“Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”

09.03.2020 - 03:46, Güncelleme: 10.11.2023 - 04:47
 

“Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”

İstanbul Valiliği’nin yasak kararına, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolların ulaşım duraklarının kapatılmasına rağmen on binlerce kadın 8 Mart’ta yine Taksim’deydi.
“8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü” adıyla yapılan yürüyüşe katılan kadınlar önce İnsan Hakları Derneği önünde toplandı, buradan da Fransız Kültür Merkezi önüne yürümek istedi. Sıraselviler Caddesi boyunca yürüyen kadınlar, Taksim Meydanı girişinde polis barikatı ile karşılaştı.   "O halde İstanbul'un her yerine dağılıyoruz" diyerek önce Tophane'ye daha sonra Karaköy'e doğru yürüyüşe geçen kadınlar,  Sıraselviler Caddesi'nde polis müdahalesiyle karşılaştı.  Müdahalenin ardından 34 kişinin gözaltına alındığı bilgisi geldi.   GECENİN GÜNDEMİ KADIN CİNAYETLERİYDİ Tunceli'de haftalardır bulunamayan Gülistan Doku, Ankara'da cinayete kurban giden Şule Çet, 2015'te Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan, AK Parti milletvekili Şirin Ünal'ın evinde silahla vurulmuş şekilde bulunan Özbek çalışan Nadira Kadirova ve onlarca kadın cinayeti unutulmadı.   "Bütün kara parçalarındayız İstiklâl hariç değil", "Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla", "Her gün 8 Mart, her gün kavga", "İstismarın affı olmaz”, “İşsizlik, yoksulluk faturalar suçum değil", "Çocuk haklarını aklayan bir ülke istemiyoruz", "Yaşasın feminist mücadelemiz" pankartları taşıyan "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Erkekler evlere ütü yapmaya", "Kadın cinayetleri politiktir" sloganları attı. "Bedenimizle ilgili kararlar bizim" Karaköy’de toplanan kadınlar basın açıklaması yaptı. "Nefes alabilmek, mutlu olabilmek, dans etmek istiyoruz. Barış istiyoruz. Savaşı besleyen, hayatlarımızın her alanında erkek şiddetini, sömürüyü ve milliyetçiliği destekleyen patriyarkal sisteme artık ‘yeter’ diyoruz” diyen basın açıklaması şöyle devam etti:   Savaş ise sınırlar gittikçe daha da ölümcülleşirken göçmenlerin yaşamı devletlerin çıkarları için pazarlık konusu haline getiriliyor. Irkçılık ve ayrımcılık palazlanırken kadın ve lgbt+ göçmenler daha da güvencesiz koşullara, cinsel istismara, şiddete açık yaşam alanlarına itiliyor. Kabul etmiyoruz.   Kürtaj hakkımıza ulaşamıyoruz! Güvenli ve ücretsiz kürtaj, devlet hastanelerinde ya yapılmıyor ya da erkekten onay bekleniyor. Kaç haftaya kadar kürtaj yapılabileceği yasada belirtilmesine rağmen, bizim payımıza düşen keyfi uygulamalar oluyor.   Hep birlikte haykırıyoruz: Bedenimizle ilgili kararlar bizim!  
İstanbul Valiliği’nin yasak kararına, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolların ulaşım duraklarının kapatılmasına rağmen on binlerce kadın 8 Mart’ta yine Taksim’deydi.

“8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü” adıyla yapılan yürüyüşe katılan kadınlar önce İnsan Hakları Derneği önünde toplandı, buradan da Fransız Kültür Merkezi önüne yürümek istedi. Sıraselviler Caddesi boyunca yürüyen kadınlar, Taksim Meydanı girişinde polis barikatı ile karşılaştı.

 

"O halde İstanbul'un her yerine dağılıyoruz" diyerek önce Tophane'ye daha sonra Karaköy'e doğru yürüyüşe geçen kadınlar,  Sıraselviler Caddesi'nde polis müdahalesiyle karşılaştı.  Müdahalenin ardından 34 kişinin gözaltına alındığı bilgisi geldi.

 

GECENİN GÜNDEMİ KADIN CİNAYETLERİYDİ

Tunceli'de haftalardır bulunamayan Gülistan Doku, Ankara'da cinayete kurban giden Şule Çet, 2015'te Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan, AK Parti milletvekili Şirin Ünal'ın evinde silahla vurulmuş şekilde bulunan Özbek çalışan Nadira Kadirova ve onlarca kadın cinayeti unutulmadı.

 

"Bütün kara parçalarındayız İstiklâl hariç değil", "Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla", "Her gün 8 Mart, her gün kavga", "İstismarın affı olmaz”, “İşsizlik, yoksulluk faturalar suçum değil", "Çocuk haklarını aklayan bir ülke istemiyoruz", "Yaşasın feminist mücadelemiz" pankartları taşıyan "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Erkekler evlere ütü yapmaya", "Kadın cinayetleri politiktir" sloganları attı.

"Bedenimizle ilgili kararlar bizim"

Karaköy’de toplanan kadınlar basın açıklaması yaptı.

"Nefes alabilmek, mutlu olabilmek, dans etmek istiyoruz. Barış istiyoruz. Savaşı besleyen, hayatlarımızın her alanında erkek şiddetini, sömürüyü ve milliyetçiliği destekleyen patriyarkal sisteme artık ‘yeter’ diyoruz” diyen basın açıklaması şöyle devam etti:

 

Savaş ise sınırlar gittikçe daha da ölümcülleşirken göçmenlerin yaşamı devletlerin çıkarları için pazarlık konusu haline getiriliyor. Irkçılık ve ayrımcılık palazlanırken kadın ve lgbt+ göçmenler daha da güvencesiz koşullara, cinsel istismara, şiddete açık yaşam alanlarına itiliyor. Kabul etmiyoruz.

 

Kürtaj hakkımıza ulaşamıyoruz! Güvenli ve ücretsiz kürtaj, devlet hastanelerinde ya yapılmıyor ya da erkekten onay bekleniyor. Kaç haftaya kadar kürtaj yapılabileceği yasada belirtilmesine rağmen, bizim payımıza düşen keyfi uygulamalar oluyor.

 

Hep birlikte haykırıyoruz: Bedenimizle ilgili kararlar bizim!

 


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.