15.Fotoğraf Yarışması

MÜHÜR, KENDİNİ SULTAN ZANNEDENLERDE DEĞİL, MİLLETTEDİR

Gündem 02.07.2025 - 09:27, Güncelleme: 02.07.2025 - 09:29
 

MÜHÜR, KENDİNİ SULTAN ZANNEDENLERDE DEĞİL, MİLLETTEDİR

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklanmalarının üzerinden geçen 100 günün ardından, yüzbinlerce İstanbullu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla, 19 Mart direnişinin sembol alanı Saraçhane’yi, bir kez daha hınca hınç doldurdu. İmamoğlu, Saraçhane’yi dolduran yüzbinlere ve ekranlar önünde toplanan milyonlara Silivri’deki hücresinden seslendi.
Saraçhane’nin, TBMM gibi milletin evi olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Onlar, seçimle gelenin seçimle gitmediği, muhalefetsiz bir rejim inşa etmek için millete boyun eğdirmenin peşindeler. Onun için milletimiz, 100 gündür kendi hak ve hürriyetlerini savunuyor. Adalet ve hürriyet için ayağa kalkan bir milletin karşısında hiçbir güç duramaz. Kim kendini ne sanırsa sansın, kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet herkesten büyüktür. Mühür, kendini sultan zannedenlerde değil, millettedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir,” dedi. “Ben, Silivri zindanında, geride bıraktığım günlerin hesabını tutmuyorum,” diyen İmamoğlu, “100 gün de olsa 1.000 gün de olsa fark etmez. Milletimin vicdanında mahkum olmadığım müddetçe, kendimi esaret altında kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Asıl esaret altında olanlar, sahip oldukları bütün güce, yetkiye rağmen, milletle yüzleşme korkusuyla saraydan sokağa bir adım bile atamayanlardır. Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün, etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır,” ifadelerini kullandı. Yaptıkları hiçbir zulüm, beni bu millete hizmet etmekten, onun sesine ses olmaktan, çocuklarımıza ve gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çalışmaktan geri durduramayacak” diyen İmamoğlu, “Sizlerden aldığım güçle, her koşulda mücadeleye devam edeceğim. Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. İnancımızı hep koruyacağız, mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Ve hep birlikte başaracağız. Türkiye; herkes için, her yerde adaletin hakim olduğu, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların mutlu ve güçlü ülkesi olacak. İşte o zaman her şey çok güzel olacak,” şeklinde konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, önümüzdeki ilk genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargı görünümlü iktidar kumpasıyla tutuklanmalarının üzerinden tam 100 gün geçti. Özel, her salı günü TBMM’de gerçekleştirdiği CHP Grup Toplantısı konuşmasını, haksız ve hukuksuz sürecin 100’ncü günü nedeniyle, İstanbul’a taşıdı. “Demokrasi ve adaletin 100. kara gününde 100 karası” başlığıyla düzenlenen coşkulu toplantı, akşam saatlerinde, “19 Mart direnişinin” sembol mekanı Saraçhane’ye taşındı. ÖĞRENCİLER VE “PİKACHU” SARAÇHANE’YE KORTEJLE GİRDİ 19 Mart’ta korku duvarlarını ve polis barikatını aşan İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Beyazıt’tan Saraçhane’ye kalabalık bir kortejle ulaştı. 19 Mart protestolarının en renkli siması olan ve ünü Türkiye sınırlarını aşan “Pikachu” da Saraçhane’ye, CHP Gençlik Kolları’nın Vatan Caddesi’nden başlattığı “Gençlik Korteji”yle birlikte giriş yaptı. 19 Mart’tan 26 Mart’a kadar eylemlerle, iktidarın İBB’ye kayyım atama darbesini püskürten ve birbirinden farklı toplum kesimlerini temsil eden yüzbinlerce vatandaş, 100’ncü gün kara günde de Saraçhane’yi hınca hınç doldurdu. Yeditepe Üniversitesi’nden Emir, Bilgi Üniversitesi’nden Taylan, Maltepe Üniversitesi’nden Hüseyin isimli öğrencilerin söz aldığı Saraçhane buluşmasında, resmi bir ziyaret için yurt dışında bulunduğu için katılım sağlayamayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın mesajı okundu. CHP’nin önceki dönem genel başkanlarından Hikmet Çetin ve yıllar sonra CHP’ye geri dönen Muharrem İnce, Saraçhane buluşmasına katılarak vatandaşları selamladı. DİLEK İMAMOĞLU: “TÜRKİYE’NİN UMUDU VE GELECEĞİ BU CESARETTEDİR” 100 gündür Silivri’de tutsak edilen İBB Başkanı İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da vatandaşların yoğun ilgisi altında Saraçhane buluşmasında bir konuşma yaptı. “Yine çok güçlüyüz. Yine bir aradayız” diyen Dr. İmamoğlu, şunları söyledi: “Bugün tam 100 gün oldu. Tam 100 gündür sevgili eşim Ekrem İmamoğlu tutuklu. Tam 100 gündür, Ekrem, evde bizimle birlikte değil. Çocuklarım, 100 gündür babalarından ayrı. Ekrem; ailesinden, anne-babasından, sevdiklerinden uzakta, dört duvar arasında bir zindanda yatıyor. Sizden, bizden hiç bu kadar ayrı kalmamıştı. Biliyorum; sizlerin, hepimizin ona özlemi artıyor, onun da size özlemi her geçen gün ağırlaşıyor. Bugün tam 100 gün oldu. Bir şafak vakti, Ekrem’i evimizde gözaltına aldılar. Bir eş, bir anne olarak, 19 Mart sabahını asla unutamam. 100 gün boyunca Ekrem’e, yol arkadaşlarına ve bizlere yaşatılanları asla unutamam. Ama asla unutmayacağım başka şeyler de var. Sizin desteğinizi, gençlerin mücadelesini, Türkiye’nin dört bir yanında haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı sesini yükseltenlerin cesaretini asla unutmayacağım. Türkiye’nin umudu ve geleceği, bu cesarettedir. Cumhuriyetine, demokrasisine sahip çıkanların, adalet isteyenlerin haklı mücadelesindedir.” “MİLLETİMİZİN VİCDANI BU ADALETSİZLİĞİ ASLA KABUL ETMİYOR” “Yüz karası bu operasyonla, Ekrem’in de ifade ettiği gibi, Ekrem ve yol arkadaşları yargılanmıyor; cezalandırılıyorlar. 100 gün oldu, tam 100 gün. 100 gündür iddianamesiz, delilsiz, yalanlara ve iftiralara dayanan hukuksuz bir süreç yürütülüyor. Fakat cezalandırılanlar, sadece onlar değil. Eşlerinden ayrı kalan kadınlar, annelerinden koparılan masum evlatlar, evlatları demir parmaklıklar arasındayken gözüne uyku girmeyen anneler, babalar cezalandırılıyor. Ama artık yeter. Bu süreç derhal son bulmalı. Ekrem ve diğer tüm tutuklular, adil ve tutuksuz şekilde yargılanmalı. Bizler, bu hukuksuzluğa alışmayacağız. Haksızlığı, adaletsizliği asla kabullenmeyeceğiz. Alnımız ak, başımız dik. Yapılan hukuksuzlukları, yaratılan mağduriyetleri milletimiz görüyor. Ve milletimizin vicdanı bu adaletsizliği asla kabul etmiyor. Sonunda kazanan vicdan olacaktır. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Verdiğiniz destek için hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.” İMAMOĞLU: “SARAÇHANE, MİLLETİN EVİDİR” 100 gündür özgürlüğünden edilen İmamoğlu’nun Silivri zindanından Saraçhane’ye yolladığı mektubu, alanı dolduran yüzbinlere ve ekranlarından takip eden milyonlara, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. İmamoğlu, mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Sevgili İstanbullular, yüreği vatan sevgisiyle çarpan, içi adalet ateşiyle yanan kıymetli hemşerilerim… Bir kez daha evinizde, Saraçhane’desiniz. Sizinle gurur duyuyorum. Hoş geldiniz. 100 gündür onurla, cesaretle sahip çıktığınız, darbe heveslilerine bırakmadığınız Saraçhane, milletin evidir. Tıpkı Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi, Saraçhane’de de ancak milletin seçtikleri görev yapabilir. Yetkiyi millet verir, millet alır. Seçilmiş belediye başkanlarını, bırakın kesinleşmiş mahkeme kararını, daha ortada iddianame bile yokken tutuklayıp, görevden almaya kalkanların hedefi, doğrudan millettir. Rakibini hukuk dışı yollarla saf dışı ederek seçim kazanma planları yapanların hedefi, doğrudan millettir.” “ADALET VE HÜRRİYET İÇİN AYAĞA KALKAN BİR MİLLETİN KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ” “Onlar, seçimle gelenin seçimle gitmediği, muhalefetsiz bir rejim inşa etmek için millete boyun eğdirmenin peşindeler. Onun için milletimiz, 100 gündür kendi hak ve hürriyetlerini savunuyor. 100 gündür meydan meydan artarak yükselen adalet talebiyle vatanına sahip çıkıyor. Adalet ve hürriyet için ayağa kalkan bir milletin karşısında hiçbir güç duramaz. Kim kendini ne sanırsa sansın, kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet herkesten büyüktür. Mühür, kendini sultan zannedenlerde değil, millettedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir.” “100 GÜN DE OLSA 1.000 GÜN DE OLSA FARK ETMEZ…” “Sevgili hemşerilerim; ben, Silivri zindanında, geride bıraktığım günlerin hesabını tutmuyorum. 100 gün de olsa 1.000 gün de olsa fark etmez. Milletimin vicdanında mahkum olmadığım müddetçe, kendimi esaret altında kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Asıl esaret altında olanlar, sahip oldukları bütün güce, yetkiye rağmen, milletle yüzleşme korkusuyla saraydan sokağa bir adım bile atamayanlardır. Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün, etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır.” “BENİ GÜÇLÜ VE CESUR KILAN MİLLETİMİN GÖNLÜNDE SAHİP OLDUĞUM O EŞSİZ, O PAHA BİÇİLMEZ YERDİR” “Ben, 19 Mart’tan önce İstanbul’un sokaklarında meydanlarında, çarşılarında pazarlarında hangi duygularla dolaşıyorsam, buradan çıktığım gün de aynı duygularla dolaşacağım. Hemşerilerim daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, yine öyle karşılayacaklar. Ben, 19 Mart’tan önce Türkiye’nin dört bir yanında, her siyasi görüşten, her köken ve inançtan vatandaşımın gözlerinin içine nasıl bakıyorsam, buradan çıktığım gün de öyle bakacağım. Vatandaşlarımız da daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, yine öyle karşılayacaklar. Beni güçlü ve cesur kılan işte budur; milletimin gönlünde, vicdanında sahip olduğum o eşsiz, o paha biçilmez yerdir.” “HER KOŞULDA MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİM” “Yaptıkları hiçbir zulüm, beni bu millete hizmet etmekten, onun sesine ses olmaktan, çocuklarımıza ve gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çalışmaktan geri durduramayacak. Sizlerden aldığım güçle, her koşulda mücadeleye devam edeceğim. Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. İnancımızı hep koruyacağız, mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Ve hep birlikte başaracağız. Türkiye; herkes için, her yerde adaletin hakim olduğu, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların mutlu ve güçlü ülkesi olacak. İşte o zaman her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.” Saraçhane buluşması, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasıyla devam etti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklanmalarının üzerinden geçen 100 günün ardından, yüzbinlerce İstanbullu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla, 19 Mart direnişinin sembol alanı Saraçhane’yi, bir kez daha hınca hınç doldurdu. İmamoğlu, Saraçhane’yi dolduran yüzbinlere ve ekranlar önünde toplanan milyonlara Silivri’deki hücresinden seslendi.

Saraçhane’nin, TBMM gibi milletin evi olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Onlar, seçimle gelenin seçimle gitmediği, muhalefetsiz bir rejim inşa etmek için millete boyun eğdirmenin peşindeler. Onun için milletimiz, 100 gündür kendi hak ve hürriyetlerini savunuyor. Adalet ve hürriyet için ayağa kalkan bir milletin karşısında hiçbir güç duramaz. Kim kendini ne sanırsa sansın, kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet herkesten büyüktür. Mühür, kendini sultan zannedenlerde değil, millettedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir,” dedi.

“Ben, Silivri zindanında, geride bıraktığım günlerin hesabını tutmuyorum,” diyen İmamoğlu, “100 gün de olsa 1.000 gün de olsa fark etmez. Milletimin vicdanında mahkum olmadığım müddetçe, kendimi esaret altında kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Asıl esaret altında olanlar, sahip oldukları bütün güce, yetkiye rağmen, milletle yüzleşme korkusuyla saraydan sokağa bir adım bile atamayanlardır. Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün, etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır,” ifadelerini kullandı.

Yaptıkları hiçbir zulüm, beni bu millete hizmet etmekten, onun sesine ses olmaktan, çocuklarımıza ve gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çalışmaktan geri durduramayacak” diyen İmamoğlu, “Sizlerden aldığım güçle, her koşulda mücadeleye devam edeceğim. Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. İnancımızı hep koruyacağız, mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Ve hep birlikte başaracağız. Türkiye; herkes için, her yerde adaletin hakim olduğu, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların mutlu ve güçlü ülkesi olacak. İşte o zaman her şey çok güzel olacak,” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, önümüzdeki ilk genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargı görünümlü iktidar kumpasıyla tutuklanmalarının üzerinden tam 100 gün geçti. Özel, her salı günü TBMM’de gerçekleştirdiği CHP Grup Toplantısı konuşmasını, haksız ve hukuksuz sürecin 100’ncü günü nedeniyle, İstanbul’a taşıdı. “Demokrasi ve adaletin 100. kara gününde 100 karası” başlığıyla düzenlenen coşkulu toplantı, akşam saatlerinde, “19 Mart direnişinin” sembol mekanı Saraçhane’ye taşındı.

ÖĞRENCİLER VE “PİKACHU” SARAÇHANE’YE KORTEJLE GİRDİ

19 Mart’ta korku duvarlarını ve polis barikatını aşan İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Beyazıt’tan Saraçhane’ye kalabalık bir kortejle ulaştı. 19 Mart protestolarının en renkli siması olan ve ünü Türkiye sınırlarını aşan “Pikachu” da Saraçhane’ye, CHP Gençlik Kolları’nın Vatan Caddesi’nden başlattığı “Gençlik Korteji”yle birlikte giriş yaptı. 19 Mart’tan 26 Mart’a kadar eylemlerle, iktidarın İBB’ye kayyım atama darbesini püskürten ve birbirinden farklı toplum kesimlerini temsil eden yüzbinlerce vatandaş, 100’ncü gün kara günde de Saraçhane’yi hınca hınç doldurdu. Yeditepe Üniversitesi’nden Emir, Bilgi Üniversitesi’nden Taylan, Maltepe Üniversitesi’nden Hüseyin isimli öğrencilerin söz aldığı Saraçhane buluşmasında, resmi bir ziyaret için yurt dışında bulunduğu için katılım sağlayamayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın mesajı okundu. CHP’nin önceki dönem genel başkanlarından Hikmet Çetin ve yıllar sonra CHP’ye geri dönen Muharrem İnce, Saraçhane buluşmasına katılarak vatandaşları selamladı.

DİLEK İMAMOĞLU: “TÜRKİYE’NİN UMUDU VE GELECEĞİ BU CESARETTEDİR”

100 gündür Silivri’de tutsak edilen İBB Başkanı İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da vatandaşların yoğun ilgisi altında Saraçhane buluşmasında bir konuşma yaptı. “Yine çok güçlüyüz. Yine bir aradayız” diyen Dr. İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bugün tam 100 gün oldu. Tam 100 gündür sevgili eşim Ekrem İmamoğlu tutuklu. Tam 100 gündür, Ekrem, evde bizimle birlikte değil. Çocuklarım, 100 gündür babalarından ayrı. Ekrem; ailesinden, anne-babasından, sevdiklerinden uzakta, dört duvar arasında bir zindanda yatıyor. Sizden, bizden hiç bu kadar ayrı kalmamıştı. Biliyorum; sizlerin, hepimizin ona özlemi artıyor, onun da size özlemi her geçen gün ağırlaşıyor. Bugün tam 100 gün oldu. Bir şafak vakti, Ekrem’i evimizde gözaltına aldılar. Bir eş, bir anne olarak, 19 Mart sabahını asla unutamam. 100 gün boyunca Ekrem’e, yol arkadaşlarına ve bizlere yaşatılanları asla unutamam. Ama asla unutmayacağım başka şeyler de var. Sizin desteğinizi, gençlerin mücadelesini, Türkiye’nin dört bir yanında haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı sesini yükseltenlerin cesaretini asla unutmayacağım. Türkiye’nin umudu ve geleceği, bu cesarettedir. Cumhuriyetine, demokrasisine sahip çıkanların, adalet isteyenlerin haklı mücadelesindedir.”

“MİLLETİMİZİN VİCDANI BU ADALETSİZLİĞİ ASLA KABUL ETMİYOR”

“Yüz karası bu operasyonla, Ekrem’in de ifade ettiği gibi, Ekrem ve yol arkadaşları yargılanmıyor; cezalandırılıyorlar. 100 gün oldu, tam 100 gün. 100 gündür iddianamesiz, delilsiz, yalanlara ve iftiralara dayanan hukuksuz bir süreç yürütülüyor. Fakat cezalandırılanlar, sadece onlar değil. Eşlerinden ayrı kalan kadınlar, annelerinden koparılan masum evlatlar, evlatları demir parmaklıklar arasındayken gözüne uyku girmeyen anneler, babalar cezalandırılıyor. Ama artık yeter. Bu süreç derhal son bulmalı. Ekrem ve diğer tüm tutuklular, adil ve tutuksuz şekilde yargılanmalı. Bizler, bu hukuksuzluğa alışmayacağız. Haksızlığı, adaletsizliği asla kabullenmeyeceğiz. Alnımız ak, başımız dik. Yapılan hukuksuzlukları, yaratılan mağduriyetleri milletimiz görüyor. Ve milletimizin vicdanı bu adaletsizliği asla kabul etmiyor. Sonunda kazanan vicdan olacaktır. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Verdiğiniz destek için hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”

İMAMOĞLU: “SARAÇHANE, MİLLETİN EVİDİR”

100 gündür özgürlüğünden edilen İmamoğlu’nun Silivri zindanından Saraçhane’ye yolladığı mektubu, alanı dolduran yüzbinlere ve ekranlarından takip eden milyonlara, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. İmamoğlu, mektubunda şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili İstanbullular, yüreği vatan sevgisiyle çarpan, içi adalet ateşiyle yanan kıymetli hemşerilerim… Bir kez daha evinizde, Saraçhane’desiniz. Sizinle gurur duyuyorum. Hoş geldiniz. 100 gündür onurla, cesaretle sahip çıktığınız, darbe heveslilerine bırakmadığınız Saraçhane, milletin evidir. Tıpkı Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi, Saraçhane’de de ancak milletin seçtikleri görev yapabilir. Yetkiyi millet verir, millet alır. Seçilmiş belediye başkanlarını, bırakın kesinleşmiş mahkeme kararını, daha ortada iddianame bile yokken tutuklayıp, görevden almaya kalkanların hedefi, doğrudan millettir. Rakibini hukuk dışı yollarla saf dışı ederek seçim kazanma planları yapanların hedefi, doğrudan millettir.”

“ADALET VE HÜRRİYET İÇİN AYAĞA KALKAN BİR MİLLETİN KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ”

“Onlar, seçimle gelenin seçimle gitmediği, muhalefetsiz bir rejim inşa etmek için millete boyun eğdirmenin peşindeler. Onun için milletimiz, 100 gündür kendi hak ve hürriyetlerini savunuyor. 100 gündür meydan meydan artarak yükselen adalet talebiyle vatanına sahip çıkıyor. Adalet ve hürriyet için ayağa kalkan bir milletin karşısında hiçbir güç duramaz. Kim kendini ne sanırsa sansın, kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet herkesten büyüktür. Mühür, kendini sultan zannedenlerde değil, millettedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir.”

“100 GÜN DE OLSA 1.000 GÜN DE OLSA FARK ETMEZ…”

“Sevgili hemşerilerim; ben, Silivri zindanında, geride bıraktığım günlerin hesabını tutmuyorum. 100 gün de olsa 1.000 gün de olsa fark etmez. Milletimin vicdanında mahkum olmadığım müddetçe, kendimi esaret altında kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Asıl esaret altında olanlar, sahip oldukları bütün güce, yetkiye rağmen, milletle yüzleşme korkusuyla saraydan sokağa bir adım bile atamayanlardır. Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün, etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır.”

“BENİ GÜÇLÜ VE CESUR KILAN MİLLETİMİN GÖNLÜNDE SAHİP OLDUĞUM O EŞSİZ, O PAHA BİÇİLMEZ YERDİR”

“Ben, 19 Mart’tan önce İstanbul’un sokaklarında meydanlarında, çarşılarında pazarlarında hangi duygularla dolaşıyorsam, buradan çıktığım gün de aynı duygularla dolaşacağım. Hemşerilerim daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, yine öyle karşılayacaklar. Ben, 19 Mart’tan önce Türkiye’nin dört bir yanında, her siyasi görüşten, her köken ve inançtan vatandaşımın gözlerinin içine nasıl bakıyorsam, buradan çıktığım gün de öyle bakacağım. Vatandaşlarımız da daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, yine öyle karşılayacaklar. Beni güçlü ve cesur kılan işte budur; milletimin gönlünde, vicdanında sahip olduğum o eşsiz, o paha biçilmez yerdir.”

“HER KOŞULDA MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİM”

“Yaptıkları hiçbir zulüm, beni bu millete hizmet etmekten, onun sesine ses olmaktan, çocuklarımıza ve gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çalışmaktan geri durduramayacak. Sizlerden aldığım güçle, her koşulda mücadeleye devam edeceğim. Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. İnancımızı hep koruyacağız, mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Ve hep birlikte başaracağız. Türkiye; herkes için, her yerde adaletin hakim olduğu, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların mutlu ve güçlü ülkesi olacak. İşte o zaman her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.”

Saraçhane buluşması, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasıyla devam etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.