Tuncay Kaya'dan rant eleştirisi: ‘6 Şubat Depremlerinden Sonra Verilen Sözler Yerine Getirilmedi’
Tuncay Kaya'dan rant eleştirisi: ‘6 Şubat Depremlerinden Sonra Verilen Sözler Yerine Getirilmedi’
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adıyaman Temsilcisi Tuncay Kaya, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin deprem gerçeğine rağmen geçen yıllarda yeterli önlemlerin alınmadığını, bilimsel bilgi ve mühendislik rehberliğinde hareket edilmediği sürece afetlerin can ve mal kaybına yol açmaya devam edeceğini söyledi. Kaya, “Depremler değil, ihmaller öldürüyor” dedi.
Marmara Depreminden Günümüze Uzanan Endişe
Açıklamasında 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin acı sonuçlarına dikkat çeken Kaya, bu depremin Türkiye’nin deprem gerçeğini bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğunu belirtti. Marmara Depremi’nin nüfusun ve sanayi yapılarının yoğun olduğu geniş bir bölgeyi etkilediğini, büyük can ve mal kaybına yol açtığını, ekonomik ve sosyal alanda derin yaralar bıraktığını dile getiren Kaya, “Aradan geçen 26 yıla rağmen, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde yaşayan yurttaşlarımız için deprem en büyük endişe kaynağı olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
23 Nisan 2025’te Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin bu endişeleri yeniden gündeme taşıdığını hatırlatan Kaya, “Deprem sonrası kamuoyunda fay haritaları, olası deprem büyüklükleri ve zamanı tartışılmış, ancak asıl mesele olan kentlerimizin depreme hazırlıksızlığı göz ardı edilmiştir” dedi.
Türkiye’nin Deprem Riskine Karşı Kırılganlığı
Kaya, son yüzyılda Türkiye’de 85 yıkıcı deprem meydana geldiğini, yaklaşık 85 bin insanın hayatını kaybettiğini belirterek, “Nüfusun yüzde 96’sı deprem riski altındaki bölgelerde yaşıyor. Öncelikli sorun, güvenli yerleşim alanları ve güvenli yapılaşma ihtiyacıdır” dedi.
Yetkili kurumların verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 6 milyon yapının riskli olduğuna dikkat çeken Kaya, bu sayının yapı stokunun yüzde 60’ına denk geldiğini vurguladı. “Devlet, 6 milyon civarı yapının olası bir depremde ağır hasar alabileceğini tahmin ediyor, ancak bu yapıların hangileri olduğunu bile bilmiyor” diye konuştu.
Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı Uygulanmadı
1999 depreminden sonra pek çok rapor hazırlandığını, 2011’de Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın yürürlüğe girdiğini hatırlatan Kaya, “Bu plana göre 2017 yılına kadar yapı stoku envanteri tamamlanacak, riskli yapılar belirlenerek dönüşüm yapılacaktı. Ancak 6 Şubat 2023 depremleri, bu hedeflerin büyük ölçüde gerçekleşmediğini acı bir şekilde gösterdi” dedi.
Kaya, 6 Şubat depremlerinde 11 ilde 240 binden fazla binanın yıkıldığını veya ağır hasar gördüğünü, bunun büyük kısmının risk tespiti yapılmamış yapılardan oluştuğunu ifade etti.
Kentsel Dönüşümde Rant Eleştirisi
Kaya, kentsel dönüşüm çalışmalarında önceliğin riskli bölgeler yerine rant değeri yüksek alanlara verildiğini, bazı yeni binaların bile yıkılıp yeniden yapıldığını belirtti. “2012’den bu yana tespit edilen riskli yapılardan yalnızca yüzde 4’ü dönüştürüldü” dedi.
Ayrıca 1999 depremi sonrası getirilen ve kalıcı hale gelen Özel İletişim Vergisi’nden bugüne kadar 40,2 milyar dolar toplandığını, buna rağmen deprem güvenliği için yeterli kaynak aktarılmadığını söyledi.
6 Şubat Depremlerinden Sonra Verilen Sözler Yerine Getirilmedi
Kaya, 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden 30 ay geçmesine rağmen vaat edilen konutların yalnızca yüzde 32’sinin teslim edildiğini, hedeflenen 650 bin konutun gerçekleşmesinin uzak olduğunu belirtti. Deprem bölgelerinde altyapı, eğitim ve sağlık hizmetlerindeki yetersizliklerin de sürdüğünü vurguladı.
‘Rantı Değil, İnsanı Önceleyen Kentleşme’ Çağrısı
Tuncay Kaya, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Deprem doğal bir olaydır, afete dönüşmesi ise tamamen insan kaynaklıdır. Bilimsel bilgi ışığında hareket edildiğinde depremler felakete dönüşmez. Siyasi irade, yerel yönetimler ve tüm ilgili kurumlar sorumluluklarını yerine getirmeli; rantı önceleyen değil, insanı önceleyen bir kentleşme anlayışı hayata geçirilmelidir. Yapı denetimi kamusal bir hizmet olarak yeniden örgütlenmeli, meslek odalarının bilgi birikimi sürece dahil edilmelidir. Depremler kaçınılmaz, ancak afetler önlenebilir. Daha fazla geç kalmadan harekete geçilmelidir.”
Kaynak : PHA
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.