CHP’Lİ İŞ UZMANLARI, BAKIRKÖY’ÜN PLANLARINI KONUŞTU

Gündem 13.03.2023 - 19:00, Güncelleme: 10.11.2023 - 04:49
 

CHP’Lİ İŞ UZMANLARI, BAKIRKÖY’ÜN PLANLARINI KONUŞTU

CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı, İBB’den tartışmalı bir şekilde 7 mahalle ile ilgili geçen 5 binlik planlar ve geçtiğimiz hafta ilçe meclisinde diğer mahalleleri içeren planlarla ilgili düzenlediği toplantıda mimar, mühendis, şehir plancıları, peyzaj, harita, jeoloji mühendisleri ve muhtarlarla bir araya gelerek fikir alış verişinde bulundu.
Demiryolunun kuzeyinde kalan konut alanlarının en az 4 parsel ve minimum 2 bin metrekare birleşmesi ile +1 kat ilave şeklinde İBB Meclisi’nde onaylanan planlarının askı sürecinde nasıl bir tavır gösterileceği, itiraz sürecinin ne şekilde olacağı, Yeşilköy, Yeşilyurt, Basınköy, Şenlikköy ve Ataköy Mahallelerini kapsayan planlarla ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda, depreme hazırlık noktasında da görüşler dile getirildi. Farklı tartışmaların yaşandığı toplantının açılış konuşmasını yapan İlçe Başkan Yardımcısı ve Şehir Plancısı Caner Kılıç, İBB’nin hazırladığı olası İstanbul depremi ile ilgili risk tahminleri kitapçığı ve Bakırköy’de yaşanması muhtemel kayıpları anlatan bir sunum gerçekleştirdi. İBB’de kabul edilen planların Bakırköy halkının beklentilerini karşılamadığını söyleyen Kılıç, yine geçtiğimiz hafta mecliste grubu bulunan siyasi parti ilçe başkanlarıyla yaptıkları toplantıdan bahsetti. CHP grubu olarak İBB’ye gönderilen planların +1 kat artışlı haliyle, diğer partilerin ise 4 parsel yerine 2 parsel, 2 bin metrekare birleşme yerine bin metrekare birleşme ile +1 kat artışı talebiyle itiraz edilmesi yönünde görüş bildirdiğini ifade eden Caner Kılıç, neler yapılabilir noktasında katılımcılara söz verdi. Toplantıda kimler ne söyledi? 200 YILI ÖNCESİ YAPILARIN TAMAMI MEZARLIKTIR Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Fazlıoğlu: Öncelikle toplantının yapıldığı CHP ilçe başkanlık binasının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Fazlıoğlu, Bakırköy’ün yapı stokunun yüzde 23’ünün 2000 sonrası, yüzde17’sinin son 10 yılda yapıldığını belirterek, “2000 öncesi yapılan tüm yapılar mezarlıktır” dedi. 2000 ve 2007 arası yapılan yapıların yapılış şekline göre değişim gösterebileceğini, 2007-2018 arası yapılan yapıların, ‘İyi’, 2018’den sonra yapılan yapılardan ise hiç korkulmaması gerektiğini belirten Fazlıoğlu şöyle devam etti. 1998/2007 ve 2018’de yönetmelik değişiklikleri oldu. Biz projelerimizi ve yapılarımızı buna göre inşa etmeye çalıştık ama yapı yönetim süreci ülkemizde felaket. Maraş depremi bize şunu gösterdi ki, projelendirme, denetleme, yerinde yapma, ustanın iş yapması gibi tüm işlemlerin sistematik olarak yeniden ele alınması ve irdelenmesi gerekli. Gölcük depremi üzerinden 23 yıl geçti. Bu depremde de devleti yöneten kurumların çöktüğünü, ayakta kalanların muhalif olan siyasi partiler, yapılar, STK ve gönüllü halkı olduğunu gördük. İBB’nin hazırladığı İstanbul deprem senaryosu dışında TMMOB’un hazırladığı bir senaryo da var. İlçemiz genelinde yapılaşamaya bakınca da sonuç korkunç. Olası 7,5 şiddetindeki bir depremde Marmara çukurunda bir göçme olursa tsunami oluyor ve Ataköy Olimpiyat evine kadar geliyor. Bunu bilim insanları söylüyor. 99 depremi sonrası devletin yaptığı toplantıya katıldım ancak ‘Ölen ölür kalan sağlar bizimdir’ mantığını sezdiğim için toplantıdan ayrıldım. Ataköy’de oturan dönemin milletvekili, Bakan ve İstanbul Valisi Kutlu Aktaş’tan oturduğu binanın planlarını nasıl elde edeceğini soruyordu. Bu günde değişen bir şey yok. BAKIRKÖY’ÜN ÇOK KİMLİKLİ YAPISI KORUNMALI Bakırköy’ün deprem sorunu, trafik sorunu, kamusal alanların yokluğu ve kent kimliği de özellikle son yıllarda bir sorun. İBB planlama Müdürlüğü, Bakırköy’le ilgili planlama sürecinde meslek odaları olarak bizimle de bir görüşme yaptı. Tren yolunun güneyindeki 4 mahallede toplulaştırma yapın, arka bahçe kullanımlarını daha stabil hale getirin, çatı katlar tam bağımsız bölüm olarak toplulaştırma ile ufak da bir imar artışı şeklinde düzenlensin, bodrum katlarını bir kat yukarı kaldırın önerilerinde bulunduk. Her binanın bir bodrumu olmalı, kaldı ki bina 10 kat ise, 2 kat bodrum olmalı. Bunun böyle bir matematiği var. Örneğin Hatay’da yıkılan Rönesans Rezidans'ın bodurumu olmuş olsaydı bu kadar kayıp olmazdı. Şu bir gerçek ki bodrum katta yaşam olmaz. Bakırköy’ün çok kimlikli tarihi yapısının korunması ve geleceğe aktarılması, çarşı cami ve çevresinin koruma altın alınarak geleceğe aktarılması gerektiğini, İstanbul caddesinin yayalaştırılmasını ve trafikten bahsederek önerilerde bulunduk. İstanbul Caddesi’nin planlamasını yaparken bize tek şeride düşürülüyor diye müjde verildi yeni başladığında ama bunun çözüm olmadığını söyledik. Daralttılar, beton dubalar koydular, olmadı çiçek koydular. Cadde trafiği gece açık, gündüz kapalı kalsın dedik çünkü esnafın olduğu bir cadde. Ataköy girişinden Yenimahalle çıkışına, hatta sahilde de insanların denizle buluşması için alttan yol yapın dedik. Bunu Zeytinburnu’nda bir proje için yaptılar. Şunu da söylemek lazım ki maalesef beceremediler. Tüm bunlar için bir irade lazım. Burada da yöneticilerimize görev düşüyor. Hep birlikte dayanışma ile tüm bunları yapabiliriz ancak ortak karar alma sürecinde bir takım eksiklikler var. Tüm Bakırköy ve İstanbul’da çatı katların bağımsız olması, mimari bir öge olarak konsolun ortadan kalkması, birleşerek ve birazda bonus vererek sorunları çözebiliriz. Devletin de klasik müteahhitliği ortadan kaldırması lazım. Depremin maliyetinin ülkeye zararını görüyoruz. Tüm bunlar göz önüne alınarak, KDV, Vergi muafiyetleri yapılarak ve Toki/Kiptaş gibi yapılarda çoğaltılarak uzun vadeli düşük faizli kredilerle dönüşümün bir kısmını göğüsleyerek, vatandaş da elini biraz cebine atarak işin çözüleceğini düşünüyorum. VATANDAŞIN HAKKI YOLA TERK DİYEREK GASP EDİLİYOR Yavuz Selim Kaya: (İnşaat Mühendisi) Sosyal donatı alanlarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Bakırköy yaşlı bir nüfusa sahip olduğu için yeni okul alanlarına ihtiyaç oladığını düşünmüyorum, çünkü dışarıdan öğrenci alan bir ilçeyiz. İBB’dekiler teknik gerekçelerden dolayı kat vermiyor ise Bakırköy yaşlı nüfus olduğundan daha az okula gerek olabilir. Çoğu parselin de yola terkleri var. Kamu vatandaşın malını yola terk ettiriyor. Burada kamunun gaspı söz konusu. 500 metrekareden 400’ metrekareye düşüyor ve vatandaş yüzde 25’ini alıyor. Yola terki taban alanına katarak metrekare artışı olmalı. İBB’NİN DEPREM SENORYOSU İYİMSER Ali Rıza Akyüz: (Geçmiş dönem İBB Meclis Üyesi/İnşaat Mühendisi) Geçtiğimiz dönemde yaşananların benzerinin yaşandığı bir sürece tanıklık ettiğini söyleyen Akyüz, İBB’den alınan kararın siyasi bir karar olduğunu söyledi. Ak Parti’nin istediği yere dönüşüm şansı verdiğini, Büyükçekmece, Maltepe ve Ataşehir’in de bundan faydalandığını ancak bazı yerlere blok uygulandığını ve bunlardan birinin de Bakırköy olduğunu dile getirdi. İBB’nin hazırladığı deprem senaryosunun iyimse olduğunu, tüm verilerin kendisine görE İki kat olduğunu dile getiren Ali Rıza Akyüz şöyle devam etti. 99 depreminde yönetimdeydim. Kamu adına gelen taleplerle ilçemizdeki binalarda çalışmalar yaptık. Minimum kiriş genişliği 25 cm, ancak bizim binalarda 12 cm. Bu binaların ayakta durma şansı yok. Durum düşünülenden daha kötü. Millet olarak unutkanız. Bu duyarlılığımızın devam etmesi ve siyasilerimizin dilinden düşürmemesi gerekiyor. Demiryolunun kuzeyi +1 kat artışını tolere edebilir. Zeytinburnu’nda plan notları geçti. Bizim üç mahallenin ortalama emsali 2,5. Zeytinburnu’nda emsal parsel bazından 4-4,5 olduğu halde artı kat verdiler. Çatı piyesi yapmadığı zaman otomatik kat artışı yapılabilir. Bakırköyde de aynısı yapılabilir. Taban 35 olabilir. 2 bin metre üzeri arsalarda +1 kat güzel bir karar ama çok az bir alanı kapsıyor. İlçe, belediye ve bizlerde birlikte destek olarak en az 2 parsel tevhidi metrekareye bakmadan +1 kat talep edebiliriz. Parçalı olarak münferit yıkıp yapmaya da artı kat verilebilir. Artı kat verirken yaşam kalitemizinde aşağıya düşmemesi lazım. Artış dengeli bir şekilde olmalı ve otopark sorunu da çözülmeli Zuhuratbaba ve Osmaniye’ye artı kat verilebilir. Diğer mahallelerde ada bazlı ciddi çalışmalar yapılmalı çünkü yolları da dar. Zor değil ama çalışmamız ve takibi bırakmamız lazım. Mevcut hükümetin eğitim politikaları nedeniyle eğitim alanlarımızın ve okullarımızın önemli olduğunu düşünüyorum. Müfredatı iyileştirip sağlıklı okullarla buluşturursak özel okullara ihtiyaç kalmayacak. Devletin asli görevi eğitim, sağlık, ve barınmadır. Yeşilyurt Yeşilköy gibi sahifeye alanlarımızda ise emsali yoğunlaştırıp yaşam kalitesini düşünmemeliyiz. Birazda mülk sahiplerinin fedakarlığı ile bu işi kurtarmamız lazım. Artı katl planlama ruhuna da aykırı. Şenlikköy ve Basınköy çiftlik ebveri şeklinde planlanıp ruhuna dönmeli. Ataköy, Ortadoğu ve Balkanların en iyi yerleşim alanlarından biridir. Depreme karşı hazırlanmalıyız ancak buralarda da yaşam kalitesini düşürmemeliyiz. Parselin sağı solu yapılmışsa artı kat olabilir. Onaylanan 5 binlik planlar AKP’den gitseydi geçerdi. Bu bir siyasi karardır. Belediyeler, STK’lar ve Odalar ortak tavır gösterse bu depremin ardından bir süreç yaşanabilir. Bu duyarlılığı düşürmemeliyiz. 99 depremi ardından bir şey yapılmadı. Van depreminde 6306 sayılı yasa çıkarıldı. Gerisi ise boş geçirildi. Büyük kentlerde ise hiç bir şey yapılmadı. TESPİTLERİ KİM NASIL YAPTI Sedat Yalçınkaya: (İmar Mevzuat Uzmanı ve Mimar) Beklenen olası deprem ve sürekli imar planları düzenlenmesi üzerine konuşulduğunu belirten Yalçınkaya, imar planları süreçlerinin en az 3-5 ay sürdüğünü ifade ederek, 7.5 şiddetine dayanacak bina tespitlerine önem verilmesi gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti. İBB’nin ve Kandilli Rasathanesi’nin hazırlamış olduğu olası Bakırköy Deprem Kayıp Tahminler Kitapçığında Ataköy 9. Kısım ve diğer mahalleleri ile ilgili endişe duyuyorum. Ataköy 9. Kısımdaki binaların tamamının tünel kalıp ve radye temel ile yapıldığını biliyoruz.  99 depremi sonrası İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yaptığı incelemeye göre bazı binaların dayanıklı olduğuna dair raporlar mevcut ve 2003 yılında yine aynı üniversitenin çalışmalarına göre bu tarz binaların dayanıklı olduğu raporlanmış. İBB’nin hazırladığı raporda ise özellikle 16 binanın ağır şekilde yıkılacağı belirtilmiş. Eğer öyle ise; 1-İBB buradaki deprem senaryosunu neye göre yaptı? Bu bilgiye ulaşmış değiliz.  2- Madem çürükse ve bir cinayetten bahşediliyor, bu da biliniyor ve risk teşkil ediliyorsa Bakırköy Belediyesi’ne neden yıkılsın denilmiyor? 3- Yada belediyemiz bilgi sahibi ise, neden ‘Binalar risklidir, dönüşüme sokulsun’ demiyor? Tespitleri kim, nasıl yaptı? Biz daha tespitler noktasında daha muallakız. Sahil şeridinde bir ilçe olarak da tsunami riski olduğunu biliyoruz. E5 güzergahının yoğunluğu baz alınırsa Bakırköy’ün lojistik olarak kilitleneceği ve kaderine terk edileceği noktasında da endişelerim var. Bakırköy Belediyesi’nin kendi laboratuvarını oluşturarak, kendi bina taramasını kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorum. Belediyemiz ve başkanımız İBB önünde miting yapacaksa halk olarak arkasındayız. SİYASİLERİN DİK DURMASI LAZIM Hasan Ali Hayıroğlu: (Zeytinburnu Belediye Meclis Üyesi/İnşaat Mühendisi) Aynı zamanda Bakırköy Zuhuratbaba sakini olan Hayıroğlu, 48 yıllık mühendis olduğunu belirterek, öncelikle zemin etüdünün önemine değinerek şöyle konuştu. “Biz Zeytinburnu’nda dönüşümü aştık. Mevcut binalar 50-60 yıllık ve dönemin deprem yönetmeliğine göre yapılmış. Vatandaşların çok işçi, memur, emekli. Burada siyasilerin ve özellikle belediye başkanının dik durması lazım. Gerekirse kapı kapı gezecek ve anlatacak. Partili olarak değil, bürokrat olarak değerlendirmem gerekirse, Zeytinburnu Belediyesi teknik başkan yardımcımız bunu yaptı yapmaya da devam ediyor, İBB’de yatıp kalkıyor. CHP’li meclis üyesi olarak diyorum ki Ak Parti’li belediyenin yaptığı tüm dönüşüm planlarının tamamını oy birliği ile geçirdik. Biz ne dersek komisyonda çıktı. Bu işin partisi partisi yok. Bu iş çalışmakla ve  emek vermekle oluyor.” ÜLKEMİZİN BU HALE GELMESİNDE HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR Cavit Ganiç: (Bakırköy Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı/Makina Mühendisi) 7 Mahallenin planlarını Büyükşehir kadrolarının tüm analizleri yaparak hazırladığını söyleyen Ganiç, önesinde de yapılan planların İBB’de ret edildiğini söyleyerek, “İBB İmar Komisyonu’ndaki Ak Partili arkadaşlar Demiryolunun kuzeyi için kat artışı  hakkımız olduğunu, güneyinde ise olmadığını söyledi. 5 binlik planınızı yapın, bizde o haklarınıza göre binlik planlarda artış vereceğiz dediler. Siyasi iradeyle bir çok görüşme yapıldı. Ak partili belediyelerin planları geldi ve geçti. Bakırköy plansız bir bölge değil. 16 ay mecliste bekledi ve revize edildi. Şehir planlamadan gelen şekli yok sayıldı. İstenen çok basitti. Demiryolu kuzeyinde 2 katlı yerler hariç bir kat ilave, güneyinde ise çatı katlarının bağımsız bölüm sayılması teklifiydi. Fakat hiç bir talebimiz kabul görmedi. Onun yerine toplulaştırma ön görüldü” dedi. CHP’Lİ KOMİSYON ÜYELERİDE BAKIRKÖY PLANLARINI GÖRMEDİ Ülkemizin bu duruma gelmesinde vatandaşından yapı denetimcisine, inşaat ustasından bürokratına herkesin sorumluluğu olduğunu belirten Cavit Ganiç, “Bu ülke kurtulsun istiyoruz ama bizden başlamasın istiyoruz.” ifadeleriyle şöyle devam etti. “Seçimlere giderken tüm siyasi parti başkan adayları Bakırköy halkına +kat vereceğini söyledi. Siyasilerin görevi de verdiği sözleri tutmaktır. Bakırköy’ün emsali düşük değil. Mutlaka toplulaştırma ve otopark yapmamız gerekir. Bizim burada statikçilerle birlikte çıkmalar olmadan mı plan yapmalıyız onu değerlendirmek. İBB’de yapılan tüm toplantılara katıldık, kavgasını verdik. Verilen karar siyasidir. Planların geçtiği haftanın ilk toplantısında planların ne şekilde olacağını sordum. Gösteremeyiz dediler ve göstermediler, mecliste görüşüleceği gün saat 11:00’de gördük. Neden dedim, ‘sen bana hesap soramazsın’ cevabı aldım. İmar Komisyonu’ndaki CHP’li arkadaşlarımız da görmedi. Planların düzenlemesi siyasilerin verdiği sözler şeklinde olmaz ancak yaşanan depremden dolayı ve seçim üzeri olduğu için bir miktar düzelebilir. İBB’den geçen +1 kat Günay, Beyazevler ve Oğuzhan sitesini kapsıyor. Binlik planda düzenlemeler yapabiliriz ancak bunlar beş binlikte yapmalıydı.  Avcılar Belediye Başkanı’nı örnek vererek bizim orada olmadığımız konuşulmasın çünkü ben her gün oradayım. Mesaimin yarısı, yol, İSKİ çalışmaları ve planlama için İBB’de geçiyor. Oradaki toplantılara katılmadan burada bir şey yapmanın imkanı yok. Başkan Ekrem Başkan ama tek başına bu işleri çözemez. Bunu çözecek olan siyasi iradedir. Ben 55 yıllık Bakırköylüyüm. Demiryolunun güneyinde toplulaştırma olmadan kat verilmesi mümkün değil. Siteler harici konutların çatılarının bağımsız bölüm olması şartı olabilir. BİLGİLENDİRME BROŞÜRLERİ YAPILMALI Hüseyin Ünlü: (İnşaat Mühendisi) Şenlikköy’de bir villaya yapılan tetkikte beton 7 çıktı bu da ölüm demek. Kentsel dönüşüm itirazlarla vs zor ama olmaz değil. Vatandaştan başlayarak, şef, denetim, başkan herkes suçlu. İnşaatı yapmak zemini sağlamlaştırmaktan başlar. Burada yapı denetime çok görev düşüyor. İnşaat alanlarına gelmiyorlarlar. Özellikle belediyemiz bir inşaatın nasıl yapılması noktasında bilgilendirme broşürü çıkarması lazım. BİLGİ SAHİBİ OLAN İNSAN KORKULARINI YENER Veli Aslan: (Harita Mühendisi) Marmara’’nın ortasında bir ilçe olarak öncelikle depreme karşı bilgilendirme ve korunma yönetemleri geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Arslan, “Planlama sistemi apayrı bir olaydır. Ranttır, paradır. Belediye sınırlarımız içerisinde AFAD Müdürlüğü var. Tüm mahallelerde örgütlenerek, birimler kurumalı. Deprem toplanma alanlarında jeneratör ve sosyal donatı alanları hazırlanmalı. Her mahallenin kurtarıcı ekibini mahalleli tanımalı ve bilgi sahibi olmalı. İnsanlar bilgi sahibi oldukça korkularını yener” dedi. Belediyenin acilen yıkılması gereken binalarla ilgili çalışma yapıp, KİPTAŞ ile buluşturması ve organizatör olarak aracı olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti. Ben birey olarak sayılı kişiye ulaşırım ama belediye örgütlü güç. Taban alanını 25 yerine 35 yaparsan, H:15.50 yeter. Ayrık nizamda Demiryolunun kuzeyinin taban alanını geniş tutarsak bu da bir daireye tekabül eder. İBB’DEN GEÇEN PLANLARDA TÜM KOMİSYON ÜYELERİNİN İMZASI VAR 37 yıl İBB’de görev yapmış biri olarak diyorum ki; ben İBB’de İmar Komisyonu üyesi olacağım, bana planları göstermeyecek. Hepsinin imzası var o kararın altında. Grup toplanır ve komisyon üyesi bilgi verir. Bu planlar İBB İmar Komisyonu’ndan oy birliği ile geçti. Planlamayı İBB bürokratları yapar, onlarda başkana yani Ekrem İmamoğlu’na bağlıdır. İlçe belediyesini de sürece katar. Sonra komisyona gider ve meclise sunulur. İLÇE BELEDİYESİ’NİN 5 BİNLİK PLAN YAPMA YETKİSİ VARDIR İsmail Hakkı Celayir: (İstanbul eski Bayındırlık Müdürlüğü Baş Mühendisi) 1989’da Bakırköy Belediyesi Teknik Bakan Yardımcısı ve Cumhuriyet tarihinin en uzun  Bayındırlık Müdürülüğü baş mühendisi olarak görev yapan Celayir, ilçe belediyelerinin parası varsa, çevre düzeni planı da dahil olmak üzere 5 binlik planları yapma yetkisinin olduğunu söyledi. Plan yapma ile plan onaylama yetkisinin karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen İsmail Hakkı Celayir, konuşmasını şöyle sürdürdü. İlçe belediyesi planları yapar, İBB’ye sunar onlarda revizyon yapıp onaylar. Bu da belediyenin kendi işini kolaylaştırması, hızlandırmasıdır. Biz burada derdimizi kime anlatıyoruz. Bu işi takip edecek birinci merci kim. Burada anlatılanlar dikkate alınmıyor, önemsemiyorsa bir konuşmamızın da bir önemi yok. Bir şeyler tartışılırken burada yetkili kişinin olması lazım. Planlamanın sırrı plan notundadır. Planlama notu sihirli kelimedir. Zeytinlik Mahallesi’nde oturuyorum. İlçemizde bir sürü mimar, mühendis, şehir plancısı arkadaşımız var ve hepimiz bilgi birikimi olan insanlarız. Bir çoğumuz da emekliyiz ve kimse bizim bilgi birikimimizi birşeye çevirmeyi düşünmüyor sormuyor da. 1991 yılında İstanbul’a Bayındırlık Müdürü olduğumda AFAD yoktu ve afet planı mahvolmuştu. O dönemin AFAD Müdürü bendim. Hekimbaşı çöplüğü patladığında o dönemin imkanlarıyla 37 cenazeyi 1 hafta içinde 83 metre derinlikten çıkardık. Depremle ilgili önemli bir eksiğimizde Mahalle Afet Gönüllüğü (MAG) diye bir oluşum var ama mahallelerde örgütlü değil. Bunu acilen tüm mahallelerde örgütlemeliyiz. Feyza Özbir: (Bakırköy Kentsel Dönüşüm Dayanışma Platformu Sözcüsü) İBB’de kabul edilen Bakırköy’ün merkez 7 mahallesi ile ilgili askı sürecine ilişkin farklı itiraz dilekçesi hazırladıklarını belirten Özbir, “Talebimiz İBB Şehir Planlama Müdürlüğü neyi teklif etti ise onu istiyoruz. Halk olarak yaşanan depremin ardından bu ülkede kaçak yahut imar affı istemiyoruz. Bakırköy Florya’nın zengin insanları sonradan gelen insanlar. Kaçakları yıkın, müsade edilmesin. Dürüst vatandaş mağdur olmasın. Florya bölgesinde çatı piyesleri bağımsız kat olabilir” Şebnem Yükeb: (Belediye Meclis Üyesi/ Mimar) Şehircilik anlamında en doğru planlamanın parsel bazında toplulaştırma olduğunu ancak, depremsellik gerçeği ve ilçenin yapı stoku göz önüne alınarak en hızlı çözümün çatı katı piyeslerini bağımsız bölüm olması yönünde görüş bildiren Yükeb, 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm kanunun Anayasada mülkiyet hakkının gaspına kadar uzanan bir sürece tekabül ettiğini belirterek, hukukende sürecin kilitlendiğine dikkat çekti. Toplantıya katılan gazeteciler de görüş bildirdi: CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıda söz alan gazeteciler de görüş bildirerek, Bakırköy’de özellikle Florya’da İstanbul Caddesi’nde 7 ve 9 kat binalar yapıldığını ve bu tür imar sorunlarını içeren kaçak yapılaşma haberlerini sürekli yaptıklarını dile getirerek, “Bunlara kim, neden ve nasıl göz yumuyor. İBB’yi suçluyoruz, planlardan bahsediyoruz ancak vatandaşın evine tadilat yapmasına izin vermeyen belediye, bunlara nasıl izin veriyor?” diye sordu.
CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı, İBB’den tartışmalı bir şekilde 7 mahalle ile ilgili geçen 5 binlik planlar ve geçtiğimiz hafta ilçe meclisinde diğer mahalleleri içeren planlarla ilgili düzenlediği toplantıda mimar, mühendis, şehir plancıları, peyzaj, harita, jeoloji mühendisleri ve muhtarlarla bir araya gelerek fikir alış verişinde bulundu.

Demiryolunun kuzeyinde kalan konut alanlarının en az 4 parsel ve minimum 2 bin metrekare birleşmesi ile +1 kat ilave şeklinde İBB Meclisi’nde onaylanan planlarının askı sürecinde nasıl bir tavır gösterileceği, itiraz sürecinin ne şekilde olacağı, Yeşilköy, Yeşilyurt, Basınköy, Şenlikköy ve Ataköy Mahallelerini kapsayan planlarla ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda, depreme hazırlık noktasında da görüşler dile getirildi.

Farklı tartışmaların yaşandığı toplantının açılış konuşmasını yapan İlçe Başkan Yardımcısı ve Şehir Plancısı Caner Kılıç, İBB’nin hazırladığı olası İstanbul depremi ile ilgili risk tahminleri kitapçığı ve Bakırköy’de yaşanması muhtemel kayıpları anlatan bir sunum gerçekleştirdi. İBB’de kabul edilen planların Bakırköy halkının beklentilerini karşılamadığını söyleyen Kılıç, yine geçtiğimiz hafta mecliste grubu bulunan siyasi parti ilçe başkanlarıyla yaptıkları toplantıdan bahsetti.

CHP grubu olarak İBB’ye gönderilen planların +1 kat artışlı haliyle, diğer partilerin ise 4 parsel yerine 2 parsel, 2 bin metrekare birleşme yerine bin metrekare birleşme ile +1 kat artışı talebiyle itiraz edilmesi yönünde görüş bildirdiğini ifade eden Caner Kılıç, neler yapılabilir noktasında katılımcılara söz verdi.

Toplantıda kimler ne söyledi?

200 YILI ÖNCESİ YAPILARIN TAMAMI MEZARLIKTIR

Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Fazlıoğlu: Öncelikle toplantının yapıldığı CHP ilçe başkanlık binasının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Fazlıoğlu, Bakırköy’ün yapı stokunun yüzde 23’ünün 2000 sonrası, yüzde17’sinin son 10 yılda yapıldığını belirterek, “2000 öncesi yapılan tüm yapılar mezarlıktır” dedi.

2000 ve 2007 arası yapılan yapıların yapılış şekline göre değişim gösterebileceğini, 2007-2018 arası yapılan yapıların, ‘İyi’, 2018’den sonra yapılan yapılardan ise hiç korkulmaması gerektiğini belirten Fazlıoğlu şöyle devam etti.

1998/2007 ve 2018’de yönetmelik değişiklikleri oldu. Biz projelerimizi ve yapılarımızı buna göre inşa etmeye çalıştık ama yapı yönetim süreci ülkemizde felaket. Maraş depremi bize şunu gösterdi ki, projelendirme, denetleme, yerinde yapma, ustanın iş yapması gibi tüm işlemlerin sistematik olarak yeniden ele alınması ve irdelenmesi gerekli. Gölcük depremi üzerinden 23 yıl geçti. Bu depremde de devleti yöneten kurumların çöktüğünü, ayakta kalanların muhalif olan siyasi partiler, yapılar, STK ve gönüllü halkı olduğunu gördük.

İBB’nin hazırladığı İstanbul deprem senaryosu dışında TMMOB’un hazırladığı bir senaryo da var. İlçemiz genelinde yapılaşamaya bakınca da sonuç korkunç. Olası 7,5 şiddetindeki bir depremde Marmara çukurunda bir göçme olursa tsunami oluyor ve Ataköy Olimpiyat evine kadar geliyor. Bunu bilim insanları söylüyor.

99 depremi sonrası devletin yaptığı toplantıya katıldım ancak ‘Ölen ölür kalan sağlar bizimdir’ mantığını sezdiğim için toplantıdan ayrıldım. Ataköy’de oturan dönemin milletvekili, Bakan ve İstanbul Valisi Kutlu Aktaş’tan oturduğu binanın planlarını nasıl elde edeceğini soruyordu. Bu günde değişen bir şey yok.

BAKIRKÖY’ÜN ÇOK KİMLİKLİ YAPISI KORUNMALI

Bakırköy’ün deprem sorunu, trafik sorunu, kamusal alanların yokluğu ve kent kimliği de özellikle son yıllarda bir sorun. İBB planlama Müdürlüğü, Bakırköy’le ilgili planlama sürecinde meslek odaları olarak bizimle de bir görüşme yaptı. Tren yolunun güneyindeki 4 mahallede toplulaştırma yapın, arka bahçe kullanımlarını daha stabil hale getirin, çatı katlar tam bağımsız bölüm olarak toplulaştırma ile ufak da bir imar artışı şeklinde düzenlensin, bodrum katlarını bir kat yukarı kaldırın önerilerinde bulunduk. Her binanın bir bodrumu olmalı, kaldı ki bina 10 kat ise, 2 kat bodrum olmalı. Bunun böyle bir matematiği var. Örneğin Hatay’da yıkılan Rönesans Rezidans'ın bodurumu olmuş olsaydı bu kadar kayıp olmazdı. Şu bir gerçek ki bodrum katta yaşam olmaz.

Bakırköy’ün çok kimlikli tarihi yapısının korunması ve geleceğe aktarılması, çarşı cami ve çevresinin koruma altın alınarak geleceğe aktarılması gerektiğini, İstanbul caddesinin yayalaştırılmasını ve trafikten bahsederek önerilerde bulunduk.

İstanbul Caddesi’nin planlamasını yaparken bize tek şeride düşürülüyor diye müjde verildi yeni başladığında ama bunun çözüm olmadığını söyledik. Daralttılar, beton dubalar koydular, olmadı çiçek koydular. Cadde trafiği gece açık, gündüz kapalı kalsın dedik çünkü esnafın olduğu bir cadde. Ataköy girişinden Yenimahalle çıkışına, hatta sahilde de insanların denizle buluşması için alttan yol yapın dedik. Bunu Zeytinburnu’nda bir proje için yaptılar. Şunu da söylemek lazım ki maalesef beceremediler.

Tüm bunlar için bir irade lazım. Burada da yöneticilerimize görev düşüyor. Hep birlikte dayanışma ile tüm bunları yapabiliriz ancak ortak karar alma sürecinde bir takım eksiklikler var.

Tüm Bakırköy ve İstanbul’da çatı katların bağımsız olması, mimari bir öge olarak konsolun ortadan kalkması, birleşerek ve birazda bonus vererek sorunları çözebiliriz. Devletin de klasik müteahhitliği ortadan kaldırması lazım. Depremin maliyetinin ülkeye zararını görüyoruz. Tüm bunlar göz önüne alınarak, KDV, Vergi muafiyetleri yapılarak ve Toki/Kiptaş gibi yapılarda çoğaltılarak uzun vadeli düşük faizli kredilerle dönüşümün bir kısmını göğüsleyerek, vatandaş da elini biraz cebine atarak işin çözüleceğini düşünüyorum.

VATANDAŞIN HAKKI YOLA TERK DİYEREK GASP EDİLİYOR

Yavuz Selim Kaya: (İnşaat Mühendisi) Sosyal donatı alanlarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Bakırköy yaşlı bir nüfusa sahip olduğu için yeni okul alanlarına ihtiyaç oladığını düşünmüyorum, çünkü dışarıdan öğrenci alan bir ilçeyiz. İBB’dekiler teknik gerekçelerden dolayı kat vermiyor ise Bakırköy yaşlı nüfus olduğundan daha az okula gerek olabilir.

Çoğu parselin de yola terkleri var. Kamu vatandaşın malını yola terk ettiriyor. Burada kamunun gaspı söz konusu. 500 metrekareden 400’ metrekareye düşüyor ve vatandaş yüzde 25’ini alıyor. Yola terki taban alanına katarak metrekare artışı olmalı.

İBB’NİN DEPREM SENORYOSU İYİMSER

Ali Rıza Akyüz: (Geçmiş dönem İBB Meclis Üyesi/İnşaat Mühendisi) Geçtiğimiz dönemde yaşananların benzerinin yaşandığı bir sürece tanıklık ettiğini söyleyen Akyüz, İBB’den alınan kararın siyasi bir karar olduğunu söyledi. Ak Parti’nin istediği yere dönüşüm şansı verdiğini, Büyükçekmece, Maltepe ve Ataşehir’in de bundan faydalandığını ancak bazı yerlere blok uygulandığını ve bunlardan birinin de Bakırköy olduğunu dile getirdi. İBB’nin hazırladığı deprem senaryosunun iyimse olduğunu, tüm verilerin kendisine görE İki kat olduğunu dile getiren Ali Rıza Akyüz şöyle devam etti.

99 depreminde yönetimdeydim. Kamu adına gelen taleplerle ilçemizdeki binalarda çalışmalar yaptık. Minimum kiriş genişliği 25 cm, ancak bizim binalarda 12 cm. Bu binaların ayakta durma şansı yok. Durum düşünülenden daha kötü. Millet olarak unutkanız. Bu duyarlılığımızın devam etmesi ve siyasilerimizin dilinden düşürmemesi gerekiyor.

Demiryolunun kuzeyi +1 kat artışını tolere edebilir. Zeytinburnu’nda plan notları geçti. Bizim üç mahallenin ortalama emsali 2,5. Zeytinburnu’nda emsal parsel bazından 4-4,5 olduğu halde artı kat verdiler. Çatı piyesi yapmadığı zaman otomatik kat artışı yapılabilir. Bakırköyde de aynısı yapılabilir. Taban 35 olabilir. 2 bin metre üzeri arsalarda +1 kat güzel bir karar ama çok az bir alanı kapsıyor. İlçe, belediye ve bizlerde birlikte destek olarak en az 2 parsel tevhidi metrekareye bakmadan +1 kat talep edebiliriz. Parçalı olarak münferit yıkıp yapmaya da artı kat verilebilir. Artı kat verirken yaşam kalitemizinde aşağıya düşmemesi lazım. Artış dengeli bir şekilde olmalı ve otopark sorunu da çözülmeli

Zuhuratbaba ve Osmaniye’ye artı kat verilebilir. Diğer mahallelerde ada bazlı ciddi çalışmalar yapılmalı çünkü yolları da dar. Zor değil ama çalışmamız ve takibi bırakmamız lazım.

Mevcut hükümetin eğitim politikaları nedeniyle eğitim alanlarımızın ve okullarımızın önemli olduğunu düşünüyorum. Müfredatı iyileştirip sağlıklı okullarla buluşturursak özel okullara ihtiyaç kalmayacak. Devletin asli görevi eğitim, sağlık, ve barınmadır.

Yeşilyurt Yeşilköy gibi sahifeye alanlarımızda ise emsali yoğunlaştırıp yaşam kalitesini düşünmemeliyiz. Birazda mülk sahiplerinin fedakarlığı ile bu işi kurtarmamız lazım. Artı katl planlama ruhuna da aykırı. Şenlikköy ve Basınköy çiftlik ebveri şeklinde planlanıp ruhuna dönmeli.

Ataköy, Ortadoğu ve Balkanların en iyi yerleşim alanlarından biridir. Depreme karşı hazırlanmalıyız ancak buralarda da yaşam kalitesini düşürmemeliyiz. Parselin sağı solu yapılmışsa artı kat olabilir.

Onaylanan 5 binlik planlar AKP’den gitseydi geçerdi. Bu bir siyasi karardır. Belediyeler, STK’lar ve Odalar ortak tavır gösterse bu depremin ardından bir süreç yaşanabilir. Bu duyarlılığı düşürmemeliyiz. 99 depremi ardından bir şey yapılmadı. Van depreminde 6306 sayılı yasa çıkarıldı. Gerisi ise boş geçirildi. Büyük kentlerde ise hiç bir şey yapılmadı.

TESPİTLERİ KİM NASIL YAPTI

Sedat Yalçınkaya: (İmar Mevzuat Uzmanı ve Mimar) Beklenen olası deprem ve sürekli imar planları düzenlenmesi üzerine konuşulduğunu belirten Yalçınkaya, imar planları süreçlerinin en az 3-5 ay sürdüğünü ifade ederek, 7.5 şiddetine dayanacak bina tespitlerine önem verilmesi gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti.

İBB’nin ve Kandilli Rasathanesi’nin hazırlamış olduğu olası Bakırköy Deprem Kayıp Tahminler Kitapçığında Ataköy 9. Kısım ve diğer mahalleleri ile ilgili endişe duyuyorum. Ataköy 9. Kısımdaki binaların tamamının tünel kalıp ve radye temel ile yapıldığını biliyoruz.  99 depremi sonrası İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yaptığı incelemeye göre bazı binaların dayanıklı olduğuna dair raporlar mevcut ve 2003 yılında yine aynı üniversitenin çalışmalarına göre bu tarz binaların dayanıklı olduğu raporlanmış.

İBB’nin hazırladığı raporda ise özellikle 16 binanın ağır şekilde yıkılacağı belirtilmiş. Eğer öyle ise; 1-İBB buradaki deprem senaryosunu neye göre yaptı? Bu bilgiye ulaşmış değiliz.  2- Madem çürükse ve bir cinayetten bahşediliyor, bu da biliniyor ve risk teşkil ediliyorsa Bakırköy Belediyesi’ne neden yıkılsın denilmiyor? 3- Yada belediyemiz bilgi sahibi ise, neden ‘Binalar risklidir, dönüşüme sokulsun’ demiyor? Tespitleri kim, nasıl yaptı? Biz daha tespitler noktasında daha muallakız.

Sahil şeridinde bir ilçe olarak da tsunami riski olduğunu biliyoruz. E5 güzergahının yoğunluğu baz alınırsa Bakırköy’ün lojistik olarak kilitleneceği ve kaderine terk edileceği noktasında da endişelerim var. Bakırköy Belediyesi’nin kendi laboratuvarını oluşturarak, kendi bina taramasını kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorum. Belediyemiz ve başkanımız İBB önünde miting yapacaksa halk olarak arkasındayız.

SİYASİLERİN DİK DURMASI LAZIM

Hasan Ali Hayıroğlu: (Zeytinburnu Belediye Meclis Üyesi/İnşaat Mühendisi) Aynı zamanda Bakırköy Zuhuratbaba sakini olan Hayıroğlu, 48 yıllık mühendis olduğunu belirterek, öncelikle zemin etüdünün önemine değinerek şöyle konuştu.

“Biz Zeytinburnu’nda dönüşümü aştık. Mevcut binalar 50-60 yıllık ve dönemin deprem yönetmeliğine göre yapılmış. Vatandaşların çok işçi, memur, emekli. Burada siyasilerin ve özellikle belediye başkanının dik durması lazım. Gerekirse kapı kapı gezecek ve anlatacak. Partili olarak değil, bürokrat olarak değerlendirmem gerekirse, Zeytinburnu Belediyesi teknik başkan yardımcımız bunu yaptı yapmaya da devam ediyor, İBB’de yatıp kalkıyor. CHP’li meclis üyesi olarak diyorum ki Ak Parti’li belediyenin yaptığı tüm dönüşüm planlarının tamamını oy birliği ile geçirdik. Biz ne dersek komisyonda çıktı. Bu işin partisi partisi yok. Bu iş çalışmakla ve  emek vermekle oluyor.”

ÜLKEMİZİN BU HALE GELMESİNDE HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR

Cavit Ganiç: (Bakırköy Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı/Makina Mühendisi) 7 Mahallenin planlarını Büyükşehir kadrolarının tüm analizleri yaparak hazırladığını söyleyen Ganiç, önesinde de yapılan planların İBB’de ret edildiğini söyleyerek, “İBB İmar Komisyonu’ndaki Ak Partili arkadaşlar Demiryolunun kuzeyi için kat artışı  hakkımız olduğunu, güneyinde ise olmadığını söyledi. 5 binlik planınızı yapın, bizde o haklarınıza göre binlik planlarda artış vereceğiz dediler. Siyasi iradeyle bir çok görüşme yapıldı. Ak partili belediyelerin planları geldi ve geçti. Bakırköy plansız bir bölge değil. 16 ay mecliste bekledi ve revize edildi. Şehir planlamadan gelen şekli yok sayıldı. İstenen çok basitti. Demiryolu kuzeyinde 2 katlı yerler hariç bir kat ilave, güneyinde ise çatı katlarının bağımsız bölüm sayılması teklifiydi. Fakat hiç bir talebimiz kabul görmedi. Onun yerine toplulaştırma ön görüldü” dedi.

CHP’Lİ KOMİSYON ÜYELERİDE BAKIRKÖY PLANLARINI GÖRMEDİ

Ülkemizin bu duruma gelmesinde vatandaşından yapı denetimcisine, inşaat ustasından bürokratına herkesin sorumluluğu olduğunu belirten Cavit Ganiç, “Bu ülke kurtulsun istiyoruz ama bizden başlamasın istiyoruz.” ifadeleriyle şöyle devam etti.

“Seçimlere giderken tüm siyasi parti başkan adayları Bakırköy halkına +kat vereceğini söyledi. Siyasilerin görevi de verdiği sözleri tutmaktır. Bakırköy’ün emsali düşük değil. Mutlaka toplulaştırma ve otopark yapmamız gerekir. Bizim burada statikçilerle birlikte çıkmalar olmadan mı plan yapmalıyız onu değerlendirmek. İBB’de yapılan tüm toplantılara katıldık, kavgasını verdik. Verilen karar siyasidir. Planların geçtiği haftanın ilk toplantısında planların ne şekilde olacağını sordum. Gösteremeyiz dediler ve göstermediler, mecliste görüşüleceği gün saat 11:00’de gördük. Neden dedim, ‘sen bana hesap soramazsın’ cevabı aldım. İmar Komisyonu’ndaki CHP’li arkadaşlarımız da görmedi. Planların düzenlemesi siyasilerin verdiği sözler şeklinde olmaz ancak yaşanan depremden dolayı ve seçim üzeri olduğu için bir miktar düzelebilir. İBB’den geçen +1 kat Günay, Beyazevler ve Oğuzhan sitesini kapsıyor. Binlik planda düzenlemeler yapabiliriz ancak bunlar beş binlikte yapmalıydı.  Avcılar Belediye Başkanı’nı örnek vererek bizim orada olmadığımız konuşulmasın çünkü ben her gün oradayım. Mesaimin yarısı, yol, İSKİ çalışmaları ve planlama için İBB’de geçiyor. Oradaki toplantılara katılmadan burada bir şey yapmanın imkanı yok. Başkan Ekrem Başkan ama tek başına bu işleri çözemez. Bunu çözecek olan siyasi iradedir. Ben 55 yıllık Bakırköylüyüm. Demiryolunun güneyinde toplulaştırma olmadan kat verilmesi mümkün değil. Siteler harici konutların çatılarının bağımsız bölüm olması şartı olabilir.

BİLGİLENDİRME BROŞÜRLERİ YAPILMALI

Hüseyin Ünlü: (İnşaat Mühendisi) Şenlikköy’de bir villaya yapılan tetkikte beton 7 çıktı bu da ölüm demek. Kentsel dönüşüm itirazlarla vs zor ama olmaz değil. Vatandaştan başlayarak, şef, denetim, başkan herkes suçlu. İnşaatı yapmak zemini sağlamlaştırmaktan başlar. Burada yapı denetime çok görev düşüyor. İnşaat alanlarına gelmiyorlarlar. Özellikle belediyemiz bir inşaatın nasıl yapılması noktasında bilgilendirme broşürü çıkarması lazım.

BİLGİ SAHİBİ OLAN İNSAN KORKULARINI YENER

Veli Aslan: (Harita Mühendisi) Marmara’’nın ortasında bir ilçe olarak öncelikle depreme karşı bilgilendirme ve korunma yönetemleri geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Arslan, “Planlama sistemi apayrı bir olaydır. Ranttır, paradır. Belediye sınırlarımız içerisinde AFAD Müdürlüğü var. Tüm mahallelerde örgütlenerek, birimler kurumalı. Deprem toplanma alanlarında jeneratör ve sosyal donatı alanları hazırlanmalı. Her mahallenin kurtarıcı ekibini mahalleli tanımalı ve bilgi sahibi olmalı. İnsanlar bilgi sahibi oldukça korkularını yener” dedi.

Belediyenin acilen yıkılması gereken binalarla ilgili çalışma yapıp, KİPTAŞ ile buluşturması ve organizatör olarak aracı olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti.

Ben birey olarak sayılı kişiye ulaşırım ama belediye örgütlü güç. Taban alanını 25 yerine 35 yaparsan, H:15.50 yeter. Ayrık nizamda Demiryolunun kuzeyinin taban alanını geniş tutarsak bu da bir daireye tekabül eder.

İBB’DEN GEÇEN PLANLARDA TÜM KOMİSYON ÜYELERİNİN İMZASI VAR

37 yıl İBB’de görev yapmış biri olarak diyorum ki; ben İBB’de İmar Komisyonu üyesi olacağım, bana planları göstermeyecek. Hepsinin imzası var o kararın altında. Grup toplanır ve komisyon üyesi bilgi verir. Bu planlar İBB İmar Komisyonu’ndan oy birliği ile geçti. Planlamayı İBB bürokratları yapar, onlarda başkana yani Ekrem İmamoğlu’na bağlıdır. İlçe belediyesini de sürece katar. Sonra komisyona gider ve meclise sunulur.

İLÇE BELEDİYESİ’NİN 5 BİNLİK PLAN YAPMA YETKİSİ VARDIR

İsmail Hakkı Celayir: (İstanbul eski Bayındırlık Müdürlüğü Baş Mühendisi) 1989’da Bakırköy Belediyesi Teknik Bakan Yardımcısı ve Cumhuriyet tarihinin en uzun  Bayındırlık Müdürülüğü baş mühendisi olarak görev yapan Celayir, ilçe belediyelerinin parası varsa, çevre düzeni planı da dahil olmak üzere 5 binlik planları yapma yetkisinin olduğunu söyledi. Plan yapma ile plan onaylama yetkisinin karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen İsmail Hakkı Celayir, konuşmasını şöyle sürdürdü.

İlçe belediyesi planları yapar, İBB’ye sunar onlarda revizyon yapıp onaylar. Bu da belediyenin kendi işini kolaylaştırması, hızlandırmasıdır. Biz burada derdimizi kime anlatıyoruz. Bu işi takip edecek birinci merci kim. Burada anlatılanlar dikkate alınmıyor, önemsemiyorsa bir konuşmamızın da bir önemi yok. Bir şeyler tartışılırken burada yetkili kişinin olması lazım. Planlamanın sırrı plan notundadır. Planlama notu sihirli kelimedir.

Zeytinlik Mahallesi’nde oturuyorum. İlçemizde bir sürü mimar, mühendis, şehir plancısı arkadaşımız var ve hepimiz bilgi birikimi olan insanlarız. Bir çoğumuz da emekliyiz ve kimse bizim bilgi birikimimizi birşeye çevirmeyi düşünmüyor sormuyor da.

1991 yılında İstanbul’a Bayındırlık Müdürü olduğumda AFAD yoktu ve afet planı mahvolmuştu. O dönemin AFAD Müdürü bendim. Hekimbaşı çöplüğü patladığında o dönemin imkanlarıyla 37 cenazeyi 1 hafta içinde 83 metre derinlikten çıkardık. Depremle ilgili önemli bir eksiğimizde Mahalle Afet Gönüllüğü (MAG) diye bir oluşum var ama mahallelerde örgütlü değil. Bunu acilen tüm mahallelerde örgütlemeliyiz.

Feyza Özbir: (Bakırköy Kentsel Dönüşüm Dayanışma Platformu Sözcüsü) İBB’de kabul edilen Bakırköy’ün merkez 7 mahallesi ile ilgili askı sürecine ilişkin farklı itiraz dilekçesi hazırladıklarını belirten Özbir, “Talebimiz İBB Şehir Planlama Müdürlüğü neyi teklif etti ise onu istiyoruz. Halk olarak yaşanan depremin ardından bu ülkede kaçak yahut imar affı istemiyoruz. Bakırköy Florya’nın zengin insanları sonradan gelen insanlar. Kaçakları yıkın, müsade edilmesin. Dürüst vatandaş mağdur olmasın. Florya bölgesinde çatı piyesleri bağımsız kat olabilir”

Şebnem Yükeb: (Belediye Meclis Üyesi/ Mimar) Şehircilik anlamında en doğru planlamanın parsel bazında toplulaştırma olduğunu ancak, depremsellik gerçeği ve ilçenin yapı stoku göz önüne alınarak en hızlı çözümün çatı katı piyeslerini bağımsız bölüm olması yönünde görüş bildiren Yükeb, 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm kanunun Anayasada mülkiyet hakkının gaspına kadar uzanan bir sürece tekabül ettiğini belirterek, hukukende sürecin kilitlendiğine dikkat çekti.

Toplantıya katılan gazeteciler de görüş bildirdi: CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıda söz alan gazeteciler de görüş bildirerek, Bakırköy’de özellikle Florya’da İstanbul Caddesi’nde 7 ve 9 kat binalar yapıldığını ve bu tür imar sorunlarını içeren kaçak yapılaşma haberlerini sürekli yaptıklarını dile getirerek, “Bunlara kim, neden ve nasıl göz yumuyor. İBB’yi suçluyoruz, planlardan bahsediyoruz ancak vatandaşın evine tadilat yapmasına izin vermeyen belediye, bunlara nasıl izin veriyor?” diye sordu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.