Yüksek moral kanseri tek başına yenemez
Yüksek moral kanseri tek başına yenemez
Dijitalleşen dünyayla hayatın merkezine yerleşen sosyal medya, kulaktan dolma yanlış bilgilerin yayılımını da kolaylaştırıyor. Özellikle de kanser gibi hayati önem taşıyan konularda kitleleri büyük yanılgılara sürükleyebilen bu durum, vakaların artmasıyla daha tehlikeli bir hale geliyor. Bu alanda tıbbi eğitimi olmayan kişilerin bilimsellikten uzak ifadelerine inanılmaması gerektiğinden bahseden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Kişisel düşünce ve inanışlar topluma bilimsel bir gerçekmiş gibi yansıtılmamalı. Karşı karşıya kalındığında ise kulaktan dolma bu bilgilere itibar etmemek son derece önemli” dedi.
Halk arasında önemli bir yere sahip olan “Olumlu düşünce kanseri tek başına yenebilir” inancına dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Morali yüksek tutmak tek başına kanseri ortadan kaldıramaz ancak tedavi sürecine katkı sağlayabilir. Olumlu düşünceler, kişinin stres seviyesini düşürerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Bu konuda yapılan çalışmalar, psikolojik destek almanın yardımcı gücünü ortaya koyuyor. Bu tip uzun süreli ve yıpratıcı rahatsızlıkların tedavi sürecinde bütüncül yaklaşım çok önemli. Hastaya doktorları tarafından uygun görülen bilimsel tedavi planı; iyi beslenme, düzenli egzersiz ve psikolojik yardım ile desteklenmeli ancak bunların tek başına yeterli olmayacağı bilinmeli” dedi.
Kanserin bulaşıcı özelliği yok
Kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığını ancak bulaşıcı bir hastalık yüzünden kanser oluşabileceğini vurgulayan Yıldırım, “HPV ve Hepatit B, C gibi bazı viral enfeksiyonlar kansere yol açabilir. Örneğin, HPV serviks kanserine neden olabilir, ama HPV enfeksiyonu olan biriyle temas etmek doğrudan kansere yol açmaz. Bu gibi yanlış bilgiler toplumda bilinçsizce yayıldığında kanser hastaları dışlanıyor, damgalanıyor. Hatta hasta yakınları bile onlardan gereksiz yere uzak durabiliyor. Bu viral enfeksiyonlardan korunmak için kanser hastasından uzak durmak yerine HPV veya Hepatit B aşılarına önem vermek daha yerinde bir çözüm” dedi.
Düzenli taramalar ihmal edilmemeli
Kanserin bazı türlerinin uzun süre belirti vermeden ilerleyebileceğinden bahseden Yıldırım, “Bazen de yok sandığımız belirtileri çoğunlukla biz göz ardı etmiş oluruz, bu hataya düşmemek için vücudumuzu iyi dinlemek kıymetli. Erken belirtiler; meme kanserinde kitle, cilt değişiklikleri. Kolon kanserinde dışkıda kan, bağırsak alışkanlıklarının bozulması. Akciğer kanserinde kronik öksürük, kanlı balgam. Rahim ağzı kanserinde ise anormal vajinal kanamalar olarak özetlenebilir. Mamografi, kolonoskopi ve smear testi gibi düzenli taramalar erken tanı için hayati öneme sahip” dedi.
Sigara; akciğer, mesane ve pankreas kanserlerini daha fazla tetikliyor
Kanser vakalarının sadece yüzde 5 ila 10'unun doğuştan gelen genetik mutasyonlarla ilişkili olduğuna değinen Yıldırım, “Genetik yatkınlık önemli olsa da iyi beslenme, işlenmiş gıdalardan uzak durma, düzenli egzersiz yapma, sigara ve alkol kullanmama gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemek kansere yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Kötü alışkanlıklardan sigara; akciğer, mesane ve pankreas kanseri riskini artırırken obezite ve sağlıksız beslenme; meme, bağırsak ve karaciğer kanserine davetiye çıkarır. Alkol; baş-boyun, karaciğer ve meme kanserini tetiklerken, radyasyon ve kimyasallar; meslek hastalıkları ve cilt kanseri oluşumunu hızlandırır” şeklinde konuştu.
Dezenformasyon yüzünden toplum sağlığı tehlikede
İnternet ortamında işin uzmanı olmayan kişilerin bilimsel gerçekliklerden uzak bir şekilde kişisel düşüncelerini tıbben kanıtlı bir bilgi gibi yayması, toplum sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun diyen Yıldırım, “Doğru bilgiye ulaşmak ve kendimizi yanlış yönlendirmelerden uzak tutmak için; Türk Tıbbı Onkoloji Derneği, Dünya Sağlık Örgütü Amerikan Kanser Derneği (ASCO), Avrupa Onkoloji Derneği (ESMO) gibi güvenilir sağlık otoritelerini takip etmeli, bilimsel yayınları incelemeli, uzman doktorlardan bilgi almalı ve sosyal medyada kaynağı belirsiz iddialara şüpheyle yaklaşmalıyız” uyarısında bulundu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.