AİLE DAYANIŞMA AĞI SARAÇHANE’DEN SESLENDİ:
AİLE DAYANIŞMA AĞI SARAÇHANE’DEN SESLENDİ:
19 Mart mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı, Saraçhane Parkı'ndaki ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Tutsak ailelerini bir araya getiren buluşmaların ilkinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer; adaletsizlikleri, yaşanan hak ihlallerini, hukuki süreçlerdeki aksaklıkları kamuoyuyla paylaştı.
Operasyonlarla tutuklu yakınlarının hedef haline geldiğini ve yarılamaların cezalandırmaya dönüştürüldüğünü belirten İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, “19 Mart’ın üzerinden 4 ayı aşkın bir süre geçti. Hala ortada bir iddianame yok, ne zaman yazılacağı belli değil. Belki ilk duruşmada beraat edecek insanlar, aylarca özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Peki, bu geçen sürenin bedelini kim ödeyecek? Bu ülkede hafıza kısa, ama acılar kalıcı” ifadelerini kullandı.
Bir annenin ağır hasta evladını sadece hastane penceresinden görebilmesine bile tahammül gösterilmediğini kaydeden İmamoğlu, “Kadın tutuklular çocuklarından ayrı, yerde yatıyor. Babalar çocuklarının doğumunu, büyümesini sadece hayal edebiliyor. Hastalar bakımsız, yaşlılar çaresiz… Ve biz, her gün bir çocuğun ‘Anne, babam nerede’ sorusuna, boğazımız düğümlenerek cevap veremiyoruz. Bu sadece bir annenin, bir babanın, bir çocuğun değil; hepimizin, tüm toplumun vicdanında yankılanan bir feryat” diye konuştu.
Seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer paylaştığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ikinci yüzyılındaki hukuk pratiğini gözler özüne seren Aile Dayanışma Ağı’nın ortak açıklamasındaki öne çıkan başlıkları şöyle oldu:
“Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Türkiye geneli toplam kayıtlı seçmen sayısı 61.441.882 kişiydi. Bu durumda, görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının görev yaptığı bölgelerdeki toplam seçmen sayısı, Türkiye geneli toplam kayıtlı seçmen sayısının yüzde 28,26 sına denk geliyor. Bu ne demek mi oluyor? Yüzde 28,26 seçmenin iradesi, oy verdikleri belediye başkanları ile birlikte hapsediliyor. Bu da her oy veren seçmenden yaklaşık üçte birinin iradesinin yok sayıldığı anlamına geliyor.”
“Sevdiklerimize yapılan hukuksuzlukların tanıkları ve mağdurları olarak bu yargılamaların bir suç soruşturması değil, siyasi tasfiye girişimi olduğunu görüyor ve buna en yüksek perdeden itiraz ediyor, ‘Hukuka Dönün’ çağrısı yapmayı zaruri görüyoruz”
“Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı en üst seviyede ihlal edilerek sadece içeride siyasi tutsak olan sevdiklerimiz değil, aileleri olarak bizler de cezalandırılıyoruz.”
“Tutuklama kararı için olmazsa olmaz ‘kuvvetli suç şüphesi’ ve ‘somut delil’ şartları lafügüzafta kalmış, CMK hiçe sayılmıştır. Anayasa madde 141 gereği ‘gerekçeli karar’ zorunluluğu tutuklama devam kararlarında yok sayılarak, hukuk güvenliği ilkesi ihlal edilmektedir.”
“Masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını ayaklar altına aldığınız tutukluklar, bizim annelerimiz, babalarımız, dedelerimiz, çocuklarımız, eşlerimiz, yakınlarımız, kısacası canımız, sevdiklerimizdir. Onlara eziyet etmeyin. Sevdiklerimizin sağlıklarını tehlikeye atmayın. Ailelerin feryatlarına kulaklarınızı tıkamayın…”
19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yakın çalışma arkadaşları ile siyasi tutsak olarak cezaevlerinde tutulanların yakınları Aile Dayanışma Ağı’nı kurdu. Özgürlükleri ellerinden alınan tutsak aileleri, kamuoyu vicdanına seslenmek, hukuki süreçlerin adil yürütülmesine ve hızlandırılmasına etkide bulunmak, tutuklu yakınlarının haklarını savunmak için düzenli aralıklarla sürdüreceği Saraçhane Parkı'ndaki ilk buluşmasını gerçekleştirdi.
İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, yanlarındaki tutuklu yakınlarıyla birlikte konuşma yaparken seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer, Aile Dayanışma Ağı’nın ortak açıklamasını kamuoyuyla paylaştı.
Buluşmada CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları da tutuklu yakınlarıyla dayanışma içerisinde olmak için açıklamanın yapıldığı Saraçhane Parkı'ndaydı.
İMAMOĞLU: “BİZ, AİLEYE EL UZATILMAZ DİYE BÜYÜDÜK”
Bir annenin, bir babanın, bir eşin, bir kardeşin, bir evladın yerini doldurulamayacağını belirten Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, “Her gün, ailemizden bir kişi eksik yaşıyoruz” dedi. İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Ama bu özlem sadece sevdiklerimize değil, adalete ve demokrasiye de duyduğumuz özlemdir. Çünkü çok iyi biliyoruz: Adalete kavuştuğumuzda, sevdiklerimize de kavuşacağız. Bugün öyle bir noktadayız ki, tarihte benzeri az görülmüş bir biçimde, hukuki süreçler sadece bireyleri değil, tüm aileleri hedef alıyor. Operasyonlar anneye, babaya, kardeşe kadar uzanıyor. Oysa biz, aileye el uzatılmaz diye büyüdük. Aile bizim en kutsal değerimizdir.”
“BİR ANNENİN, AĞIR HASTA EVLADINI SADECE HASTANE PENCERESİNDEN GÖREBİLMESİNE BİLE TAHAMMÜL GÖSTERİLMİYOR”
“Bugün; çocuklar babasız, anneler evlatsız, eşler sevdiklerinden uzakta bırakılıyor. Tutuklular, ailelerinden uzak cezaevlerine sürülüyor. Bir annenin, ağır hasta evladını sadece hastane penceresinden görebilmesine bile tahammül gösterilmiyor. Kadın tutuklular çocuklarından ayrı, yerde yatıyor. Babalar çocuklarının doğumunu, büyümesini sadece hayal edebiliyor. Hastalar bakımsız, yaşlılar çaresiz… Ve biz, her gün bir çocuğun ‘Anne, babam nerede’ sorusuna, boğazımız düğümlenerek cevap veremiyoruz. Bu sadece bir annenin, bir babanın, bir çocuğun değil; hepimizin, tüm toplumun vicdanında yankılanan bir feryat.”
“KONUŞANLAR KADAR KONUŞAMAYANLARIN DA SÖZCÜSÜ OLMAK İÇİN BURADAYIZ”
“Bu yüzden bir araya geldik. Sadece kendi hikayemizi anlatmak için değil, herkesin hikayesini paylaşmak için. Adaleti yalnızca mahkeme salonlarında değil, toplumun vicdanında da aramak için… Sessiz bırakılanların, susturulanların, içeri alınanların sesi olmak için… Bizler bu ülkede yaşayan onurlu yurttaşlar olarak, milletimizin iradesine, halkın vicdanına güvenerek yola çıktık. Adaleti arayan herkesin sesini büyütmek, konuşanlar kadar konuşamayanların da sözcüsü olmak için buradayız. Bugün yaşadığımız adaletsizlik, sadece bizim değil, bu ülkede adalet isteyen herkesin meselesidir.”
“HALA ORTADA BİR İDDİANAME YOK, NE ZAMAN YAZILACAĞI BELLİ DEĞİL”
“19 Mart’ın üzerinden 4 ayı aşkın bir süre geçti. Hala ortada bir iddianame yok, ne zaman yazılacağı belli değil. Belki ilk duruşmada beraat edecek insanlar, aylarca özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Peki, bu geçen sürenin bedelini kim ödeyecek? Bu ülkede hafıza kısa, ama acılar kalıcı. Özellikle son 20 yılda nice hak ihlali yaşandı. Şimdi bizim yaşadıklarımız da o acı bellekte yerini aldı. Bizim mücadelemiz, sadece bu acıyı dindirmek değil, gelecekte bir daha kimsenin böyle bir acıyı yaşamaması içindir. Bir çocuğun çocukluğunun elinden alınmaması, kadın cinayetlerinin cezasız kalmaması, emekçilerin ihmaller yüzünden can vermemesi, depremde, selde, yangında göz göre göre ölümler olmaması, adaletin, gecikmeden yerini bulması içindir bu nöbet.”
“BU HUKUKSUZ SÜRECE SESSİZ KALAMAYIZ”
“Dayanışmamızla büyüyor sesimiz. Her paylaştığımız hikâye, bir daha böyle hikâyelerin yazılmaması içindir. Çünkü biz biliyoruz ki: Hikâyemiz ortak. Mücadelemiz ortak. Geleceğimiz ortak. Bu hukuksuz sürece sessiz kalamayız. Ülkemizin, milletimizin ve tüm evlatlarımızın geleceği için; herkes için adalet, demokrasi ve güvenli bir gelecek talebimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Aile Dayanışma Ağı olarak birbirimize omuz veriyor, derdimize derman oluyoruz. Bugün ilkini gerçekleştirdiğimiz ve anı yerde, aynı saatte devam ettireceğimiz bu buluşmalar, sadece bir eylem değil; bir dayanışma ve iyileşme alanıdır. Adaletsizlikle yüzleşen herkesin buluştuğu bir çatı…”
“TANIKLIĞIMIZI ÇOĞALTMAK, DUYMAYANLARA DUYURMAK, UNUTANLARA HATIRLATMAK İSTİYORUZ”
“Ve biz, bu büyük ailenin fertleri olarak biliyoruz ki: Birlikte oldukça güçlüyüz. Ve asla yalnız değiliz. Bu meydanda anlatılan her hikaye, sadece bir kişinin değil… Haksız yere içeride tutulanların, hukuksuzluk karşısında susmayanların hikayesidir. Bugün burada sadece konuşmak için değil; hep birlikte tanıklık etmek için toplandık. Tanıklığımızı çoğaltmak, duymayanlara duyurmak, unutanlara hatırlatmak istiyoruz.
TUTUKLU YAKINI: ‘ADALET TOPALDIR, AMA ER YA DA GEÇ GİDECEĞİ YERE VARIR.’ HER KAPIYA VARMASI DİLEĞİYLE...
Konuşmasının sonunda bir tutuklu yakının mektubunu paylaşan İmamoğlu’nun duygu yoğunluğu altında okuduğu satırlar şöyleydi:
“Pek çok kişi için alelade sıradan birkaç ay gibi görünse de benim için hayat dört aydır durdu. Dört aydır annemden ayrı kaldım… Bütün hayatım olan anneme sadece 6 defa sarılabildim. Bunu da istediğimde veya özlediğimde değil, yalnızca izin verildiğinde yapabildim. Bu hayatta bir evladın annesine, bir annenin evladına sarılabilmesi için izin verilen tarihleri beklemesinden daha acı verici ne olabilir ki? Ben dışarda bu acıyı yaşıyorken, annemin hiçbir suçu yokken ona reva görülen dört duvar arasında neler hissettiğini, neler yaşadığını tahmin bile edemiyorum.
Aslında içimde günlerce anlatabileceğim duygularım, yaşadıklarım, kötü anılarım var. Bugüne kadar en kötüsü dilimdekini söyleyememek sanırdım. Ama sözlerin kifayetsiz kaldığı yerde olmak daha betermiş. Artık bunu anladım. O yüzden sözün bittiği yerde söyleyebileceğim tek şey annemi çok özledim.
Sözlerimi her zaman söylediğim şu dizelerle noktalamak istiyorum; ‘Adalet topaldır, ama er ya da geç gideceği yere varır.’ Her kapıya varması dileğiyle...”
AİLELERDEN ORTAK AÇIKLAMA
Seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer, Aile Dayanışma Ağı’nın ortak açıklamasını kamuoyuyla paylaştı. Aile Dayanışma Ağı’nın birincisini gerçekleştirdiği Saraçhane Buluşmasındaki ortak açıklamasının tam metni şöyle oldu:
AİLE DAYANIŞMA AĞI 31 TEMMUZ 2025 BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye, maalesef Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine yönelik büyük bir yargı operasyonunun hukuki, insani, ekonomik ve siyasal alanda olumsuz sonuçlarını yaşamaya devam ediyor.
Her biri ülkemizin iyi yetişmiş, liyakatli ve seçimle iş başına gelmiş belediye başkanları, meclis üyeleri, yöneticileri ve iş insanları şafak operasyonları ile göz altına alınıyor, günlerce kötü koşullarda bekletiliyor, bir tedbir kararı olarak uygulanması gereken ve istisna nitelikte olan tutukluluk tedbiri bir genel yargı pratiğine dönüştürülerek görevlerinden uzaklaştırılıyor, özgürlüklerinden ve sevdiklerinden mahrum ediliyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.