15.Fotoğraf Yarışması

DEM Parti’den ‘Terörsüz Türkiye’ çıkışı: Sürecin ismine şiddetle karşı çıkıyoruz

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 29.07.2025 - 00:51, Güncelleme: 29.07.2025 - 09:52
 

DEM Parti’den ‘Terörsüz Türkiye’ çıkışı: Sürecin ismine şiddetle karşı çıkıyoruz

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” adıyla yürütülen sürece yönelik isim eleştirisinde bulundu. Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koçyiğit, sürecin barış değil, güvenlik odaklı bir yaklaşımla tanımlandığını savunarak, ‘Bu isimlendirmeye şiddetle karşı çıkıyoruz’ dedi.
Türkiye’de son dönemin en dikkat çeken siyasi başlıklarından biri olan ve hükümetin Cumhur İttifakı çatısı altında yürüttüğü “Terörsüz Türkiye” sürecine, DEM Parti cephesinden isimlendirme eleştirisi geldi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te yaptığı açıklamada, sürecin adlandırılmasına tepki göstererek, çözümün barış ekseninde ifade edilmesi gerektiğini vurguladı. Koçyiğit: Bu isimlendirme çözüm sürecine zarar verir Koçyiğit, gazetecilere yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Biz bu sürecin bu isimlendirmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu ülkede Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayacaksak, terör ve güvenlikçi politikalar üzerinden ifadelendirmek yerine gerçekten barışı, demokratik toplumu esas alan bir nitelendirmenin daha doğru olacağını söylemek isterim.” Koçyiğit, mevcut adlandırmanın kamuoyunda güvenlik politikaları merkezli bir süreci çağrıştırdığını belirterek, çözüm sürecinin toplumsal barışı önceleyen bir dille yürütülmesi gerektiğini savundu. Sürecin mimarları: Erdoğan ve Bahçeli “Terörsüz Türkiye” süreci, ilk kez geçtiğimiz yılın Ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortak açıklamalarıyla kamuoyuna duyurulmuştu. Süreç, Devlet Bahçeli'nin "terör örgütü kendini feshetsin" çağrısıyla başlamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğiyle devlet politikası hâline getirilmişti. Cumhur İttifakı’nın bir vizyon projesi olarak sunulan süreç, hem iç siyasette hem de güvenlik alanında kapsamlı bir dönüşüm hedefiyle yürütülüyor. Projenin söylem altyapısı, Erdoğan ve Bahçeli'nin ortak politik duruşu doğrultusunda şekillendirildi. DEM Parti: Çözüm, güvenlik ekseninden çıkarılmalı DEM Parti yetkilileri, süreçte kamuoyuna açıklanan politikaların Kürt sorununun çözümünden ziyade güvenlik odaklı yaklaşımlarla şekillendiğini ileri sürerek, mevcut isimlendirmenin bu algıyı daha da pekiştirdiğini ifade ediyor. DEM Parti’ye göre, demokratik müzakere ve toplumsal barış için yeni bir zemin inşa edilmesi gerekiyor. Arka plan: Süreçte İmralı ve siyasi aktörler de yer aldı Hükümete yakın kaynaklara göre, sürecin mimarları olan Erdoğan ve Bahçeli’nin yönettiği bu yeni aşamada, geçmiş dönemlerden farklı olarak terör örgütü PKK’ya doğrudan "silah bırakma" çağrıları yapılmış, bu çağrılara İmralı’daki aktörler ve siyasi temsilciler üzerinden yanıtlar aranmıştı. "Terörsüz Türkiye" adı, bu çerçevede sadece operasyonel bir söylem değil, aynı zamanda devletin terörle mücadele konusundaki nihai hedefini yansıtan bir vizyon olarak konumlandırılmıştı. Gözler sürecin içeriğine çevrildi DEM Parti’nin yaptığı açıklamayla birlikte sürecin sadece uygulamaları değil, kavramsal çerçevesi de tartışma konusu hâline geldi. “Terörsüz Türkiye” adlandırmasının çözüm sürecine mi, yoksa güvenlik stratejisine mi hizmet ettiği, önümüzdeki dönemde siyasi tartışmalarda daha sık gündeme gelmesi beklenen başlıklardan biri olarak öne çıkıyor. Kaynak: PHA
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” adıyla yürütülen sürece yönelik isim eleştirisinde bulundu. Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koçyiğit, sürecin barış değil, güvenlik odaklı bir yaklaşımla tanımlandığını savunarak, ‘Bu isimlendirmeye şiddetle karşı çıkıyoruz’ dedi.

Türkiye’de son dönemin en dikkat çeken siyasi başlıklarından biri olan ve hükümetin Cumhur İttifakı çatısı altında yürüttüğü “Terörsüz Türkiye” sürecine, DEM Parti cephesinden isimlendirme eleştirisi geldi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te yaptığı açıklamada, sürecin adlandırılmasına tepki göstererek, çözümün barış ekseninde ifade edilmesi gerektiğini vurguladı.

Koçyiğit: Bu isimlendirme çözüm sürecine zarar verir
Koçyiğit, gazetecilere yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Biz bu sürecin bu isimlendirmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu ülkede Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayacaksak, terör ve güvenlikçi politikalar üzerinden ifadelendirmek yerine gerçekten barışı, demokratik toplumu esas alan bir nitelendirmenin daha doğru olacağını söylemek isterim.”

Koçyiğit, mevcut adlandırmanın kamuoyunda güvenlik politikaları merkezli bir süreci çağrıştırdığını belirterek, çözüm sürecinin toplumsal barışı önceleyen bir dille yürütülmesi gerektiğini savundu.

Sürecin mimarları: Erdoğan ve Bahçeli
“Terörsüz Türkiye” süreci, ilk kez geçtiğimiz yılın Ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortak açıklamalarıyla kamuoyuna duyurulmuştu. Süreç, Devlet Bahçeli'nin "terör örgütü kendini feshetsin" çağrısıyla başlamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğiyle devlet politikası hâline getirilmişti.

Cumhur İttifakı’nın bir vizyon projesi olarak sunulan süreç, hem iç siyasette hem de güvenlik alanında kapsamlı bir dönüşüm hedefiyle yürütülüyor. Projenin söylem altyapısı, Erdoğan ve Bahçeli'nin ortak politik duruşu doğrultusunda şekillendirildi.

DEM Parti: Çözüm, güvenlik ekseninden çıkarılmalı
DEM Parti yetkilileri, süreçte kamuoyuna açıklanan politikaların Kürt sorununun çözümünden ziyade güvenlik odaklı yaklaşımlarla şekillendiğini ileri sürerek, mevcut isimlendirmenin bu algıyı daha da pekiştirdiğini ifade ediyor. DEM Parti’ye göre, demokratik müzakere ve toplumsal barış için yeni bir zemin inşa edilmesi gerekiyor.

Arka plan: Süreçte İmralı ve siyasi aktörler de yer aldı
Hükümete yakın kaynaklara göre, sürecin mimarları olan Erdoğan ve Bahçeli’nin yönettiği bu yeni aşamada, geçmiş dönemlerden farklı olarak terör örgütü PKK’ya doğrudan "silah bırakma" çağrıları yapılmış, bu çağrılara İmralı’daki aktörler ve siyasi temsilciler üzerinden yanıtlar aranmıştı.

"Terörsüz Türkiye" adı, bu çerçevede sadece operasyonel bir söylem değil, aynı zamanda devletin terörle mücadele konusundaki nihai hedefini yansıtan bir vizyon olarak konumlandırılmıştı.

Gözler sürecin içeriğine çevrildi
DEM Parti’nin yaptığı açıklamayla birlikte sürecin sadece uygulamaları değil, kavramsal çerçevesi de tartışma konusu hâline geldi. “Terörsüz Türkiye” adlandırmasının çözüm sürecine mi, yoksa güvenlik stratejisine mi hizmet ettiği, önümüzdeki dönemde siyasi tartışmalarda daha sık gündeme gelmesi beklenen başlıklardan biri olarak öne çıkıyor.

Kaynak: PHA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.