15.Fotoğraf Yarışması

Sezai Temelli Adıyaman’da konuştu: ‘Silahlar sustu, şimdi siyaset konuşmalı’ - Videolu Haber

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 03.08.2025 - 15:02, Güncelleme: 03.08.2025 - 17:31
 

Sezai Temelli Adıyaman’da konuştu: ‘Silahlar sustu, şimdi siyaset konuşmalı’ - Videolu Haber

DEM Parti Grup Başkanvekili ve Muş Milletvekili Sezai Temelli, partisinin Adıyaman 1. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt meselesinin çözümü, barış süreci, siyasi tutukluluklar ve yerel yönetimlere atanan kayyumlar gibi birçok başlıkta çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Temelli, 27 Şubat sonrası dönemin yeni bir mücadele evresi olduğunu vurgulayarak, “Silahlar sustu, artık demokratik siyasetin zemini genişletilmeli” dedi.
“Sırrı Süreyya Önder’i, depremde yitirdiklerimizi ve Ezidi soykırımını unutmuyoruz” Temelli konuşmasına, kısa süre önce hayatını kaybeden DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i anarak başladı. “Adıyaman’la özdeşleşmiş bir değerdi. Edebiyatçı, sanatçı ve siyasetçi kimliğiyle bizlere yoldaşlık etti. Onunla birlikte çalışmanın onurunu yaşadık. Minnetle, saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı. Depremde yaşamını yitiren on binlerce yurttaşı da anan Temelli, “Doğal afetin kendisi engellenemez ama sonuçları önlenebilirdi. Eğer kent yönetimine ve insan yaşamına duyarlı bir siyaset olsaydı, Adıyaman ve diğer iller bu kadar ağır yara almazdı” dedi. Ayrıca konuşmasında Ezidi soykırımının yıl dönümünü de hatırlatan Temelli, “Çengel’de katledilen 5 binden fazla insanı unutmadık. Dünya bu zulme sessiz kaldı. Ancak direnen halklar vardı. O gün Ezidilerin yardımına koşanlar sayesinde bugün bu coğrafyada hâlâ umut var” diye konuştu. “Barış zor iştir, ama artık çok daha yakınız” Türkiye’de barışın önünü açacak siyasal bir iradeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Sezai Temelli, Kürt halkının mücadelesi sayesinde bu zeminin inşa edilmeye başlandığını belirtti. “Bu halk yıllardır yok sayılmaya, imha edilmeye, asimilasyona uğratılmaya karşı direndi. Bugün bu direniş sayesinde barışı konuşabiliyoruz” diyen Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vardık, varız, var olacağız dedik. Bu var olma mücadelesi, yeni bir sürecin kapısını açtı. Artık silahlı mücadele değil, daha güçlü bir siyasal mücadele dönemi başladı.” “27 Şubat tarihi bir müdahaledir, Sayın Öcalan barışın mimarıdır” Konuşmasında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli açıklamalarına değinen Temelli, bu açıklamaları “tarihe müdahale” olarak nitelendirdi. Öcalan’ın, ulus-devlet modeline karşı demokratik ve halkçı bir siyasal paradigma sunduğunu savunan Temelli, “Kapitalist moderniteye karşı başka bir dünya mümkün diyenler tarihe yön verirler. Sayın Öcalan bu yolun öncüsüdür” dedi. Öcalan’ın, “Sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır” sözünü hatırlatan Temelli, “Eğer insan olmayı önemsiyorsak, yeni bir siyasal düzeni birlikte var etmeliyiz. Sayın Öcalan’ın sunduğu üçüncü yol bizim pusulamızdır” ifadelerini kullandı. “PKK silahları yaktı, şimdi sıra demokratik siyasetin önünü açmakta” Temelli, 11 Temmuz’da Irak’ın Süleymaniye kentinde gerçekleşen PKK silah bırakma törenine de değinerek, bunun tarihi bir kırılma noktası olduğunu belirtti. “Besê Hozat’ın açıklamalarıyla da netleşti: Bu mücadele artık demokratik siyasetle sürdürülecek. Silahlar sustuysa, şimdi siyaset konuşmalı” dedi. “Yeni komisyon tarihi sorumluluğunu yerine getirmeli” Meclis bünyesinde kurulacak komisyonun önemine işaret eden Temelli, bu yapının sadece sembolik değil, çözüm odaklı bir misyonla çalışması gerektiğini söyledi: “Bu komisyon sadece sorunları dinleyen değil, çözüm üreten bir komisyon olmalı. Öncelikle siyasi yasakları kaldırmalı, demokratik siyasetin önünü açmalıdır. Başmüzakereci olan Sayın Öcalan’ın izolasyonu son bulmalıdır.” “Siyasi rehinelere özgürlük, İmralı’ya erişim sağlanmalı” Cezaevindeki siyasi tutuklulara da değinen Temelli, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere birçok ismi andı: “Bu insanlar suçlu oldukları için değil, barış ve demokrasi mücadelesi verdikleri için cezaevindeler. Bu bir hukuk meselesi değil, siyasal hesaplaşma meselesidir. Bu düzen değişmeden siyaset özgürleşemez.” “Kayyum uygulamaları halk iradesine darbedir” Konuşmasında yerel yönetimlerdeki kayyum atamalarına da sert tepki gösteren Temelli, bu durumu “demokrasiye karşı yapılmış bir darbe” olarak niteledi: “Adıyaman’da seçilen belediye başkanı Abdullah Tutdere halkın iradesidir. Partisi ne olursa olsun, seçilmiş herkesin göreve devam etmesi demokrasinin gereğidir. Kayyumcu zihniyeti reddediyoruz. Bu sadece DEM Parti’ye değil, bütün Türkiye demokrasisine yapılmış bir müdahaledir.” “Bu düzen yoksulluğu ve yolsuzluğu besliyor” Temelli, konuşmasının sonunda iktidarın ekonomi politikalarını da eleştirdi. “Savaşa, yolsuzluğa ve oligarşik düzene giden kaynaklar, halktan çalınıyor” diyerek çiftçi, işçi ve emeklinin yaşadığı zorluklara dikkat çekti: “Bu düzen, yoksulluk düzenidir. Bu düzen, işsizlik düzenidir. Şap hastalığından aşı yapılamayan hayvanlara, düşük emekli maaşlarına kadar her alanda çöküş yaşanıyor. Bu düzen değişmeli.” “Örgütlü halk yenilmez, demokratik cumhuriyet inşa edilecek” Temelli, konuşmasını, “Özgürleşeceğiz, değişeceğiz, dönüştüreceğiz ve demokratik cumhuriyeti birlikte kuracağız. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyiz” sözleriyle tamamladı. Kaynak: PHA
DEM Parti Grup Başkanvekili ve Muş Milletvekili Sezai Temelli, partisinin Adıyaman 1. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt meselesinin çözümü, barış süreci, siyasi tutukluluklar ve yerel yönetimlere atanan kayyumlar gibi birçok başlıkta çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Temelli, 27 Şubat sonrası dönemin yeni bir mücadele evresi olduğunu vurgulayarak, “Silahlar sustu, artık demokratik siyasetin zemini genişletilmeli” dedi.

“Sırrı Süreyya Önder’i, depremde yitirdiklerimizi ve Ezidi soykırımını unutmuyoruz”
Temelli konuşmasına, kısa süre önce hayatını kaybeden DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i anarak başladı. “Adıyaman’la özdeşleşmiş bir değerdi. Edebiyatçı, sanatçı ve siyasetçi kimliğiyle bizlere yoldaşlık etti. Onunla birlikte çalışmanın onurunu yaşadık. Minnetle, saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı.

Depremde yaşamını yitiren on binlerce yurttaşı da anan Temelli, “Doğal afetin kendisi engellenemez ama sonuçları önlenebilirdi. Eğer kent yönetimine ve insan yaşamına duyarlı bir siyaset olsaydı, Adıyaman ve diğer iller bu kadar ağır yara almazdı” dedi.

Ayrıca konuşmasında Ezidi soykırımının yıl dönümünü de hatırlatan Temelli, “Çengel’de katledilen 5 binden fazla insanı unutmadık. Dünya bu zulme sessiz kaldı. Ancak direnen halklar vardı. O gün Ezidilerin yardımına koşanlar sayesinde bugün bu coğrafyada hâlâ umut var” diye konuştu.

“Barış zor iştir, ama artık çok daha yakınız”
Türkiye’de barışın önünü açacak siyasal bir iradeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Sezai Temelli, Kürt halkının mücadelesi sayesinde bu zeminin inşa edilmeye başlandığını belirtti. “Bu halk yıllardır yok sayılmaya, imha edilmeye, asimilasyona uğratılmaya karşı direndi. Bugün bu direniş sayesinde barışı konuşabiliyoruz” diyen Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Vardık, varız, var olacağız dedik. Bu var olma mücadelesi, yeni bir sürecin kapısını açtı. Artık silahlı mücadele değil, daha güçlü bir siyasal mücadele dönemi başladı.”

“27 Şubat tarihi bir müdahaledir, Sayın Öcalan barışın mimarıdır”
Konuşmasında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli açıklamalarına değinen Temelli, bu açıklamaları “tarihe müdahale” olarak nitelendirdi. Öcalan’ın, ulus-devlet modeline karşı demokratik ve halkçı bir siyasal paradigma sunduğunu savunan Temelli, “Kapitalist moderniteye karşı başka bir dünya mümkün diyenler tarihe yön verirler. Sayın Öcalan bu yolun öncüsüdür” dedi.

Öcalan’ın, “Sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır” sözünü hatırlatan Temelli, “Eğer insan olmayı önemsiyorsak, yeni bir siyasal düzeni birlikte var etmeliyiz. Sayın Öcalan’ın sunduğu üçüncü yol bizim pusulamızdır” ifadelerini kullandı.

“PKK silahları yaktı, şimdi sıra demokratik siyasetin önünü açmakta”
Temelli, 11 Temmuz’da Irak’ın Süleymaniye kentinde gerçekleşen PKK silah bırakma törenine de değinerek, bunun tarihi bir kırılma noktası olduğunu belirtti. “Besê Hozat’ın açıklamalarıyla da netleşti: Bu mücadele artık demokratik siyasetle sürdürülecek. Silahlar sustuysa, şimdi siyaset konuşmalı” dedi.

“Yeni komisyon tarihi sorumluluğunu yerine getirmeli”
Meclis bünyesinde kurulacak komisyonun önemine işaret eden Temelli, bu yapının sadece sembolik değil, çözüm odaklı bir misyonla çalışması gerektiğini söyledi:

“Bu komisyon sadece sorunları dinleyen değil, çözüm üreten bir komisyon olmalı. Öncelikle siyasi yasakları kaldırmalı, demokratik siyasetin önünü açmalıdır. Başmüzakereci olan Sayın Öcalan’ın izolasyonu son bulmalıdır.”

“Siyasi rehinelere özgürlük, İmralı’ya erişim sağlanmalı”
Cezaevindeki siyasi tutuklulara da değinen Temelli, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere birçok ismi andı:

“Bu insanlar suçlu oldukları için değil, barış ve demokrasi mücadelesi verdikleri için cezaevindeler. Bu bir hukuk meselesi değil, siyasal hesaplaşma meselesidir. Bu düzen değişmeden siyaset özgürleşemez.”

“Kayyum uygulamaları halk iradesine darbedir”
Konuşmasında yerel yönetimlerdeki kayyum atamalarına da sert tepki gösteren Temelli, bu durumu “demokrasiye karşı yapılmış bir darbe” olarak niteledi:

“Adıyaman’da seçilen belediye başkanı Abdullah Tutdere halkın iradesidir. Partisi ne olursa olsun, seçilmiş herkesin göreve devam etmesi demokrasinin gereğidir. Kayyumcu zihniyeti reddediyoruz. Bu sadece DEM Parti’ye değil, bütün Türkiye demokrasisine yapılmış bir müdahaledir.”

“Bu düzen yoksulluğu ve yolsuzluğu besliyor”
Temelli, konuşmasının sonunda iktidarın ekonomi politikalarını da eleştirdi. “Savaşa, yolsuzluğa ve oligarşik düzene giden kaynaklar, halktan çalınıyor” diyerek çiftçi, işçi ve emeklinin yaşadığı zorluklara dikkat çekti:

“Bu düzen, yoksulluk düzenidir. Bu düzen, işsizlik düzenidir. Şap hastalığından aşı yapılamayan hayvanlara, düşük emekli maaşlarına kadar her alanda çöküş yaşanıyor. Bu düzen değişmeli.”

“Örgütlü halk yenilmez, demokratik cumhuriyet inşa edilecek”
Temelli, konuşmasını, “Özgürleşeceğiz, değişeceğiz, dönüştüreceğiz ve demokratik cumhuriyeti birlikte kuracağız. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyiz” sözleriyle tamamladı.

Kaynak: PHA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.