15.Fotoğraf Yarışması

MAHMUT ARIKAN; ANA MUHALEFET TOPLUMSAL MUTABAKAT NOKTASINDA YETERSİZ

Gündem 28.09.2025 - 16:36, Güncelleme: 28.09.2025 - 16:40
 

MAHMUT ARIKAN; ANA MUHALEFET TOPLUMSAL MUTABAKAT NOKTASINDA YETERSİZ

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Yerel Medya Mensupları Buluşması” programında İstanbul genelinde yazılı, görsel ve internet haberciliği yapan medya temsilcileri bir araya geldi. Kayseri’deki siyasi geçmişine değinen Arıkan, yerel medyanın seçimlerdeki etkisine örnek vererek, yerel ve genel siyaset hakkında düşüncelerini paylaştı.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Yerel Medya Mensupları Buluşması” programında İstanbul genelinde yazılı, görsel ve internet haberciliği yapan medya temsilcileri bir araya geldi. Toplantıya, Genel Başkan Mahmut Arıkan, Tanıtım, Medya ve İletişim Başkanı Mustafa Yılmaz, İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya ve çok sayıda medya temsilcisi katıldı Öncelikle Kayseri’deki siyasi geçmişine değinen Arıkan, yerel medyanın seçimlerdeki etkisine örnek verdi. “46 yıldır Kayseri’de 2. sıradan milletvekili çıkmıyordu. Yerel medya ile doğru iletişim kurarak yüzde 35 artması gereken oyu yüzde 54’e yükselttik. Yerel medyanın gücünü bu süreçte somut şekilde gördük.” Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya, Saadet Partisi olarak İstanbul'un 39 ilçesinde teşkilatlanmasını, 500 mahallesinde de örgütlenmelerini tamamlamış en güçlü siyasi kadrolarından bir tanesi olarak, bundan böyle yerel basınla daha sıkı çalışmayı arzu ettiklerini ifade ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti.  Öncelikle davetlerine katılan tüm basın mensuplarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Saadet Partisi Genel Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, yaklaşık 10 aylık genel başkanlığı döneminde 65'ten fazla il ziyareti gerçekleştirdiğini ve bu ziyaretlerinde en çok üzerinde durduğu hususun yerel medyayla bir araya gelmeye arzusu olduğunu belirterek, kendinin de yerelden gelen bir siyasetçi olduğunu altını çizdi.  Millet İttifakı adayı olarak Kayseri’den 2. Sıra milletvekili adayı olduğunu ve CHP'nin en son 1977'de Kayseriden 2 milletvekili çıkardığını söyleyen Arıkan, 2 milletvekili çıkarması için 2023 seçimlerinde oylarını %35 oranında artması gerektiğini söyleyerek, olabilme ihtimali çok az olan bu durumu yerel medya ile iş birliği yaparak aştıklarını ve %54 oy alarak seçildiklerini belirtti.  “Eğer siyasette bir yere geldiysem bunda yerel medyanın önemi çok büyük” diyen Mahmut Arıkan, “Tüm siyasetçiler başta olmak üzere, özellikle bizim partimizdeki arkadaşlara tavsiyem şu: topluma ulaşmak istiyorsak iletişim halinde olmamız gereken yerel medyadır” dedi.  Yerel medya mensuplarına, “Genel başkan olmadan önce de milletvekili olarak yerel basının sorunlarını ve çözüm önerilerimizi meclis kürsüsünden ifade ederek iktidara seslendim, seslenmeye de devam edeceğim. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir arkadaşınız, bir kardeşiniz, bir ağabeyiniz olarak kapımız her zaman size açık” diyerek, gazetecilerin yerele ve genele dair sorularını cevapladı.  PARTİ OLARAK YAPTIĞIMIZ HİÇBİR HAMLEDEN PİŞMAN DEĞİLİZ Saadet Partisi olarak şu ana kadar yaptıkları hiçbir hamleden bir pişmanlıklarının söz konusu olmadığına değinen Mahmut Arıkan, “O günün konjektörü ve ülke menfaati neyi gerekiyorsa orada durmaya çalıştık. 1970'li yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi ile bir koalisyonumuz oldu. O dönemin Milliyetçi Hareket Partisiyle, Adalet Partisi ile birlikteliklerimiz oldu. 90'lı yıllara geldiğimizde Doğru Yol Partisi'yle bir birlikteliğimiz oldu. 2023 senesinde de 6 siyasi parti ile beraber Millet İttifakını oluşturduk. Seçimin hemen sonrasında da partilerin ortak kararı ile ittifak sonlandırıldı. Herkes kendisine siyasi bir yol çizdi. Şunu görmemiz ve kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye'de 50 + 1'lik ucube bir sistem var. Kime hizmet ettiği belli olmayan, bütün partilerin kolunu kanadını kıran bir sistemle ülke yönetiliyor. Cumhurbaşkanı da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni yasama yılı açılış toplantısında ’50 + 1'lik sistemi, 40 + 1'e çevirmemiz gerekir. Burada bazı aksaklıklar var’ dedi. Yeni Cumhurbaşkanı hükümet sistemi düzenlemeler yapmamız gerekir demişti. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli de tahminen bir hafta sonra ‘Ne münasebet her şey dört dörtlük gidiyor, hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz’ dedi ve bir anda tartışmalar bitti. Anlayacağımız arkadaşlar, mevcut düzenekten siyasi partilerin hiçbirisi memnun değil” diyerek şöyle devam etti.  50+1’LİK SİSTEMİN OLDUĞU YERDE HİÇBİR PARTİ  İTTİFAKSIZ SEÇİME GİDEMEZ 50 + 1'lik Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nden Türkiye'nin sayısal alanda en çok oy alan partisi de tabela partisi hürriyetinde olan 184 parti de bu düzenekten memnun değil, düzenlemeler yapmak gerekiyor. Ama mevcut haliyle 50 + 1'lik bir sistemin olduğu bir yerde ben ittifak yapmayacağım, hiç kimseyle birlikte olmayacağım, tek başıma seçimlere gireceğim demek inandırıcı değil ve siyasette ayakları yere basmayan bir söylemdir.  KÜRSÜ HAKKI ELDE ETMEK, KANUN TEKLİFİ VEREBİLMEK İÇİN GRUP KURDUK Saadet Partisi olarak gerek iktidarın gerekse ana muhalefeti toplumun geniş kesimlerini kapsayacak bir mutabakatı sağlamak noktasında yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Ve Türkiye'nin iktidarla ana muhalefet partisi arasındaki sıkışmışlıktan çıkacak yeni bir sese, yeni bir nefese ihtiyacı olduğu kanaatindeyiz. Seçimlere bugün itibariyle 2,5 yıl var ama ben 1,5-2 sene içerisinde seçimlerin gerçekleşeceğini düşünüyorum. Yeni bir yol, yeni bir adres olmanın gayretindeyiz. Cumhur İttifakının da toplamına baktığımızda 50 + 1'i yakalayamadığını görüyoruz. Ana muhalefet partisinin öyle bir talepleri, ittifak yapma gibi bir durumları yok. Tabiri caizse can derdine düşmüşler. Saadet Partisi olarak yeni bir yol açma gayretinde olacağız.  Mecliste öncelikle kürsü hakkını kullanabilmek için Deva Partisi ve Gelecek Partisi ile bir birliktelik yaptık. Mecliste grubu olmayan bir vekil olarak hareket etmekten ziyade kürsü hakkını kullanabilmek, kanun teklifi verebilmek imkanına sahip olabilmek için bir grup kurduk. Sağlıklı bir şekilde yürüyor.  KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NDA SAĞCI SOLCU BİR ARAYA GELDİ 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda Erbakan'la Ecevit bir araya geldiler, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli kazanımlarının birinin altına imza attılar. 1977 yılında biz Türkeş'le rahmetli Demirel'le bir araya geldik. Ağır sanayi hamlesiyle Türkiye'yi baştan sona fabrikalarla donattık. Biri dindar, biri sol siyasetçiydi. 1996-97'de Tansu Çiller Doğru Yol Partisi'nin genel başkanıydı "Benim siyasi misyonum Refah Partisi'ni bitirmek üzerinedir." cümlesini kullandı. Biz ilke ve prensiplerimizi ortaya koyduk ve 102 yıllık Cumhuriyet tarihini ilk ve son denk bütçesini biz yaptık. Bunu da bizim gibi düşünmeyen bir siyasi partiyle başardık. Altı parti bir araya geldik, bir hikaye yazdık ama sonu istediğimiz gibi olmadı. Haliyle geçmişte yaptığımız işlerin tekrarını yaptığımızda farklı bir sonuç almayı biz beklemiyoruz. Yeni prensipler, yeni ilkeler ortaya koymak gerekiyor. ALTILI MASA GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETMİŞTİR Cumhuriyet Halk Partisi ile ortaklığımızdan dolayı herhangi bir pişmanlık içinde değiliz. O gün ‘Altılı Masa’ gerçeği vardı. Bugün Özgür Bey de bunu birçok kere ‘Altılı Masa artık geçerliliğini kaybetmiştir. Yeni şeylere bakacağız’ cümlesini kullandı. Biz de aynı yerden bakıyoruz. FİLİSTİN’LE İLGİLİ KİM NE YAPARSA YANINDAYIZ Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği, ‘Filistin Mitingi’ne katılımıyla ilgili gelen bir soruya da, “Filistin’le alakalı hangi parti, hangi medya kuruluşu davet ederse, vaktim de müsaitse ben orada olurum. Gazze bizim en hassas olduğumuz noktalardan bir tanesi. Bize en uç noktada olan Ümit Özdağ Gazze için miting yapıyoruz desin Saadet Partisi Genel Başkanı oraya gider. Bir tek Ak Parti yaparsa gitmem çünkü miting veya eylem yapmak muhalefet partilerin işidir. Ak Parti icraat makamındadır, miting makamında değil.  Ama iktidar partisi mecliste ‘Sumut Filosuyla alakalı bir tezkere çıkartmak istiyorum’ desin, Saadet Partisi olarak gider, canhıraş bir şekilde tezkerenin geçmesi için AK Parti'yle beraber çalışırız.  CUMHURBAŞKANI’NIN AMERİKA ZİYARETİNİ DEĞERLENDİRDİ: TRUMP BİZE MÜŞTERİ GÖZÜYLE BAKIYOR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, ABD ziyaretini de değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı: “Cumhurbaşkanı oradan heybeleri dolu gelir mi diye çok fazla insanın ümidi vardı ama bende zerre kadar bir ümit yoktu” diyerek, 250 yıllık geçmişi olan ABD ile, 23 yıllık geçmişi olan Ak Parti'yi değerlendirdi.  AK Parti Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı Amerika Dönüşü büyük bir zafer haber edasıyla haberler servis edildi. Trump'ın koltuğunu çekmesi, arabaya kadar yolcu etmesi, kravat renkleri üzerinden konuşmalar yapılması yorumlandı. 2 saat 38 dakika görüşme oldu. Bana sorarsanız en tehlikeli siyasetçi kim diye, Trump'ı söylerim. "2000 yıl boyunca almaya çalıştığınız Suriye'yi aldınız." dedi. Suriye bundan 100-150 yıl önce zaten Osmanlı'nın topraklarıydı ama o 200 yıldır almaya çalıştığımız yeri aldınız dedi. Geçen hafta da İngiltere Büyükelçiliği'nde İngiliz İstihbarat Servisi'nin bir toplantısı vardı. İngiltere Büyükelçisi yaptığı açıklamada "Bizim istihbarat çalışmalarımızla Esad'ı devirdik, Şara'nın gelmesini sağladık." dedi. Trump, Tayyip Bey'in bu işi başardığını söylüyor. Şimdi biz İngiltere'ye inanacağız Amerika'ya mı, kendi aklımıza mı inanacağız? Yani geri planda büyük bir oyun oynanıyor ve biz Trump'ın sözüyle hareket edemeyiz. Dün kullandığı cümlenin yarın 180 derece tersi cümle kullanma ihtimali çok çok yüksek. Zelenski'ye ve Putin'e yaptıklarını biliyoruz. Çin'le alakalı da kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.  BİZE MÜŞTERİ GÖZÜYLE BAKTILAR Gelelim Tayyip beyin ABD ziyaretine: Bize müşteri gözüyle baktılar. En kıymetli elementlerimizi işletme hakkını aldılar. 225 tane Boeing uçağı aldığımız iddia ediliyor. Özbekistan’da iki tane Boeing yolcu uçağı aldı. Trump, Türkiye'ye kullandığı cümlelerin aynısını Özbekistan'a da kullandı. Yani müşteri gözüyle bakıyor. Bir ülke olarak bakmıyor. 225 tane uçak alan içinde, iki tane uçak alan içinde aynı övgü cümlelerini kullanıyor.  O ziyarette; Suriye'deki karmaşa ile alakalı, Gazze'de akan kanla alakalı net bir çözüm bekliyordum. Gazze'nin düşmesi demek İstanbul'da bu toplantıyı sağlıklı bir şekilde yapamamamız demek. İsrail dediğimiz ülke sınırları olmayan bir ülke. Fırat'la Nil arasındaki tüm topraklar bizim olacak iddiasıyla hareket eden bir ülke. Fırat bizim topraklarımız. Türkiye'yi bölme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığımız bir durum var. Tek hedefleri Büyük İsrail Projesi. Gazze'yi sonuna kadar savunmamız gerekiyor.  İslam ülkeleriyle beraber büyük bir toplantı yapıldı. Trump'la Sayın Erdoğan yan yana oturuyor. O toplantının sonuç bildirgesinde İsrail kelimesi geçmiyor, katliam geçmiyor, soykırım geçmiyor. İsrail'in aleyhine hiçbir cümlenin geçmediği bir bildirge ile karşı karşıyayız. Eğer siz Amerika'yla dost olmaya kalkarsanız İsrail'e düşman olamazsınız. İstanbul'un, Ankara'nın Urfa'nın güvenliği tehlikededir. Bunu görerek, bunu bilerek hareket etmek zorundayız. Bu ziyaretin büyük bir fiyasko olduğunu düşünüyorum. Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini tekrar ifade etmiş olayım. PARTİLERDE DİN GİBİ ALGILANMAYA BAŞLADI Türkiye'de en önemli probleminin de ‘Kutuplaşma’ olduğunun altını çizerek açıklamalarına devam eden Mahmut Arıkan, tarafların birbirinden nefret ettiğini, aynı camiye gidip namaz kılanların, aynı cenazeye, aynı kıraathaneye gidenlerin bile aynı partiden olmayana elini vermediğini ifade ederek, partilerin de artık din gibi algılanmaya başladığının altını çizerek şöyle devam etti.  Saadet Partisi olarak kendimize biçtiğimiz misyonlardan bir tanesi de bu kutuplaşmayı ortadan kaldırmak. Bugün nasıl ki bir araya gelip, bu masa etrafında oturabiliyorsak, tüm siyasi partiler ile bir araya gelip bu konuları konuşabilmesi gerekiyor. AK Parti gelmeden önce açık oturumlar olurdu. Erbakan'lar, Türkeş'ler, Ecevit'ler, Özallar çıkar, güzel toplantılar yapılırdı ve birçok kişinin siyasi kanaati netleşir, kafasında şekillendirirdi.  Bugün iktidarın bir hükümet sözcüsü, tabiri yerindeyse kovboy gibi çıkıyor. Bir sürü mikrofon önünde A partisine, B partisine, C partisine demediği lafı bırakmıyor. Ben de ona sizin vasıtanızla bir kez daha söylüyorum, ‘istediğiniz haber kanalına, size en yakın moderatör eşliğinde beraber oturalım. Söyleyeceklerini yüzümüze söyle, ben de cevap verebileyim.  Gençler, çocuklar, eğitim, sağlık ve ekonomi konusunda da uzun uzun açıklamalar yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Milletvekili Mahmut Arıkan, tüm katılımcılara teşekkür ederek, bundan sonra sık sık görüşeceklerini ifade etti. Arıkan, toplantıya katılan tüm basın mensuplarını tek tek uğurladı.   
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Yerel Medya Mensupları Buluşması” programında İstanbul genelinde yazılı, görsel ve internet haberciliği yapan medya temsilcileri bir araya geldi. Kayseri’deki siyasi geçmişine değinen Arıkan, yerel medyanın seçimlerdeki etkisine örnek vererek, yerel ve genel siyaset hakkında düşüncelerini paylaştı.

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Yerel Medya Mensupları Buluşması” programında İstanbul genelinde yazılı, görsel ve internet haberciliği yapan medya temsilcileri bir araya geldi. Toplantıya, Genel Başkan Mahmut Arıkan, Tanıtım, Medya ve İletişim Başkanı Mustafa Yılmaz, İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya ve çok sayıda medya temsilcisi katıldı

Öncelikle Kayseri’deki siyasi geçmişine değinen Arıkan, yerel medyanın seçimlerdeki etkisine örnek verdi.

“46 yıldır Kayseri’de 2. sıradan milletvekili çıkmıyordu. Yerel medya ile doğru iletişim kurarak yüzde 35 artması gereken oyu yüzde 54’e yükselttik. Yerel medyanın gücünü bu süreçte somut şekilde gördük.”

Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya, Saadet Partisi olarak İstanbul'un 39 ilçesinde teşkilatlanmasını, 500 mahallesinde de örgütlenmelerini tamamlamış en güçlü siyasi kadrolarından bir tanesi olarak, bundan böyle yerel basınla daha sıkı çalışmayı arzu ettiklerini ifade ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti. 

Öncelikle davetlerine katılan tüm basın mensuplarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Saadet Partisi Genel Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, yaklaşık 10 aylık genel başkanlığı döneminde 65'ten fazla il ziyareti gerçekleştirdiğini ve bu ziyaretlerinde en çok üzerinde durduğu hususun yerel medyayla bir araya gelmeye arzusu olduğunu belirterek, kendinin de yerelden gelen bir siyasetçi olduğunu altını çizdi. 

Millet İttifakı adayı olarak Kayseri’den 2. Sıra milletvekili adayı olduğunu ve CHP'nin en son 1977'de Kayseriden 2 milletvekili çıkardığını söyleyen Arıkan, 2 milletvekili çıkarması için 2023 seçimlerinde oylarını %35 oranında artması gerektiğini söyleyerek, olabilme ihtimali çok az olan bu durumu yerel medya ile iş birliği yaparak aştıklarını ve %54 oy alarak seçildiklerini belirtti. 

“Eğer siyasette bir yere geldiysem bunda yerel medyanın önemi çok büyük” diyen Mahmut Arıkan, “Tüm siyasetçiler başta olmak üzere, özellikle bizim partimizdeki arkadaşlara tavsiyem şu: topluma ulaşmak istiyorsak iletişim halinde olmamız gereken yerel medyadır” dedi. 

Yerel medya mensuplarına, “Genel başkan olmadan önce de milletvekili olarak yerel basının sorunlarını ve çözüm önerilerimizi meclis kürsüsünden ifade ederek iktidara seslendim, seslenmeye de devam edeceğim. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir arkadaşınız, bir kardeşiniz, bir ağabeyiniz olarak kapımız her zaman size açık” diyerek, gazetecilerin yerele ve genele dair sorularını cevapladı. 

PARTİ OLARAK YAPTIĞIMIZ HİÇBİR HAMLEDEN PİŞMAN DEĞİLİZ

Saadet Partisi olarak şu ana kadar yaptıkları hiçbir hamleden bir pişmanlıklarının söz konusu olmadığına değinen Mahmut Arıkan, “O günün konjektörü ve ülke menfaati neyi gerekiyorsa orada durmaya çalıştık. 1970'li yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi ile bir koalisyonumuz oldu. O dönemin Milliyetçi Hareket Partisiyle, Adalet Partisi ile birlikteliklerimiz oldu. 90'lı yıllara geldiğimizde Doğru Yol Partisi'yle bir birlikteliğimiz oldu. 2023 senesinde de 6 siyasi parti ile beraber Millet İttifakını oluşturduk. Seçimin hemen sonrasında da partilerin ortak kararı ile ittifak sonlandırıldı. Herkes kendisine siyasi bir yol çizdi. Şunu görmemiz ve kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye'de 50 + 1'lik ucube bir sistem var. Kime hizmet ettiği belli olmayan, bütün partilerin kolunu kanadını kıran bir sistemle ülke yönetiliyor. Cumhurbaşkanı da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni yasama yılı açılış toplantısında ’50 + 1'lik sistemi, 40 + 1'e çevirmemiz gerekir. Burada bazı aksaklıklar var’ dedi. Yeni Cumhurbaşkanı hükümet sistemi düzenlemeler yapmamız gerekir demişti. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli de tahminen bir hafta sonra ‘Ne münasebet her şey dört dörtlük gidiyor, hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz’ dedi ve bir anda tartışmalar bitti. Anlayacağımız arkadaşlar, mevcut düzenekten siyasi partilerin hiçbirisi memnun değil” diyerek şöyle devam etti. 

50+1’LİK SİSTEMİN OLDUĞU YERDE HİÇBİR PARTİ  İTTİFAKSIZ SEÇİME GİDEMEZ

50 + 1'lik Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nden Türkiye'nin sayısal alanda en çok oy alan partisi de tabela partisi hürriyetinde olan 184 parti de bu düzenekten memnun değil, düzenlemeler yapmak gerekiyor. Ama mevcut haliyle 50 + 1'lik bir sistemin olduğu bir yerde ben ittifak yapmayacağım, hiç kimseyle birlikte olmayacağım, tek başıma seçimlere gireceğim demek inandırıcı değil ve siyasette ayakları yere basmayan bir söylemdir. 

KÜRSÜ HAKKI ELDE ETMEK, KANUN TEKLİFİ VEREBİLMEK İÇİN GRUP KURDUK

Saadet Partisi olarak gerek iktidarın gerekse ana muhalefeti toplumun geniş kesimlerini kapsayacak bir mutabakatı sağlamak noktasında yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Ve Türkiye'nin iktidarla ana muhalefet partisi arasındaki sıkışmışlıktan çıkacak yeni bir sese, yeni bir nefese ihtiyacı olduğu kanaatindeyiz.

Seçimlere bugün itibariyle 2,5 yıl var ama ben 1,5-2 sene içerisinde seçimlerin gerçekleşeceğini düşünüyorum. Yeni bir yol, yeni bir adres olmanın gayretindeyiz. Cumhur İttifakının da toplamına baktığımızda 50 + 1'i yakalayamadığını görüyoruz. Ana muhalefet partisinin öyle bir talepleri, ittifak yapma gibi bir durumları yok. Tabiri caizse can derdine düşmüşler. Saadet Partisi olarak yeni bir yol açma gayretinde olacağız. 

Mecliste öncelikle kürsü hakkını kullanabilmek için Deva Partisi ve Gelecek Partisi ile bir birliktelik yaptık. Mecliste grubu olmayan bir vekil olarak hareket etmekten ziyade kürsü hakkını kullanabilmek, kanun teklifi verebilmek imkanına sahip olabilmek için bir grup kurduk. Sağlıklı bir şekilde yürüyor. 

KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NDA SAĞCI SOLCU BİR ARAYA GELDİ

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda Erbakan'la Ecevit bir araya geldiler, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli kazanımlarının birinin altına imza attılar. 1977 yılında biz Türkeş'le rahmetli Demirel'le bir araya geldik. Ağır sanayi hamlesiyle Türkiye'yi baştan sona fabrikalarla donattık. Biri dindar, biri sol siyasetçiydi. 1996-97'de Tansu Çiller Doğru Yol Partisi'nin genel başkanıydı "Benim siyasi misyonum Refah Partisi'ni bitirmek üzerinedir." cümlesini kullandı. Biz ilke ve prensiplerimizi ortaya koyduk ve 102 yıllık Cumhuriyet tarihini ilk ve son denk bütçesini biz yaptık. Bunu da bizim gibi düşünmeyen bir siyasi partiyle başardık. Altı parti bir araya geldik, bir hikaye yazdık ama sonu istediğimiz gibi olmadı. Haliyle geçmişte yaptığımız işlerin tekrarını yaptığımızda farklı bir sonuç almayı biz beklemiyoruz. Yeni prensipler, yeni ilkeler ortaya koymak gerekiyor.

ALTILI MASA GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETMİŞTİR

Cumhuriyet Halk Partisi ile ortaklığımızdan dolayı herhangi bir pişmanlık içinde değiliz. O gün ‘Altılı Masa’ gerçeği vardı. Bugün Özgür Bey de bunu birçok kere ‘Altılı Masa artık geçerliliğini kaybetmiştir. Yeni şeylere bakacağız’ cümlesini kullandı. Biz de aynı yerden bakıyoruz.

FİLİSTİN’LE İLGİLİ KİM NE YAPARSA YANINDAYIZ

Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği, ‘Filistin Mitingi’ne katılımıyla ilgili gelen bir soruya da, “Filistin’le alakalı hangi parti, hangi medya kuruluşu davet ederse, vaktim de müsaitse ben orada olurum. Gazze bizim en hassas olduğumuz noktalardan bir tanesi. Bize en uç noktada olan Ümit Özdağ Gazze için miting yapıyoruz desin Saadet Partisi Genel Başkanı oraya gider. Bir tek Ak Parti yaparsa gitmem çünkü miting veya eylem yapmak muhalefet partilerin işidir. Ak Parti icraat makamındadır, miting makamında değil

Ama iktidar partisi mecliste ‘Sumut Filosuyla alakalı bir tezkere çıkartmak istiyorum’ desin, Saadet Partisi olarak gider, canhıraş bir şekilde tezkerenin geçmesi için AK Parti'yle beraber çalışırız. 

CUMHURBAŞKANI’NIN AMERİKA ZİYARETİNİ DEĞERLENDİRDİ: TRUMP BİZE MÜŞTERİ GÖZÜYLE BAKIYOR

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, ABD ziyaretini de değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı: “Cumhurbaşkanı oradan heybeleri dolu gelir mi diye çok fazla insanın ümidi vardı ama bende zerre kadar bir ümit yoktu” diyerek, 250 yıllık geçmişi olan ABD ile, 23 yıllık geçmişi olan Ak Parti'yi değerlendirdi. 

AK Parti Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı Amerika Dönüşü büyük bir zafer haber edasıyla haberler servis edildi. Trump'ın koltuğunu çekmesi, arabaya kadar yolcu etmesi, kravat renkleri üzerinden konuşmalar yapılması yorumlandı. 2 saat 38 dakika görüşme oldu. Bana sorarsanız en tehlikeli siyasetçi kim diye, Trump'ı söylerim. "2000 yıl boyunca almaya çalıştığınız Suriye'yi aldınız." dedi. Suriye bundan 100-150 yıl önce zaten Osmanlı'nın topraklarıydı ama o 200 yıldır almaya çalıştığımız yeri aldınız dedi.

Geçen hafta da İngiltere Büyükelçiliği'nde İngiliz İstihbarat Servisi'nin bir toplantısı vardı. İngiltere Büyükelçisi yaptığı açıklamada "Bizim istihbarat çalışmalarımızla Esad'ı devirdik, Şara'nın gelmesini sağladık." dedi. Trump, Tayyip Bey'in bu işi başardığını söylüyor. Şimdi biz İngiltere'ye inanacağız Amerika'ya mı, kendi aklımıza mı inanacağız? Yani geri planda büyük bir oyun oynanıyor ve biz Trump'ın sözüyle hareket edemeyiz. Dün kullandığı cümlenin yarın 180 derece tersi cümle kullanma ihtimali çok çok yüksek. Zelenski'ye ve Putin'e yaptıklarını biliyoruz. Çin'le alakalı da kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. 

BİZE MÜŞTERİ GÖZÜYLE BAKTILAR

Gelelim Tayyip beyin ABD ziyaretine: Bize müşteri gözüyle baktılar. En kıymetli elementlerimizi işletme hakkını aldılar. 225 tane Boeing uçağı aldığımız iddia ediliyor. Özbekistan’da iki tane Boeing yolcu uçağı aldı. Trump, Türkiye'ye kullandığı cümlelerin aynısını Özbekistan'a da kullandı. Yani müşteri gözüyle bakıyor. Bir ülke olarak bakmıyor. 225 tane uçak alan içinde, iki tane uçak alan içinde aynı övgü cümlelerini kullanıyor. 

O ziyarette; Suriye'deki karmaşa ile alakalı, Gazze'de akan kanla alakalı net bir çözüm bekliyordum. Gazze'nin düşmesi demek İstanbul'da bu toplantıyı sağlıklı bir şekilde yapamamamız demek. İsrail dediğimiz ülke sınırları olmayan bir ülke. Fırat'la Nil arasındaki tüm topraklar bizim olacak iddiasıyla hareket eden bir ülke. Fırat bizim topraklarımız. Türkiye'yi bölme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığımız bir durum var. Tek hedefleri Büyük İsrail Projesi. Gazze'yi sonuna kadar savunmamız gerekiyor. 

İslam ülkeleriyle beraber büyük bir toplantı yapıldı. Trump'la Sayın Erdoğan yan yana oturuyor. O toplantının sonuç bildirgesinde İsrail kelimesi geçmiyor, katliam geçmiyor, soykırım geçmiyor. İsrail'in aleyhine hiçbir cümlenin geçmediği bir bildirge ile karşı karşıyayız. Eğer siz Amerika'yla dost olmaya kalkarsanız İsrail'e düşman olamazsınız. İstanbul'un, Ankara'nın Urfa'nın güvenliği tehlikededir. Bunu görerek, bunu bilerek hareket etmek zorundayız. Bu ziyaretin büyük bir fiyasko olduğunu düşünüyorum. Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini tekrar ifade etmiş olayım.

PARTİLERDE DİN GİBİ ALGILANMAYA BAŞLADI

Türkiye'de en önemli probleminin de ‘Kutuplaşma’ olduğunun altını çizerek açıklamalarına devam eden Mahmut Arıkan, tarafların birbirinden nefret ettiğini, aynı camiye gidip namaz kılanların, aynı cenazeye, aynı kıraathaneye gidenlerin bile aynı partiden olmayana elini vermediğini ifade ederek, partilerin de artık din gibi algılanmaya başladığının altını çizerek şöyle devam etti. 

Saadet Partisi olarak kendimize biçtiğimiz misyonlardan bir tanesi de bu kutuplaşmayı ortadan kaldırmak. Bugün nasıl ki bir araya gelip, bu masa etrafında oturabiliyorsak, tüm siyasi partiler ile bir araya gelip bu konuları konuşabilmesi gerekiyor. AK Parti gelmeden önce açık oturumlar olurdu. Erbakan'lar, Türkeş'ler, Ecevit'ler, Özallar çıkar, güzel toplantılar yapılırdı ve birçok kişinin siyasi kanaati netleşir, kafasında şekillendirirdi. 

Bugün iktidarın bir hükümet sözcüsü, tabiri yerindeyse kovboy gibi çıkıyor. Bir sürü mikrofon önünde A partisine, B partisine, C partisine demediği lafı bırakmıyor. Ben de ona sizin vasıtanızla bir kez daha söylüyorum, ‘istediğiniz haber kanalına, size en yakın moderatör eşliğinde beraber oturalım. Söyleyeceklerini yüzümüze söyle, ben de cevap verebileyim. 

Gençler, çocuklar, eğitim, sağlık ve ekonomi konusunda da uzun uzun açıklamalar yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Milletvekili Mahmut Arıkan, tüm katılımcılara teşekkür ederek, bundan sonra sık sık görüşeceklerini ifade etti. Arıkan, toplantıya katılan tüm basın mensuplarını tek tek uğurladı. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.