15.Fotoğraf Yarışması

FERZAN ÖZER YAZDI; UNUTULANLARA, HATIRLATANLARA...

Gündem 01.11.2025 - 02:04, Güncelleme: 01.11.2025 - 09:35
 

FERZAN ÖZER YAZDI; UNUTULANLARA, HATIRLATANLARA...

Ferzan Özer yazdı. “Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği; geçmişiyle barışık, birbirini dinleyen, birbirine sarılan insanların elinde olmalıdır… Biz o ruhu koruduk. Ne kaybedince sustuk, ne kazanınca kibirlendik. Biz o ‘eski’ denilen kuşağın çocuklarıyız… Ve hala buradayız…”
Cumhuriyet Halk Partisi’nde İlçe Başkanlığı, İl ve İlçe Meclis Üyeliği, Marmara Belediyeler Birliği Üyeliği, Eyüp Belediye Başkan Adaylığı ve son kongre seçimlerinde İstanbul Kongre Delegesi olarak partisinde bir çok görevlerde bulunan Ferzan Özer, bir partiyi ayakta tutanın ne tabelasının ne de sloganının değil, ideolojisi, inancı, emeği ve vefası olduğunu söyleyerek, bu günün yöneticilerine seslendi, “Değişim, geçmişi yok sayarak değil; geçmişin birikimiyle geleceği inşa ederek olur…” dedi. İşte o yazı… Sarılmadığın soğur, Dinlemediğin sessizleşir, Sulamadığın solar, İhmal ettiğin zayıflar, Aramadığın unutur, Vazgeçtiğin biter, İlgilenmediğin ölür…(alıntı) Siyaset de böyledir. İnsanına sarılmazsan , geçmişini dinlemezsen , birikimini sulamazsan kurumaya mahkûmdur .. Partiyi ayakta tutan ne tabelasıdır, ne sloganı; onu ayakta tutan ideolojisidir, inancıdır, emeğidir, vefasıdır. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi ayaktaysa, birinci partiyse, bu 'eski' denilen insanların alın teri, emeği ve direnişi sayesindedir. O 'eski'ler,  kimsenin kapımızı çalmadığı günlerde bile dimdik ayakta durdular. Baraj altında kalmanın utancını değil, mücadele azmini yaşadılar. Bugün başımız dikse, o gün diz çökmediklerindendir.. Değişim, geçmişi yok sayarak değil; geçmişin birikimiyle geleceği inşa ederek olur… Kökü olmayan bir ağacın, fırtınada ayakta kalması mümkün değildir. Bugün bazıları 'eski'yi dışlarken, aslında kendi dayanaklarını budadıklarının farkında bile değiller. Evet, Bayrampaşa’da, Beykoz’da kızdık, kırıldık, küstük… ‘Çöktüler’ dedik... Ama sadece 'gidenleri' suçlamak kolay. Asıl sorgulanması gereken, o insanları neden kaybettiğimizdir, onların oralara seçilmelerini kimler sağlamıştır...? Kendini dışarıda hisseden, emeğinin yok sayıldığını gören bir örgüt emekçisi, sessizce çekilir gider zaten. Ve unutmayalım: sarılmadığın soğur. Bugün partide birinci sıradaysak, o birincilik sadece bugünün kadrolarının değil, dünden bugüne alın teri döken binlerce isimsizin eseridir. Onların adını anmadan, emeğini hatırlamadan değişimden söz etmek, temelsiz bir bina inşa etmeye benzer... Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği; geçmişiyle barışık, birbirini dinleyen, birbirine sarılan insanların elinde olmalıdır… BİZ O RUHU KORUDUK, NE KAYBEDİNCE SUSTUK, NE KAZANINCA KİBİRLENDİK. BİZ, O "ESKİ" DENİLEN  KUŞAĞIN ÇOCUKLARIYIZ... VE HALA BURADAYIZ...     Ferzan Özer
Ferzan Özer yazdı. “Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği; geçmişiyle barışık, birbirini dinleyen, birbirine sarılan insanların elinde olmalıdır… Biz o ruhu koruduk. Ne kaybedince sustuk, ne kazanınca kibirlendik. Biz o ‘eski’ denilen kuşağın çocuklarıyız… Ve hala buradayız…”

Cumhuriyet Halk Partisi’nde İlçe Başkanlığı, İl ve İlçe Meclis Üyeliği, Marmara Belediyeler Birliği Üyeliği, Eyüp Belediye Başkan Adaylığı ve son kongre seçimlerinde İstanbul Kongre Delegesi olarak partisinde bir çok görevlerde bulunan Ferzan Özer, bir partiyi ayakta tutanın ne tabelasının ne de sloganının değil, ideolojisi, inancı, emeği ve vefası olduğunu söyleyerek, bu günün yöneticilerine seslendi, “Değişim, geçmişi yok sayarak değil; geçmişin birikimiyle geleceği inşa ederek olur…” dedi.

İşte o yazı…

Sarılmadığın soğur,

Dinlemediğin sessizleşir,

Sulamadığın solar,

İhmal ettiğin zayıflar,

Aramadığın unutur,

Vazgeçtiğin biter,

İlgilenmediğin ölür…(alıntı)

Siyaset de böyledir.

İnsanına sarılmazsan , geçmişini dinlemezsen , birikimini sulamazsan kurumaya mahkûmdur ..

Partiyi ayakta tutan ne tabelasıdır, ne sloganı; onu ayakta tutan ideolojisidir, inancıdır, emeğidir, vefasıdır.

Bugün Cumhuriyet Halk Partisi ayaktaysa, birinci partiyse, bu 'eski' denilen insanların alın teri, emeği ve direnişi sayesindedir.

O 'eski'ler,  kimsenin kapımızı çalmadığı günlerde bile dimdik ayakta durdular.

Baraj altında kalmanın utancını değil, mücadele azmini yaşadılar.

Bugün başımız dikse, o gün diz çökmediklerindendir..

Değişim, geçmişi yok sayarak değil; geçmişin birikimiyle geleceği inşa ederek olur…

Kökü olmayan bir ağacın, fırtınada ayakta kalması mümkün değildir.

Bugün bazıları 'eski'yi dışlarken, aslında kendi dayanaklarını budadıklarının farkında bile değiller.

Evet, Bayrampaşa’da, Beykoz’da kızdık, kırıldık, küstük… ‘Çöktüler’ dedik...

Ama sadece 'gidenleri' suçlamak kolay.

Asıl sorgulanması gereken, o insanları neden kaybettiğimizdir, onların oralara seçilmelerini kimler sağlamıştır...?

Kendini dışarıda hisseden, emeğinin yok sayıldığını gören bir örgüt emekçisi, sessizce çekilir gider zaten.

Ve unutmayalım: sarılmadığın soğur.

Bugün partide birinci sıradaysak, o birincilik sadece bugünün kadrolarının değil, dünden bugüne alın teri döken binlerce isimsizin eseridir.

Onların adını anmadan, emeğini hatırlamadan değişimden söz etmek, temelsiz bir bina inşa etmeye benzer...

Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği; geçmişiyle barışık, birbirini dinleyen, birbirine sarılan insanların elinde olmalıdır…

BİZ O RUHU KORUDUK,

NE KAYBEDİNCE SUSTUK, NE KAZANINCA KİBİRLENDİK.

BİZ, O "ESKİ" DENİLEN  KUŞAĞIN ÇOCUKLARIYIZ...

VE HALA BURADAYIZ...

 

 

Ferzan Özer

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.