“Türk kadınları hapsedildikleri sosyal zindanlardan Cumhuriyetle birlikte kurtuldu”
“Türk kadınları hapsedildikleri sosyal zindanlardan Cumhuriyetle birlikte kurtuldu”
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Kadın Politikaları Başkanı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla bir açıklama yaptı.
İş ve aile hayatında emekleriyle gelecek nesillere örnek olan tüm kadınların bu anlamlı gününü kutlayan Sibel Yanıkömeroğlu, açıklamasına şöyle devam etti.
“Aile hayatında, çocuklarını yetiştirmede, profesyonel hayatında işini en titiz şekilde yapan ve erkeklerle her konuda eşit kapasiteye sahip olan kadınlarımıza armağan olan bugünü bizler, kadın bir Genel Başkanın önderliğinde çalışma şansına sahip olan yegâne siyasi partinin mensubu İYİ Partililer olarak, çok daha derin bir anlamla kutluyoruz.
1921 yılından bu yana dünya çapında kutlanan bugünü, kadınların bir gün değil yılın 365 günü karşılaştıkları sıkıntıları, sorunları, şiddeti, engellemeleri ve ayrımcılığı yüksek bir sesle dile getirmek için vesile olmasından dolayı önemli görüyoruz.
Türk kadınının sosyal ve siyasal haklarını kazanmasını sağlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi hatırasına bir kez daha şükranlarımızı sunuyor ve Allah’tan gani gani rahmet diliyoruz. Kurucu Önderimiz sayesinde büyük mücadelelere gerek kalmadan haklarını alan ama bu sürece kadar yüzyıllar boyunca dünyanın her yerindeki kadınlar gibi ezilen Türk kadını, temel insan haklarını kazanma konusunda birçok ülkede yaşayan kadınlardan daha ileri bir konumdaydı.
Türk kadınları hapsedildikleri sosyal zindanlardan Cumhuriyetle birlikte kurtulduktan sonra kısa sürede dünya çapında hemcinsleriyle rekabet edebilmiş ve hatta onlara öncü olma noktasına ulaşmışlardır. 18 Nisan 1935’te Türkiye’de toplanan 12. Uluslararası Kadınlar Kongresinde Türk delegasyonu adeta parlamıştır. Kongrenin Baş Katiplerinden Katherine Bompas “Devlet şefiniz gibi insanlığın en yüksek mertebesine erişmiş büyük bir dâhinin, bir memleket için terakkinin ancak o memleket kadınlarının umumi seviyeye yükselmeleriyle kabil olacağını anlamış olması, beynelmilel kadın davasını çok kolaylaştırmıştır” cümleleriyle Türk kadınının o günlerde kazandığı haklarını ve bunu kime borçlu olduğunu çok açık bir şekilde açıklamıştır.
Biz kadınlar bilmeliyiz ki çıkardığımız her ses yankı bulacaktır. Haykırışlarımızla dünyayı daha yaşanabilir, daha müreffeh bir yer yapabiliriz. Biz kadınlar en derin denizde yüzebilir, en yüksek zirveye tırmanabiliriz. Biz her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Bizlerin en büyük arzusu kadınlara eşit fırsatlar tanınması, saygıya layık olduğumuzun bilinmesi ve gösterilmesidir. Bu şekilde muameleyi hak eden bizler hem aile içinde, hem toplumda hem de iş hayatımızda hak ettiğimiz şartlarda yaşamak istiyoruz.
En önemli hak olan “yaşam hakkı” için dahi maalesef çok büyük mücadeleler veriyoruz. “Kendilerinde kadını öldürmeyi hak gören bir zihniyet” ile hala bu yüzyılda dahi mücadele ediyoruz. Keşke artık bu yüzyılda bu ağır ve zor mücadeleyi vermek zorunda kalmasak, keşke kadınlarımızı yaşatabilsek.
Biz kadınlar yaşam hakkı için verdiğimiz mücadelenin yanı sıra ayrıca hayatımızın her alanında ve anında var olma savaşı da veriyoruz. En büyük arzumuz ve çabamız aile, iş, sosyal ve siyasal yaşantımızda eşit hakların bizlere lütuf olarak sunulması değil hak olarak sağlanmasıdır. Ekonomik özgürlüğümüz olmadan var olamayız. Güçlü Türkiye için güçlü kadın şarttır. O nedenle çıkış noktası dünya emekçi kadınlar günü olan 8 MART DÜNYA KADINLAR günümüz hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm kadınlara kutlu olsun. Kurucu genel başkanı bir kadın olan ve cinsiyet kotasına önem vererek daha kuruluş aşamasında kadınların siyasi hayatta varlığı için mücadele eden İyi Partinin Kadın Politikaları Başkanı olmaktan gurur duyuyorum. Bizler, İyi Parti olarak kadınların kanunlarla tanınmış haklarının metinlerde kalmayıp gerçek hayatta uygulanabilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz"
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.