasının açık ve net tezahürüdür. Artık mızrak çuvala sığmaz. Buna çocuklar bile güler” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, deprem riskine dair “Görünen o ki, biz bu işi bir türlü toparlayamıyoruz. Tedbir alamıyoruz ve unutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede; Sayın Bahçeli ise beka meselesi diyordu. Trupun büyüğünü de beka meselesini de 6.2 şiddetinde yaşadığımız depremle gördük.” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de gündeme dair basın toplantısı düzenledi.

Geçtiğimiz yıllarda 24 Nisan tarihinde şehit olan askere Allah’tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Kavuncu, sözlerinin devamında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na değindi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Genel Kurulu’nda düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’na katılmadığını ve Erdoğan’ın özel oturum sırasından çocuklarla basın toplantısı gerçekleştirdiğini hatırlatan Kavuncu, özel oturum yerine basın toplantısının ön plana çıkarıldığını söyledi.

Kavuncu “Bu; tek adam rejiminin ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hadiseye nasıl baktığının, millet iradesini zihinlerinde nereye konumlandırdıklarının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ne kadar önem verdiklerini göstermeleri açısından ibret vericidir. Böylesine özel bir günde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yürütmenin başı cumhurbaşkanının olmaması, yasamanın yapıldığı bu meclise ne kadar saygı duyulduğunun da açık bir göstergesidir.” dedi.

Yabancı misyon temsilcileri ve büyükelçilerin de Meclis’e duydukları saygı ile oturumuna katıldıklarına işaret eden Kavuncu, “Ne acıdır ki; yabancı misyonun sayısı bizim bakanların sayısının çok çok üzerindeydi” şeklinde konuştu.

Kavuncu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milli iradeye bakışı, gösterdikleri tavırla net olarak ortaya çıkmıştır” değerlendirmesini yaptı.

“Hezimeti unutturmak için toplanacakları aşikar”

Dış politikada da hezimetler yaşandığını savunan Kavuncu, “Akraba devletlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki haklı davamıza sahip çıkmasını bile sağlayamadık. Şimdi bir haber dolanıyor. Neymiş aksakallılar konseyi başkanları KKTC’de toplanacakmış. Günü mü kurtarmaya çalışıyorlar, bu hezimeti mi unutturmaya çalışıyorlar? Umarım o toplantının hemen ertesinde Çin'in Doğu Türkistan'da yaptığı zulümden dolayı Çin'i haklı bulacak bir karar açıklanmaz. Aksakallılar konseyi başkanları toplantısının, bir hezimeti unutturmak için yapıldığı aşikar” diye ekledi.

“Görünen o ki, biz bu işi toparlayamıyoruz”

İstanbul’da yaşanan depreme dair Kavuncu, “Görünen o ki biz bu işi bir türlü toparlayamıyoruz. Bir tedbir alamıyoruz ve unutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede diyordu. Turpun büyüğünü dün hep beraber gördük. Sayın Bahçeli beka meselesi diyordu. Beka meselesini de 6.2 şiddetinde yaşadığımız depremle gördük. Peki nedir bu turpun büyüğü ve beka meselesi? Aslında beklenen İstanbul gerçekliğin ta kendisi.” dedi.

“Görevinin başında olması gereken İmamoğlu cezaevinde”

İstanbul’daki riskli bina sayısının bakanlığa göre 600, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne göre 350 bin civarında olduğunu aktaran Kavuncu, “İstanbul’da kaç tane riskli binanın olduğunu tespit etme konusunda bile sıkıntı yaşıyoruz. Deprem konusu öyle gözüküyor ki ciddiye alınmıyor. Olabilecek en kötü senaryoya hazırlanmak durumundayız. Devlet depreme hazır değil. Vatandaştan sadece deprem çantasına hazır bulundurmasını istiyor. Yetmiyor, bu konuyla ilgili görevinin başında olması gereken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile Şehir Plancısı ve IBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman da cezaevinde” şeklinde konuştu.

“Kayyumdan sonra toplama alanına bina yapılmasına karar verildi”

Vatandaşların tahliye riski ile doğalgaz ve elektrik kesintisi yaşamamak için karot testinden uzak durduklarını, kentsel dönüşüm sırasında ihtiyaç duyulacak finansal desteğin sağlanması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kredi çağrısına ise kamu bankalarının cevap vermediğini hatırlatan Kavuncu, “İstanbul'un en büyük meselesi. Bu finansman problemini yani kentsel dönüşümü finanse edecek mekanizmayı eğer kurmazsak olası bir deprem ihtimali karşısında çok büyük sıkıntılar yaşayacağız.

Deprem toplanma alanları da maalesef yok. Şişli Belediyesi’ne kayyum atanmasından sonra toplama alanı olarak belirlenen meydana bina yapılmasına karar verildi. Vatandaşlarımız Gezi Parkı’na da korkudan çadır kurdular ama bu çadırlar da çevik kuvvet eliyle yerlerinden söküldü” dedi.

“Kanal İstanbul, İstanbul'a ihanet projesidir”

Kanal İstanbul Projesi’ne değinen Kavuncu, “Bugüne kadar Kanal İstanbul'un neden bu ülkeye ve bu kente gerekli olduğunu bana izah edecek bir yetkili çıkmadı. Bu konuda İstanbul İl Başkanı olduğum dönemde de çağrı yapmıştım. ‘Bunu isteyenler gelsin ve bu projenin ne tür bir fayda sağlayacağını anlatsınlar’ demiştim. Kimse kapımızı çalmadı. Zararının çok konuşulduğu ama faydasının hiç bilinmediği bir proje. Kanal

İstanbul İstanbul'a ihanet etme projesidir” diye ekledi.

Ulaştırma Bakanı’na çağrı

Deprem ardından yaşanan iletişim sorunu kapsamında operatörlerin bantlarını genişletmek zorunda olduğunu söyleyen Kavuncu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da biz telefonla yakınlarımıza ulaşmaya çalışırken kendisi Suriye’nin internet altyapısını geliştirmek üzerine bir proje konuşuyormuş. Sayın Bakan, Suriye’deki internet altyapısını bırak, gel bu ülkede yakınlarımıza kolayca ulaşabileceğimiz altyapı çalışmalarına yap. Bu ülkenin, ulaştırma bakanı olduğunu sana bir kez daha hatırlatıyoruz” şeklinde konuştu.

Bakan Güler’in tepki çeken sözleri

Basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kavuncu’ya, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan askere dair "Bu arada dün bir tane dron attılar, o da bizim Mehmetçiğe çarptı ve hastaneye götürdük. Kurtaramadık şehit oldu" diyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in sözleri soruldu.

“Bizim ihanet süreci olarak yorumladığımız bu süreç içerisinde hem işitme hem de görme kaybı yaşanıyor” diyen Kavuncu, “Savunma Bakanı’nın yapmış olduğu açıklama da oradaki terör örgütü yapısını görmeyen, görmek istemeyen; belki de bu bütün süreçle ilgili bugün yaşadıklarımızı da doğrulamak adına böyle bir ifadedir. Bu açıklama şu anda yürütülmekte olan süreçte ısrarla görülmek istenmeyen, duyulmak istenmeyen oradaki bu terör yapılanmasının açık ve net tezahürüdür. Artık mızrak çuvala sığmaz. Buna çocuklar bile güler” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.